Diego bir gün New York’ta, “Tanrı’ya inanmıyorum ama Picasso’ya inanıyorum.” demişti. Ne kadar haklıydı. Bu ufacık adamın eşi benzeri yoktu. Louise Nevelson da kendi tarzında benzer bir şey söylemişti. “Daha beşikteyken bile bir melek gibi resim yapıyordu Picasso.”
Bense çok sıradan bir şey söyleyeceğim, ne yapalım: Ne göz var Picasso’da! Hayatımda, onunkine benzer bir ikinci bakış görmedim. Gözleri, çevresindeki her şeyi, sizi, beni, her şeyi anında tuvalin üstünde sabitleştirir gibiydi. Korkunçtu o bakış. O bakış sayesinde, sırf o bakışa sahip olduğu için doğuştan yarı yarıya ressamdı zaten.
-Frida
Kitabı çok sevdim, gerçekten elden bırakması zor, bir oturuşta okunacak bir kitap. Bazı bölümleri sıkıcı bulmama rağmen ardından gelecek bölümün heyecanıyla bir türlü bırakamadım. Kitap bölümlerden oluşuyor ve her bölümde bağımsız bir olay anlatılıyor. Bazı bölümlerdeki yasakları, durumları komik bulurken bazı bölümlerde ise şaşırıp kaldım.
İdam
Bir sünger darbesiyle acılı geçmişimi silmiştim; gelecek hakkında artık kendimi sorgulamıyordum. Kendimi yiyip bitirmekten vazgeçmiştim. Yaşıyordum, o kadar; bu da yeniden soluklanmam için yeterliydi.
Her gün uyanırsın ve başkalarından farklı olduğunu bilirsin. İçinde sürekli uçurumun çağrısını duyarsın ve bu çağrıyı —çağrının korkusu, paniği— yanındaki kişilerle paylaşamazsın. Kimseye “şu yükü taşımama birazcık yardım et” diyemezsin. Uçurum seni ışıl ışıl kılmadığı için de hiç kimse farklı olmandan ötürü seni övgülere boğmaz.
Bu dünyanın beğenmediği ve kabul ettiği pırıltı senden binlerce fersah uzaktadır. Hep susacaksın ve ağzını açarsan bu mutlaka yanlış zamanda, yanlış bir söz söylemek üzere olacaktır. Daima paralel bir düşünceye gömülmüş olduğundan, dış dünyanın senden ne beklediğini fark etmeyeceksin. Böylece her gün daha hantal, daha beceriksiz, daha ürkek olacaksın ve çevrenin seni budalanın teki olarak gördüğünden kesinlikle emin olacaksın. Gerçeğin pürüzlü çıplaklığını göreceksin ve kısa sürede kimsenin bu görüşten hoşlanmadığını anlayacaksın. Buna bağlı olarak, sen de hoşlanılmayan kişi haline geleceksin. İşte o zaman kendi içine kıvrılacak, büzülecek ve yok olmayı deneyeceksin.