Dokuz bin bilmem kaç metre aşağıda dünya, okyanus, çalkalanan karanlık dalgalar varken sizin işte burada, hepsinin üstünde havada asılı halde olmanız, bambaşka bir günün şafağına doğru satte yüzlerce kilometre hızla ilerlemeniz. Bu zamansız zamanda, zamanın bir ölçü birimi olarak bir süre nasıl da anlamsızlaştığı, mesafenin de öyle, bir de geldiğimiz yer ile sonunda vardığımız yer arasında, kendimiz sandığımız kişi ile sonunda olduğumuz kişi arasında katettiğimiz mesafeler. Atlantik ötesi yolculuğun, en azından böylesinin kızının çağında -kimbilir- belki de söz konusu olmayacağı ve geçmişte kalmış bir devrin en grotesk yozlaşması gibi görüleceği. Her şey sonsuza dek sürecek sanıp öyle yaşıyoruz -en azından sen öyle yapıyorsun- ve geriye dönüp baktığımızda, asıl önemli şeylerden çok nadiren bahsettiğimizi görüyoruz. Bütün bu kelimeler, bu binlerce kelime, hiçbiri de asıl gerekenler değil, gerçekten anlamı olabilecek hatta bir şeyleri değiştirebilecek kelimeler bir avuç. Ve yine, bu kez daha bile acil tarafından, insanlar değişebilir mi yoksa şimdiden çok mu geç, her zaman çok mu geçtir? Yoksa her şeyin mümkün olduğu bir dar aralık daha var mıdır hep? Üstelik bunlar meselelerin sadece bir kısmı.
Sayfa 120Kitabı okudu
_UYUYORSUN! Rüyadasın. Gece gündüz demeden rüya görüyorsun. Bazen açık bazen de kapalı gözlerle. Hakikat değilsin. Rüya gören bir zihin, hakikati göremez ve hakikati de bir hayale dönüştürür. Gerçekle yüzleşirsen gerçek, hakikate dönüşür; kaçarsan yalanlar içerisinde yaşarsın. Uyan! Uyanık ol. Uyanık olmak hedeftir. Sessizlik içinde düşünerek
Reklam
Aynen ya fetöyle büyük mücadele
Belediye Başkanlığı döneminde AKP ve FETÖ ile de ilişkiler kurmuş. Mesela FETÖ okullarını ziyaret etmiş, ziyareti yaparken de defalarca o ilin imamı olan Ömer Sezgin ile görüşmüş, Kendisine sorulduğunda "CHP'ye oy toplamak için cemaat okullarını gezdiğini ve FETÖ imamıyla sık sık bu nedenle bir araya geldiğini söyleyen belediye başkanı,
şeyh saidin yayınladığı bildiri*
Türkler ve Osmanlılar, 400 yıldan beri din ve hilafet adı­na bizi, yavaş yavaş esarete, karanlığa, cehalete ve yok ol­ma yoluna ittiler. Onlar hayat denizinin ölülerini yiyorlar. Türkler, eskiden aramıza göçerek gelip yerleştiler. Hi­le ve desiselerle ülkemizi zaptedip harabeye çevirdiler. Kürdistan hiçbir dönemde bu denli harebe olmamıştı.
Sayfa 165 - *bu bildiri kürtçe ve türkçe olarak erzurum, van, bitlis, diyarbakır, elazığ ve malatyada dağıtılmıştır. **kürtçe ismi pepuk olan bu kuş, yuvasını başka bir kuşun yuvasına yapma özelliğine sahiptir.Kitabı okudu
Zamanda Eksik
"Acayip hızlı geçiyor günler, ama boş bomboş sanki. Eksik yaşıyoruz be adil. Bazen bir kişi eksik, bazen bir hayal eksik, bazen bir umut eksik ama bir şeyler hep eksik.Tam olan hiçbir şey yok bu hayatta. Senin tam hissettiğin an var mı hiç? "
_Kanatsız uçmaya kalkışma! _Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm. _O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma! _Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise
Reklam
Aktörlük Sanatı, Sanat Kuramları, Görme Biçimleri
_Medeniyet, insanların ne kadar para kazandığıyla ya da kaç tane lüks arabaları olduğuyla ölçülmez. Medeniyetin para birimi Sanat’tır. Sanat aristokrattır ve sanatla uğraşan kimseler de yükselerek seçkinleşirler. Müzelerimizde ve kütüphanelerimizde korunan da sanatın ta kendisidir. Sanat Müzesi'ni ziyaret ettiğinizde göreceğiniz, insanların
