Bu koşu ‘Uğur’ getirmez! Son zamanların en çok satanlar listesinin başında Uğur Koşar’ın kitapları geliyor. Kendini “modern çağın aydınlanmış bilgesi(!)” olarak tanımlayan Uğur Koşar, Yaratan’ın kendisine “kendini bulma, izleme, derin bakma rahmeti verdiği”ni iddia ediyor. Sıklıkla bizim ‘az’, batı toplumlarının ise daha ‘çok’ okuduğundan söz
Kitap okumak kişiyi yalnızlaştırır derler. Kısmen doğrudur, insanlardan uzaklaşır doğaya yakınlaşırsınız okudukça. Ama yine de anlatılmak isteneni tam olarak ifade eden kavramı karşılamıyor yalnızlaşmak kelimesi. Çünkü tüm insanlardan soyutlanmak değil yaşadığımız durum. Zamanımızı çalan insanlardan uzaklaşırız okudukça. Daha doğru kararlar vermemize, boşla doluyu ayırt etmemize sebep olur her kitap. Boşlukları doldurma işlemi diyebiliriz hatta buna! Yani; zamanımızı çalanlardan uzaklaşırken zamanımızı uzatan insanlara yakınlaşırız, doğa gibi bize huzur verenleri ayırt ederiz insanların içinde ve onlarla derin bir bağ kurarız. Sağlam, kopmayan, anlayan, anlamlanan, yargısız dostlar ediniriz! Yaşamımızın doğal eliminasyonudur okurluk... Okumanın tam olarak yalnızlaşmak olduğunu düşünmüyorum işte tam da bu sebeplerden ama yalınlaşmak olduğuna eminim! Ve yalınlığın da; hayattaki en aklı başında varoluş biçimi olduğuna...
Reklam
Brooklyn Çılgınlıkları
Nasılsın? İyiyim, ya sen? Birçoğumuz gün içerisinde böylesine bir diyaloğa kaç kez şahit oluyoruz? Peki, hangimiz bu cevap yerine, o an hissettiklerimizi söyleyebiliyoruz? Çünkü, biliyoruz ki karşımızdaki insanın da duymak istediği cevap bu. Oturup saatlerce ne siz derdinizi anlatmak istersiniz, ne de karşınızdakinin sizi dinleyecek zamanı
Ciddi bir konuyu anlatırken bile araya esprili sözler katmasıyla bir an için bu yaşlı adamda babamdan bir parça gördüm. Fakat bir farkla. Babam da keyfi yerinde olduğu ortamlarda konuşmasını sıkça esprilerle süsler fakat bunları ne sıklıkla yapacağını tartamaz, konuşmasından hiçbir şey anlaşılmaz ve sonunda etrafındakiler tarafından nazik
İki Farklı Osmanlı
Gerçekte iki farklı Osmanlı vardı. Halifeliğe kadar olan Osmanlı, namı-ı diğer Türk İmparatorluğu ile Halifelikten sonra Araplaşan İmparatorluğumuz… Ve Araplaştıkça daha çok batan koca İmparatorluğumuz… Aslında Türkler için her şey güzel gidiyordu ta ki Halifelik sevdasına düşülene kadar… O günkü şartlarda Halifeliği olmazsa olmaz gören Yavuz
Tefsür\'ül Münir - Evlenilmesi Haram Olan Kızlar :
Nesep Yahut Sıhrî ya da Süt Akrabalığı Dolayısıyla Haram Kılananlar: Nikâhta iki cins arasındaki karşılıklı ilişkiye aykırı düştükleri için Yüce Allah kendileriyle evlenilmesi haram kılınan kadınları beyan buyurmaktadır. Bunlar altı kısımdır: 1-Usûlün nikâhlanması: Yani anneler ve ninelerin nikâhlanması haram­dır. Çünkü Yüce Allah, "Size
Reklam
878 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.