188 syf.
·
Puan vermedi
·
35 saatte okudu
Laetitia Colombani I Saç Örgüsü
Saç örgüsü için minimum üç tel saç yeterlidir. Sonrası maharetli ellerinize kalmış. Sağdaki tel sola, solda tel sağa ve sonrası gelir. Kalbinizi ısıtmak ve içinizdeki gücü uyandırmak için ise üç kadının hikayesi yeterlidir. Giulia, Sarah ve Smita. İçlerindeki gücün farkına varan üç tane kadının hikayesini anlatıyor Saç Örgüsü. Üçü de farklı
Saç Örgüsü
Saç ÖrgüsüLaetitia Colombani · Yan Pasaj Yayınevi · 20208,8bin okunma
·
Puan vermedi
Mitler, insanoğlunun doğadan ayrılmasına vesile olan, bir ihtiyaç üzerine ortaya çıkmış ve bilim ne kadar gelişirse gelişsin, binyıllardır devam eden anlatılar. Mitlerin öyle bir fonksiyonu var ki, insanlar onu anlatmaya devam ediyor. Bu metinler Sümerce Namkuzu; Akadca Nemekku, yani sır bilgisi demek. Gılgamış Destanı bu sırrı anlatıyor. Eski
Gılgamış Destanı
Gılgamış DestanıAnonim · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20235,8bin okunma
Reklam
Üstelik belirli bir dönemde gördüğümüz şeyler, okuduğumuz kitaplar sadece o sırada etrafımızda bulunan şeylere sonsuza dek bağlı kalmazlar; o dönemde olduğumuz kişiye de sadakatle bağlıdırlar, ancak o dönem olduğumuz kişinin duyarlığıyla, zihniyle hissedilip düşünülebilirler; kitaplıktan Tarla Çocuğu François'yı çekip tekrar elime aldığım an,
140 syf.
·
Puan vermedi
·
21 saatte okudu
Cengiz Aytmatov
Cengiz Aytmatov
Selvi Boylum Al Yazmalım, bu yardımlaşmanın bir ürünüdür. Sinema ve edebiyat arasındaki ilişkiye güzel bir örnektir. Selvi Boylum Al Yazmalım, Cengiz Aytmatov’un aynı adlı romanından uyarlamadır. “İyi bir uyarlama, asıl eserin özünü ve sözünü yeniden kurabilmelidir.” der Andre Bazin, Sinema Nedir? adlı kitabında. Selvi Boylum Al Yazmalım da
Selvi Boylum Al Yazmalım
Selvi Boylum Al YazmalımCengiz Aytmatov · Ketebe Yayınları · 202111bin okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Kitabı okurken Atay'ın anlattığı dönem bir yana asıl etkilendiğim şey; günümüzde hala aynı sorunlarla aynı düşmanlarla, benzer zihniyetler uğraşıyor olmayı fark etmem oldu. Garip Anadolu'da o günden bu yana değişen tek şey takvim yaprakları ve kişilerin isimleri olmuş. Kendi çıkarlarını gözetenler, esas vatan toprağını unutup kilometrelerce ötesi için Türk'ün ümüğüne çökmüş olanlar, her şeyini feda edenler, gerçekten vatan için tasalanıp mücadele etmeye çalışan ama elinden bir şey gelmeyenler... Hepsi ve her şey aynı. Zeytindağı'nın gerçeğinden ziyade bugünün gerçeği yüzüme çarptığı için daha çok etkilendim ve bu ülke için üzüldüm. Zira Falih Rıfkı Atay'ın da dediği gibi günümüzde de hala hem gerçek hem de mecazen: Üzümü Arap gündelikçi sıkar, şarabı semiz Yahudi içer.
Zeytindağı
ZeytindağıFalih Rıfkı Atay · Pozitif Yayınları · 201811,5bin okunma
311 syf.
9/10 puan verdi
·
19 günde okudu
İşgal Altında Çürüyen Bir Toplumun Portresi
Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun 1928 yılında yayımlanan Sodom ve Gomore adlı romanı, Kurtuluş Savaşı döneminde İstanbul’un işgal altındaki halini ve bu süreçte toplumun yozlaşmasını ele alan çarpıcı bir eser. Roman, adını İncil’de geçen ve ahlaksızlıkları nedeniyle Tanrı tarafından helak edilen iki şehirden alıyor. Yakup Kadri, bu benzetmeyle
Sodom ve Gomore
Sodom ve GomoreYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20155,5bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.