_Kadın olsam hayat kadını olurdum. _Bir çiçeğe konan kelebek olmaktansa, bir boka konan sinek olmayı tercih ederim. _Kelebeklerin ve arıların arzuladığı bir çiçek olmak varken, sinekleri cezbeden bir bok parçasıydım. _Beni soğuk, kibirli, ukala falan bulduysanız sizi sevmemişimdir. Sevdiğime kedi gibi olurum ben. _Yeterince dürüstsen, fazlasıyla
_Hayat öylesine sürprizlerle doludur ki, sırtındaki küfeyi alır kiminden, elmasları yükler taş yerine. _Onların zırvalara inanmalarının sebebi, cahillikleri. _Sefil egolarının değer ölçüleriyle ölçüp, gerçeğe, güzele ve iyiye ağızlarından salyalar saçarak nutuk çekiyorlar. _Köle tiplerden oluşmuş hiçbir devlet yasayamaz. Köleden doğan yine köle
( Bilim Aşkı Üzerine Düşünceler. ) _Bu kitap, evreni ve kendimizi keşfetmek üzerinedir. _BİLİM, bir bilgi bütünlüğünden çok bir düşünme biçimidir. Duyu organlarımızın yetersizligi algılarımızı çarpıtabilir. Bilim deneye dayanır, köhne sabit fikirlere istekte meydan okuyabilmeye, evreni gerçekte oldugu gibi görebilme şeffaflığına yaslar sırtını. Bu
Reklam
Baş edebileceğine inanmama
Kişinin olumsuz olaylarla baş etme yeteneğini hafife alma virüsü diyebiliriz buna da. Çocukken başımıza gelen olaylar/ konusunda, elimizde gücümüz ve seçeneklerimiz yoktu. Ve içinde bulunduğumuz bu durumlarda yaşadığımız acı, katlanilmaz hale gelip zihnimizde acıdan kaçma ve bir daha yaşamama arzusunu çok güçlü hale getirmiş olabilir. Bu durum yetişkinlik döneminde her türlü zorluktan, riskten kaçmaya neden olabilir. Kişi kendisini konforlu bir alana hapseder ve kısıtlı düzeyde yaşamaya çalışır. Halbuki yaşamanın kendisi risktir. Insan kendi potansiyelini keşfetmek, yakın ilişkiler kurabilmek için hep risk almak zorundadır. Bazen de aklımıza ileride yaşayacağımız kayıplar gelir; annemi kaybedersem ne yaparım, işimden olursam ne yaparım gibi. Ve bunları düşünmek bile seni çok rahatsız eder. Ama emin olabilirsin, çok canın yansa da her zaman dayanabiliyorsun. Bir de hayal gücümüz sınırsız. Yaşamadığın bir acıyı en kötü şekliyle hayal ediyorsun ve yaşayınca bir bakıyorsun ki aslında o kadar da kötü değilmiş. Yani neredeyse her zaman sandığımızdan daha iyi baş edebiliyoruz olaylarla ama baş edemeyeceğimizi düşünüp stres yaşıyoruz.
Sayfa 119 - Sahı KitapKitabı okudu
_Asıl mesele, şimdiye dek kimsenin görmediğini görmek değil fakat daha çok şimdiye dek kimsenin düşünmediği bir şeyi düşünmektir. Dolayısıyla bir filozof olmak, doğa bilimcisi olmaktan çok daha fazla şey talep eder. _Orta çağlar bize tecrübe etmeksizin düşündüğümüzde nereye gideceğimizi gösterdi. Yaşadığımız yüzyıl da düşünmeksizin tecrübe
Bir Camiye Sığınmak...
“Gitmeyin, yoğun kar yağışı bekleniyor. Sonra başınıza bir iş gelmesin!” dedi evin hanımı. Baba çok bilmiş tavrıyla cevabı yetiştirdi hemen. “Hangi çağda yaşıyoruz hanım, bunca teknoloji, bunca alet-edevat varken İstanbul’da başımıza ne gelebilir ki? Biraz kar yağsa ne olur? Dost meclisine gidiyoruz bir kere. En kötü ihtimalle arkadaşlarda,
_Psişe, insan zihninin, bilincinin ve bilinç dışının tamamıdır. Galaksilerin ardında tanrıyı aramayı hayal edemeyiz. Her şey psişenin ürünüdür. Eski yunanca'daki psyche sözcüğü, "kelebek" anlamına gelir." Latince'deki animus ruh ve anima can, eski yunanca anemos rüzgar sözcüğüyle aynı köktendir. _Vücudun merkezi de başta
“Tilly yeniden uyuduğu halde sen uyuyamıyorsun, adam da uyumuyor. İkiniz de dakikaları, küçük mavi uçak ikonunun Kuzey Atlantik Okyanusu'nun boşluğu üstünde gıdım gıdım ilerleyişini, Grönland'a ve Labrador Denizi'ne doğru kıvrıldıktan sonra yeniden İrlanda'ya doğru alçalmaya başlayıp ilerlemesini izliyorsunuz: Memleket, sonsuz,
Sayfa 120 - Bütün İnsanlar Ahlaksız ve KötüymüşKitabı okudu
95 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.