Adam gibi adamları sevin diyorum. Bir adamın önce sesinde huzur, bakışlarında sıcaklık ellerinde şefkat arayın. Mükemmel olsun demiyorum ama sevgiden önce onda mutlaka biraz saygı arayın. Yanınıza yakıştığı kadar yakışsın yarınlarınıza. Yani kişiliğinde de şüphe götürmez bir güven arayın. Sizi kaybetmekten korktuğu kadar korksun sizi incitmekten. Yıllar sonra bile annenizin karşısına gururla çıkarabileceğiniz adamlara aşık olun, adı geçtiğinde sizi ne kadar üzdüğü belli olmasın diye gözlerinizi kaçırdığınız adamlara değil. Ve gücünü sadece sizi korumak için kullanan bir adam arayın. Ona uzaktan her baktığınızda yaralarınızı değil, yüreğinizde sevildiğinizi hissedin. Ve üstünden yıllar geçse bile 'iyiki seni seçmişim, iyiki seni sevmişim be adam' diyebileceğiniz bir adam olsun hayatınızda yarı yolda bırakıp onca yaranıza bir yara da kendisi ekleyip hiç olanlar değil lütfen ama gözlerinin içine baktığınızda yarınlara taşıyacak umudu gördüğünüz adamlar olsun hayatınızda kadınlara zaafı ile bilinen erkekler değil tek zaafı sizi tüm dünyaya karşı siper etmek için kendini feda edecek adamlar olsun hayatınızda..
«Orta Amerikada bir ülkede darbe oluyor. Bütün sanatçılar, yazarlar, şairler, bilim adamları, öğretmenler içeri. Görüş yok. 2 hafta, 3 hafta, 6 ay, 1 yıl. Dünyadaki bütün hukuk örgütleri, demokratik örgütler araya giriyorlar: "İnsanları içeri attınız dört duvar arasına, bari 1 seferlik bir görüş günü düzenleyin. Sevdikleriyle
Reklam
Fransız tiyatro yazarı ve oyuncusu
Molière
Molière
son yazdığı "
Hastalık Hastası
Hastalık Hastası
" oyununu oynarken sahnede kan kusmaya başlar, yere yığılır. Herkes bunu oyunun bir parçası zannederek ayakta alkışlamaya başlar.
Molière
Molière
ölüme alkışlar içinde gider. Aynı gece saat 10'da veremden ölür .
Soren Kierkegaard
Soren Kierkegaard
"
Meseller
Meseller
" kitabında şöyle diyordu; "Sanırım dünyanın sonu, her şeyin bir şaka olduğunu sananların yükselen alkışları arasında gelecek."Savaşlar, açlıklar, salgınlar, ölümler, katledilen hayvanlar. Yanan bir dünya, kan kusan bir doğa. Ve bir tiyatro gibi sanki olup bitenden habersiz seyreden biz insanlar.
Her gün aynı elbiseyle dışarı çıkmaktan utanan insanlar neden her gün aynı düşüncelerle sokağa çıkmaktan utanmazlar ki ? Fahrian Berotti
“Rabbim! Bana göndereceğin her hayra muhtacım” (Kasas /24)
Her düşlediğini yapamıyor insan, her düş çiçek açmıyor.
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.