266 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitabı çok daha önce okumalıydım. Bugüne nasipmiş. Bir kitabın yazarını şahsen tanımak o kitabı okurken sempati duymanıza sebep olabilir; kabul. Ama bu kitabın bana sempatik gelmesinin tek sebebi de bu değildi. Çünkü ‘Hayatın Tüh Noktası’ hayatın içinden bir kitap. Bizde okumak ciddi bir eksikliktir ancak en az onun kadar büyük bir eksiklik de
Hayatın Tüh Noktası
Hayatın Tüh NoktasıAyhan Özköroğlu · Kent Kitap · 201312 okunma
356 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
İstanbul' un geçmişini; bir çocuk, bir ergen, bir genç, bir de yetişkinin gözünden okudum sanki. Hatta bir tarihçi bir sanat eleştirmeninin... Bunların hepsinin birbirini tanıması, farklı ruh halleri, inanılmaz gözlemleri, ve tek bir bedende birleşmiş harmanlanmış olması... Hepimizin hiç gelmeyecek misafirler için hergün geleceklermiş gibi hummalı hazırlıklar yapan akrabaları omuştur. Hatta kendimizinde yaptığı... Çocukluğumda İstanbulu her tarafı aynalı, acının kaderin hiç uğramadığı bir şehir olarak hayal ederdim. İstanbuldan gelen öğretmenlerime elit oarak bakardım. Taki lise son sınıfta tatil için geldiğim bu şehri görene kadar. O zaman şu soruyu sordum kendime: Madem kültürümüz aynı, madem aynı şeylere gülüyor, aynı şeylere ağlıyoruz, madem aynı güneşle ısınıyor aynı karla üşüyoruz, madem aynı kulağa aynı buruna aynı devlete aynı polise aynı gökyüzüne sahibiz. Peki neyi paylaşamıyoruz. Niye bu kavga niye dil, din, ırk üstünlüğü... Neden nerden gelip nereye gittiğimizi unuttuk. Neden bu kadar şeyi renklilik zenginlik olarak değilde kusur olarak görüyor ve dayatıyoruz.. Artık hiç gelmeyecek misafirler için değil daima yanı başımızda olanlar için o muhteşem yemek takımlarını kullanma zamanı gelmeli diyorum :) sevgi ve selamlar.
İstanbul
İstanbulOrhan Pamuk · İletişim Yayınları · 20081,725 okunma
Reklam
SÜRVEYAN HEKİM “Doktordan satılık araba” diye ilan verirler, çok doğru aslında. Ne o arabayı kullanacak vakit bulursunuz, ne de düzenli bir hayatınız olur. Hele bir de cerrahsanız, o uyku denen tatlı şeyle bir türlü buluşamazsınız. Ben de Güneydoğu’da görev yaparken hem uykudan, hem de arabamdan mahrum kaldım. Zaten kullanmaya vakit
http://www.hakanevrensel.com/guneydogudan-oykuler-3/Kitabı okudu
536 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
farklı hayatlar farklı şehirler farklı kültürleri ve daha farklı bir çok şeyi birleştiren bir yolu bulmanın keşfedici duygusuyla okuduğum bu kitapta kah üzüldüm kah tebessüm eşlik etti duygularıma kah heyecanla kıpırdadı zehra gibi setterhan gibi kalbim benim de.Bekiroğlunun fotoğraflara bakarak geçmişte yaptığı seyehat fikri belki de hepimizin albümleri karıştırırken içimizden geçmiştir.yumuşak bir hikaye süslü bi anlatımla yazılan nar ağacını sen de yakın zaman da okumalısın
Nar Ağacı
Nar AğacıNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202127,2bin okunma
Böyle olaylarda yorum yapmak veya fikrimi paylaşmayı aslında sevmiyorum. Çünkü hepimizin yaptığı anlık başıma veya çevreme gelirse ne yaparım. Benim başıma gelse nasıl hissederim duyguların yansıması. Onun en güzel kanıtı yaşanan diğer olaylar ve dünyada sürekli olan toplu veya bireysel vahşiliğin hayatta normal bir şey olarak kabul görmesi.
Katılımcılar ve Yorumlar: #5801199 Kurallar: #5782014 (BUTUNLESTIRILMIS HIKAYE) Islak, nemli ve soğuk bir akşamdı. Herkesin akşam yemeği için evlerine girip sıkıca kapısını kilitlediği Medine Sokak’taki lambalar yeni yeni ışıldamaya başlamıştı. Evlerden sokağa taşan çocuk çığlıkları
Reklam
Hikmet Kıvılcımlı'nın tarihi Eyüp Sultan konuşması 06.01.2013 16:59 Hikmet Kıvılcımlı'nın tarihi Eyüp Sultan konuşması Türkiye'de Sosyalizm'in en büyük savunucularından Hikmet Kıvılcımlı'nın Eyüp Sultan'da yaptığı tarihi konuşma. TIMETURK / Haber Merkezi Muhterem Vatandaşlarım! Sevgili İşçi kardeşlerim!Bugün, Müslüman
Sayfa 1 - derleniş yayınlarıKitabı okudu
276 syf.
