Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İşte böyle bir günden diğerine atlıyorum çok renkli çember ve daha güzel bir atış alanından ya da ocaktan hele kıvılcım olursa bir de rüzgâr rengi Ey Yaşam, sen ey rahat otomobil ve hep önlerde koşmanın öldürücü sevinci Farların ateşiyle yanacağım.
(tecâhül-i ârif, zarif ziyadesi, kirli piyade) oysa bahsetmiştim, -----soluk çiçek demetleri gibi köprüyü geçince hemen----sağda.. tütün kokusunun harman olmasıyla ilgili---- devrik cümleler de duymuştum. sordu,------ketum musun hep böyle? hep gülüyorsun, yoksa sen! kendini topladı biraz, hafif yana döndü. hep böyle alaycı bir tavır mı sergilersin. (aslında huzurlu hissettiğim anlarda gülümserim) bunu söylemedim, -----sustum. çünkü huzurun yanındaysanız konuşmak gereksizdir. ben bunları düşünürken o söylenmeye devam etti. ------elinde çoktan yarılanmış sigara-----tekrar tekrar yaktığın. -----biliyorsun eksiltmez. -----bilmiyorum tuhaf inançları tekrarladı.. "inanmak eksiltmez, kalk gidelim.''
Reklam
(kül sokağı sakinleri) yüksek bi ses patladı kulağında. -----heeeyy, kime diyorum ulan! kaybolun burdan..-----ben sana git demedim mi. bir huyu vardı---- denilenin her zaman aksini yapan. -------gitmez! gitmedi tabi. bir tanesinde sustalı bıçak. kof, genelde yüreği olmaz bunların. köprünün başını mesken tutmuşlar. haraç istiyor da aga canını
·
Puan vermedi
Charlie zeka geriliği ile doğmuş bir bireyde. Annesi onun normal cocuklar gibi olmasi için doktorlara götürür. Baskı yapar. Kız kardeşi doğduğunda ise bakim evine gönderir. Buraya gönderilmesini istemeyen Hernan amca ise ona sahip çıkar ve bir fırına yerleştirir. Okuma yazma öğrenmek için gittiği kursta Alice ile tanışır. Alice Charlie yi bir
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 201514,7bin okunma
214 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitabı bitireli 6 aydan fazla oldu.Beni hep etkilemiştir yaşamına son vermiş kişiler ama onlara değer veren (benim gibi) azdır ve böyle bi kitap içinde olabileceği aklıma gelmemişti.Kitabı aldığımda yazarın böyle bir derleme yapacağını bilmiyordum açıkça söylemek gerekirse duygularımın çalkantılı olduğu dönemde ismini* beğendiğim için almıştım.O gün bugündür hayatımda derin yer ediyor hem bu kitabın yazarı hem de içinde geçen bir çok yazar..Bu hassas konuda merakınız varsa okumanız gereken bir kitap.Sudan çıkmış balığa döndüm.
Cemile Sümeyra
Cemile Sümeyra
Kendi Kalemini Kıranlar
Kendi Kalemini KıranlarCemile Sümeyra · Şule Yayınları · 201825 okunma
Beni de böyle kendini gerçekleştirmiş ve tamamlanmış biri olarak kabul ettin, bu yüzden diğer hepsinden öte sevdin; bunu gayet iyi biliyorum. Hiç kimsenin bakmasını senin kadar iyi bilemediği resimlerimde ve eskizlerimde bütün benliğim mevcutmuş gibi geldi sana hep; oysa aslında, ah, aslında bu bakışının ardında hakikate dokunmuş dahi olmayan eski bir gençlik heyecanı vardı sadece. Ayrıca sen bunda haklıydın. Ve yine de, yine de? O halde niçin ne kadar süreceği belli olmayacak biçimde ayrıldık, niçin şimdi sen geleceğimize dair çekingen, artık yarı yarıya sönmüş bir umutla ortalıkta dolaşıyorsun ve ben neşeyle tuvalimin başında çalışacağıma niçin burada iki büklüm olmuş, masanın başında iyice eğilmiş oturuyorum ve geçmişime bakmaktan tepeden tırnağa gerilmiş, yazıyorum da yazıyorum? Veya senin kuşkun niye; benim onca istediğim şeyi artık yapamayacağımı, kendimi harcanıp tükenmiş hissederek tüm gücümle ve kendimi vererek sevemeyeceğimi kabullenişim niye?
Reklam
Yani biz hep böyle yıka yıka, tükete tükete mi kendimizi bitireceğiz? Hiç mi akıl, bilim semtimize uğramayacak?
