Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
Ve şimdi birçok sayfasini atlayarak bitirdigim kitabin basindan baslayabilirim.
Kitabı yarım bıraktığımı düşünüyorum. Ne için? Okunmaya değmez bir eser midir? Hayır... İsmet Özel'in kitapları, şahsım adına, her zaman yarım kalmış olacaktır. Onun yazdıklarını okumak için önceden bir hazırlık gerekir. Kitapları, yatar vaziyette okunamaz, ciddiyet ister. Kelimelerinin anlam derinliği vardır. Her cümleyi düşünmek ve değerlendirmek üzere okumaz iseniz, kitap mutlaka yarım kalmış sayılır... Kalıplaşmış düşünceleriniz mi var? O zaman sizler, düşünmekten yoksunsunuz. Herkesin "he" dediği meselelere siz de mi "he" diyorsunuz? Gidilecek yolunuz var. Titiz düşüncenin unsurudur bu eser...
"Ve şimdi birçok sayfasini atlayarak bitirdigim kitabin basindan baslayabilirim" demek üzere bir kenara koyuyorum seni, sevgili İsmet Özel.
İçimizdeki Şeytan'ı okumayın
Kitabın tüm edebi özelliği, ve ağır ilerlemesine rağmen insanın elinden bırakmasına engel olabilen hatırı sayılır inatçı bölümlerini bir kenara alalım. Bu kitabı okumanızı tavsiye ETMİYORUM. Asla da etmem. Ben ömrümde böyle iç karartıcı ve insanın huzurunu kurutan bir roman konusu görmedim. Sabahattin Ali, okuyucuların içini öyle bir kemiriyor ki
Biz akıllı dört kadın, benim isteğim sonucu dedik ki, Parma Manastırı'nı okuyalım. Ama gelin görün ki sonuç hüsran. Ben ilk 200 sayfaya kadar sorunun kendimde olduğunu düşünüyordum, kızlarla konuştuktan sonra anladım, sorun bende yada bizde değil kitapta Bu kadar övülen, yere göğe sığdıralamayan, Tolstoy'un Stendhal ve Parma Manastırı
Ettiğinizi bulursunuz !!!
Altını çizemeyeceğim cümlenin olmadığı kitap bana göre okunmaya değmez. Ancak bu kitap fikrimi değiştirdi. İnanılmaz bir olay örgüsü var kendinizi kaptırıp bırakamıyorsunuz elinizden. Dışımdaki zamanı unutuyordum çoğu zaman. Zamanın İngiltere’sinde daha doğrusu her yerde kadına değer verilmemesi, kadının yazdıklarının kaale alınmamasından dolayı birçok kadın erkek ismiyle kitaplar yazmıştır.
Çok genç yaşta ölen Bronte bu güzel kitabı bize armağan etti. İnsan duyguları çok güzel yansıtılmış. Nefretin ve hırsın ne boyutlara kadar ulaşabileceğini güzel bir üslupla anlatmış. Etkilenmemek elde değil.
Çıkardığım bir diğer sonuç bu hayatta her şey neden sonuç ilişkisi içerisinde döner durur. Siz bir insana ne yaparsanız nasıl davranırsanız ondan o yönde tepki alırsınız ve siz siz olun insanların üzerine çok varıp insanları hor görmeyin;o insanda büyük nefret birikir ve en sonunda intikam hırsıyla sizin karşınıza çıkar.
Keyifli okumalar!!
DEĞMEZ!!
İsmi değmez ama okunmaya gerçekten değer bir kitap
Kanatlarım olduğu için ne kadar şanslı olduğumu o zaman anlamıştım. Ya da insanların kanatlarının olmayışının nasıl bir lanet olduğunu.
İsmail Güzelsoy’dan okuduğum ilk kitap. Bir üçlemenin ilk kitabı. Öyle büyülü bir yolculuğa çıkarıyor ki yazar sizi bazen ben ne okuyorum dediğim oldu. Masalsı bir gerçeklik vardı.Altını çizeceğiminiz o kadar çok yer var ki yer yer güldüm yer yer gözlerim doldu ama olayları ustaca örümcek ağı gibi bağlamış yazar bazı yerlerde toparlayamadım ama çok da merak ederek okudum.
Romanın konusuna gelirsek Simsiyah ve Nevirmor adında iki karganın bir olaya şahit olmasıyla başlıyor yolculuk Faruk Ferzan’nın Aras Nehri’nin buz tutup altında sıkışıp kalmasıyla ve Doslar Kasabası - evet doslar dostlar değil- sakinlerinin ona yardım etme sürecini anlatıyor ama bu kasabanın sakinlerinin hayat hikayelerini fantastik bir biçimde anlatıyor yazar. Doslar ama nasıl doslar her birinin hikayesi efsunlanmış sanki. Büyülenmemek elde değil. Kitabın sonu ise çok çok güzeldi…
Neden bu kadar geç kaldım bilmiyorum ama zamanı gelmiş demekki. Böyle olay örgüsü beni çok etkiliyor okumak bazen zorlaşıyor ama okuyup bitirdiğinizde tadı damağınızda kalıyor.
Kesinkes tavsiyedir. Okuyun emin olun DEĞECEK…
280 syf.
·
Puan vermedi
Okunmaya değer bir kitap değil, benim için tam anlamıyla zaman kaybıydı. Bir kere kitapta üstüne basılan şey hoş değil! Evlenmek üzere bir adamsın ve gidip bir başka kadına aşık oluyorsun, üstüne üstlük aşık olması, sadakatsizliği yetmiyor gibi bir de evleneceği kadını da aynı anda idare ediyor! Aşık olduğu kadına ben eşimden vazgeçmeyeceğim ama senden de kopamıyorum demenin ve kendisiyle görüşmeye devam etmesini istediğinin sinyallerini veriyor ve bu hiç de arkadaşça havadan sudan bir sinyal değil, aşk adı altında her şeyi meşrulaştıran bir sinyal düpedüz. Bunu daha sonralarda öğrenen eşi ise küçük kaçamaklar yüzünden ilişkimi bitiremem deyip ses etmiyor. Daha saçma çok az kitap okudum. Üstüne basılan şey, anlatılan konu, karakterler ve karakterlerin tavırları hiç hoşuma gitmedi. Zaman kaybından başka bir şey olarak görmüyorum kitabı, okunmaya, vakit harcamaya, üstüne bir de sinir krizi geçirmeye değmez.