10/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Stefan Zweig'ın geçen hafta başladığım Merhamet adlı romanına devam ederken bir de hikâye kitabını sıkıştırdım araya-aslında bir Conrad bir de Cortazar da sıkıştırdım- ve çok nadiren olan birşey gerçekleşti: birkaç saat içinde kitabı bitirdim. Bitirmek zorundaydım; çünkü elimden bırakamadım. Zweig'ın bu kitabı ne zaman yazdığını bilmiyorum; ama
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021111,1bin okunma
Stefan Zweig'in anlatımıyla Michel de Montaigne biyografisi
Montaigne’in yapıtının bütünü içinde yalnızca tek bir formüle ve tek bir katı sava rastladım: “Dünyanın en önemli şeyi, insanın kendi kendisi olmayı bilmesidir.” İnsanı soylu kılan, makam, kanın ayrıcalığı, yeteneği değil, kişiliğini korumayı ve kendine özgü biçimde yaşamayı başarma ölçüsüdür. Bu nedenle Montaigne’e göre sanatların en yüce olanı,
158 syf.
10/10 puan verdi
İki yaşından on yaşına kadar geçen zaman diliminde, sekiz yıl süren çocukluk arkadaşları Max ve Jim. Tam elli yıl sonra altmış dört yaşlarındayken Central Park'ta, tesadüf eseri karşılaşırlar. Max fakir bir geçmişe sahip! Şansın kendisinden yana olmadığı için, kendi İyi Şansını kendi yaratmak adına yirmi iki yaşında küçük bir atölye devralarak,
İyi Şanslar!
İyi Şanslar!Alex Rovira · Epsilon Yayınları · 2005238 okunma
Reklam
248 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Yabana Doğru isimli bir film önermişti yıllar önce bir arkadaşım. Bilmeyen kişiler de olabilir önce bilgi vermek gerek; Yabana Doğru, gerçek bir hikayeden alınan bir kitap olup, Christopher McCandless adlı maceraperest gencin yaşam öyküsünü anlatan bir kitaptır. Yıllar sonra filmi de çekilmiştir. Huyum kurusun, bana tavsiye edilen şeyleri çok geç
Yabana Doğru
Yabana DoğruJon Krakauer · Siren Yayınları · 20131,076 okunma
Semaver
“Ali nihayet uyandı. Anasını kucakladı. Her sabah yaptığı gibi yorganı kafasına büsbütün çekti. Anası yorgandan dışarıda kalan ayaklarını gıdıkladı. Yataktan bir hamlede fırlayan oğluyla beraber tekrar yatağa düştükleri zaman bir genç kız kahkahasıyla gülen kadın mesut sayılabilirdi. Mesutları çok az bir mahallenin çocukları değil miydiler? Anasının çocuğundan, çocuğun anasından başka gelirleri var mıydı? Yemek odasına kucak kucağa geçtiler. Odanın içini kızarmış bir ekmek kokusu doldurmuştu. Semaver, ne güzel kaynardı! Ali semaveri, içinde ne ıstırap, ne grev, ne de kaza olan bir fabrikaya benzetirdi. Ondan yalnız koku, buhar ve sabahın saadeti istihsal edilirdi. Sabahleyin Ali’nin bir semaver, bir de fabrikanın önünde bekleyen salep güğümü hoşuna giderdi. Sonra sesler… Halıcıoğlu’ndaki askeri mektebin borazanı, fabrikanın uzun ve bütün Haliç’i çınlatan düdüğü, onda arzular uyandırır; arzular söndürürdü. Demek ki, Ali’miz biraz şairce idi. Büyük değirmende bir elektrik amelesi için hassasiyet, Haliç’te büyük transatlantikler sokmaya benzerse de, biz, Ali, Mehmet, Hasan, biraz böyleyizdir. Hepimizin gönlünde bir aslan yatar.”
140 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yine bir DOSTOYEVSKİ kaçamağı yaptım ve her zaman ki DOSTOYEVSKİ bana karışık duygular hissettirdi ama bu konuda en anlamlı söz NABOKOV'UN ''Aynı şekilde,doktor Lujin'e Dostoyevski'den herhangi bir şey verilmesini yasakladı,zira Dostoyevski,doktorun deyimiyle,çağdaş insanın ruhunda baskılı bir etki yaratıyordu,sanki korkunç bir aynaymış gibi- ''
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020127,6bin okunma