Sayfa 205Kitabı okudu
"Ötekiler mi? Hiç kimse! Yalnız, kadınların büyük çoğunluğu böyledir bence: çoğu bir erkek ister; cinsel ilişkiyi istemez, ama ele geçirdiği kelepirin bir yönü olarak katlanır buna. Daha eski moda olan kadınlar, bir hiç gibi yatıverir, işi oluruna bırakırlar. Ama birleşmenin kendisi, hiçbir anlam taşımaz onlar için, tatsız bir şeydir. Birçok erkek de böylelerinden hoşlanır. Ben tiksinirim. Ne var ki, onun gibi kurnaz kadınlar, böyle değilmiş gibi görünmeyi başarırlar. Tutkulu, ürpertili gibi görünürler. Oysa hepsi palavradır. Yapmacıktır. - Bir başka tür de vardır ki, doğal ilişkilerden başka her şeyden hoşlanır: her türlü duygudan, kucaklaşmaktan, kendini yitirmekten. Yerli yersiz istek uyandırır insanda, hiç ilgisiz bir anda boşalıverirsiniz. - Bir de katı tür vardır, ne yaparsanız yapın haz duyuramazsınız, sizden çok daha sonra, ancak canları istediği zaman haz duyarlar, karım gibi. Etkenliği ellerinde tutmak isterler hep.- Bir başka tür de içerden ölü olanlardır: düpedüz ölü: bilirler böyle olduklarını. Birtakımı da gerçekte haz duyamayacağınız anda boşaltıverir sizi, sonra uyluklarını kıvıra kıvıra kendi hazzına ulaşmaya çabalarlar. Bunların çoğu sevici türden kadınlardır. Bu sevici kadınların, bile bile ya da bilinçsiz olarak gösterdikleri davranış, şaşılası bir şeydir. Bana öyle geliyor ki, hemen hemen hepsi de sevicidir kadınların."
Sayfa 160
"Herhangi bir şeyi başaramamaktan hiç hoşlanmıyorsun Nova. Dahası, kaybetmekten nefret ediyorsun. Ama bir konuda başarısız olmak ve kaybetmek sandığın kadar korkunç değildir ve bunların anlamı senin düşündüğün gibi değildir. Bunlar insana özgü şeylerdir. Böyle öğrenirsin. En önemlisi de bu seni hep mükemmel bir galip olmaktan azat eder.”
Beni bu güzel havalar mahvetti, Böyle havada istifa ettim Evkaftaki memuriyetimden. Tütüne böyle havada alıştım, Böyle havada âşık oldum; Eve ekmekle tuz götürmeyi Böyle havalarda unuttum; Şiir yazma hastalığım Hep böyle havalarda nüksetti; Beni bu güzel havalar mahvetti.
Reklam
yazmadım seni daha, sevmeye ayırdım tüm zamanları, yazmaya bu yüzden vaktim olmadı. ben düşünmeye başlayınca seni -ki bu bir önceki düşünmenin sonundan çok öncedir- inan ki dağlar, taşlar, inan ki bulutlar, yağmur ve kar toprakla su ve gökyüzü, güneş ay ve yıldızlar onlar da benimle birlikte ve onlar da benim kadar seni düşünürler... hep dalgınım bu günlerde saati cezveye koyup yumurta tutuyorum, bir gün takvime bakmasam yılı unutuyorum. aklım başıma gelmiyor, başıma çarpmadan dallar yolda yürürken dalıp dalıp gidiyorum. nisan'a kaç var diyorum saati sorarken. hiç böyle olmamıştım. bilenlere sordum; 'aşk bu' dediler..."
Bu hep böyle anlaşılan...
Bu güzel, hoşuna giden yüzü gördüğü andan itibaren yeni bir yaşam gücü onu ele geçirmiş, kendi iradesi dışında konuşmaya ve davranmaya zorluyordu.
127 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Tabiri caizse bir solukta okuyup bitirdiğim kitaplardan biri oldu kendisi. Eskiden yani lise ve üniversite yıllarımda hep şey dediğimi hatırlıyorum "Dünyaya bir daha gelsem erkek olarak gelmek isterim." Bilinçaltım o kadar çok ataerkil anılarla doluydu ki demek dilime yansıması bu şekilde olmuş. Ne zaman söylemeyi bıraktığımı hatırlamıyorum ama kadın olmayı keşfetmeye başlayalı çok zaman olmadı diyebilirim. Aslında ailemizde gördüğümüz o ilk kadın yani annem, annelerimiz...Yolumuza, kaderimize ve dahi attığımız adımlara kadar her şeye istemeden de olsa nasıl müdahil oluyorlar bir bilseler. Aslında biliyorlar, onlar da birilerinin kız çocuğu ama ortada bir kabulleniş seziyorum her defasında. Böyle gelmiş böyle gidecek kabullenişi, boyun eğişi, bizi her uyandığımız günde daha da yaralıyor. Bu hiç adil değil, yaşa(l)dıkça ölüyoruz.
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf · İletişim Kitabevi · 202137,7bin okunma
Ve elbette öylelerine bahşedilir büyüyüp yine sıradan aileler kurmak; gelecekte her şeyin kolayca cık oluverdi kendine en uygun insanı elinle koymuş gibi bulabilirsin kendine en uygun insanla üç aya kalmaz nişanlanabilir kendine en uygun insanla altı ay sonra evlenebilir iki yıl içinde de dünyanın en güzel kız çocuğunu doğurabilirsin akıl sır
Ergonomi
Dedim ki son sevdiğim sen olacaksın... Kimseyi de böyle sevmek istemiyorum . Hep hüsran hep üzüntü ben de Sonra baktım ki sevilmişim ,doymamışım Yanlış anlaşılmışım deli gibi sevmeme rağmen. Ayaklarımız yere basmalı bir insanı severken :)👍 Onu öğrendim. (Ergoterapistle konuşurken ona ayak uydurmak)
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.