Dünyada açıkyüreklilikten zor ve övmeden kolay bir şey yoktur. Açıkyüreklilikte yüzde bir değerinde bile olsa, bir nota falsolu oldu mu, uyumsuzluk hemen fark edilir; övmede ise, baştan sona bütün notalar falsolu bile olsa, yine de kulağa hoş gelir, zevkle dinlenir. Övgü ne kadar kaba olursa olsun, yine de en azından yarısı, övülene gerçek gibi gelir ve bu toplumun her katmanında böyledir. Namus tanrıçası olarak nitelendirilen bir kızı bile övme ile baştan çıkarmak mümkündür. Sıradan insanlarınsa sözünü etmeye bile değmez.
"Sen yanımda olmasan da benimsin, yanında olmasam da ben seninim, sen bana ne dersen de ben sana aşkım derim.
Sana benim diyorum çünkü rüyalarımda yaşıyorsun, bana gülümsüyorsun ve beni öpüyorsun, çünkü seni gittiğim her yere yanımda götürüyorum, benim malım olmasa da duygularım."