Yürüyordum. Bir lokma ekmeğe, bir yudum suya muhtaç. Her ikisi de dünyaya bedeldi o an. Yoksulluk sevimli geldi birden. Hangi yoksulluk?
Var edilmekle tam içine düşmüştüm, hiç çıkamadığım; varoluşsal yoksulluğun içine. Yoksulluk muhtaç olmaksa eğer, o an dedim ki kendi kendime; hepimiz sonsuz yoksuluz. Öyle değil miyiz? Hiçlikten başka elimizde
Sayfa 159 - Timaş Yayınları 2.baskı