Ayfer Tunç, “Anlatmak yeniden yaşamak demek.” dedirtiyor, romanın sonlarına doğru Osman’a. Aslına bakarsanız Tunç da, anlatarak yeniden yaşatıyor. Çünkü son romanı Osman, bir üçlemenin –belki de şimdilik- son romanı.
İlkini 1990’ların başlarında yazmıştı: Kapak Kızı. O roman karlı bir kış günü Ankara’dan İstanbul’a giden bir trenin üç yolcusu
Moby Dick'in ismini duymayan yoktur belki de. Çocukken okuduğumuz o minik ufak kitaplar arasında kapağında 'balina' resmi olan kitap Moby Dick idi, değil mi? Sizi bilmem ama ben bu eseri küçükken okuduysam bile şu anda anımsayamıyorum. Moby Dick kimilerine göre bir serüven romanı. Kimilerine göre de bir deliliğin, takıntının diğer bir adı. Ishmael
Bernhard'ın anlatım şekline, kendisinin eserlerini okudukça daha da çok alışıyor insan ister istemez. Çünkü basit bir anlatım şekli değil bu. Bir yazar yazdığı metnin anlatımını kendi çapında zorlaştırabilir. Bunun amacı süslü bir anlatıma erişmek olmamalıdır. Kimi yazar böyle yapar; süslü anlatım biçimleri kullanarak eserinin okunabilirliğini
Bazen insan deli olmak ister.
Ne yaşadığını,
Ne hissettiğini dahi bilmemek ister.
Acılara kafa tutmak ister.
Her insan biraz delidir.
Aşk ise tam bir delilik..
_Tanrı, ilk ateisttir. Ateistler
_Tanrı, ilk masondur. Masonlar
_Orospu çocuğu. Marques de Sade
_Herkesin tanrısı kendine benzer. Yamyamların tanrısı bir yamyam; savaşçıların tanrısı bir savaşçı; hırsızların tanrısı hırsız; aşıklarınki de aşk tanrısı olacaktır. Ralph Emerson
_Trakyalılara göre tanrı, sarışın ve mavi gözlüdür. Öküzlerin elleri
8 Kasım Dünya Deliler Günü ….
Deli…
Ne kadar çok kullandığımız bir kelime değil mi? Peki nedir bu deli? Ne olursa deli olunur? Deli dediğimiz insanlara neden deli deme gereği duyarız? İnsanların deli dediği bir çok kişi gördüm. Onlarla yakın ilişkiler kurdum. Bu konu hakkında kitaplar okudum. Delilik hakkında her şeyi bilemem ancak bildiklerimi
Bazen insan deli olmak ister
Ne yaşadığını Ne hissettiğini dahi bilmemek ister
Acılara kafa tutmak ister
Her insan biraz delidir
Aşk ise tam bir delilik ...
Bazen insan Deli olmak ister. Ne yaşadığını, ne hissettiğini dahi bilmemek ister. Acılara kafa tutmak ister. Her insan biraz delidir, aşk ise tam bir delilik.
Ne yaptın Rahmi hoca?
Betimlemenin dibine vurup sayfaları kanatmışsın desem yeridir. Hangi kafa ile yazdıysan bu kitabı o kafadan bende istiyorum. Sırf bu kitabı yazabilmek için kafayı bile sıyırdığını düşünmekten kendimi alamıyorum. İlham perileri ile flört mü ettin, Şizoparanoidlerle kankamı oldun yoksa Nirvanaya çıkıp aşağı düşerken mi yazdın
Bazen insan deli olmak ister.
Ne yaşadığını,
Ne hissettiğini dahi bilmemek ister.
Acılara kafa tutmak ister.
Her insan biraz delidir,
Aşk ise tam bir delilik...
Yalının denize bakan kapısında Enver Paşa kulağıma eğilerek,
“İstanbul’dan ayrılacağımız geceyi sana bildireceğim, o zamana kadar biraz daha görüşmüş olacağız, Allah başarılar versin” dedi.
Paşayı arkamda bir irade ve azim heykeli olarak bırakmıştım. Hâlâ düşünüyorum. Büyük bir savaşa girip, dört savaş yılında doğudan batıya, güneyden kuzeye
yazmak için bir şeyleri malzeme olarak belirlemek biraz ayıp geliyor. o eşyanın ruhuna büyük bir ayıp edilmiş gibi hissediyorum, üstelik bu ayıbı yapan da bizatihi benim. düşünüyorum nasıl oluyor da o güzel incelikli, yazanın nahifliğini seren, sergileyen yazarlar bunu bir malzeme, bir eşyanın ruhunu çalmamış gibi yapıyorlar diye. sait faik
Okudum.. Bitti.. Bitmesine ayrı üzüldüm, hikayeye ayrı, bu kitaba bu kadar geç kalmış olduğuma ayrı..
Ayfer Tunç ne yaptın dedim, ne yaptın.. Müthiş bir kitap yazmakla kalmamış ki sadece. İnsanın hafızasına kazınacak bir kitap yazmış. Öyle ki sona doğru yaklaştıkça yavaş okusam da bitmese diye düşündüm. Ama bitti.. Bitmesini istemediğim her güzel
kumral bukleli kadın, bir ismin var elbet ama ismini ağzıma alacak kadar güçlü değilim.
öncelikle, sahiden dünyanın en şanslı kadınısın. ama bir zamanlar o vasıf bana aitti, yani kalıcı olamayabiliyor. bunu kalıcı kılmak senin elinde. onu üzme diyebilmeyi isterdim ama bize mutluluk için hep yanlış formülleri öğrettiler. onu üz. sana daha çok