(...) Böceklere ya da belki son fırtınadan sahile vuran enkaza benziyorduk.
Sayfa 149 - Can YayınlarıKitabı okudu
Kaderin, daimi olarak arzularımızı ve hayallerimizi gözetlediğini, onun dönemeçlerinin bizim dönemeçlerimizle aynı olmadığını, iki dönemeç arasında bizim iyiliğimizin olasılıkla onun en son düşüncesi olduğunu henüz bilmiyordum.
Sayfa 134 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Katı görüşlerin arkasına sığınan insanlar ne hüzünlüdür ne kördür; “Ben böyle yaratılmışım, elimden bir şey gelmez,” diye övünen insana ne yazık.
Sayfa 120 - Can YayınlarıKitabı okudu
Sözler yardımıyla şahane konuşmalar yapabiliriz ama o sözlerin —burada ve şimdi var olmamızı sağlayan— bedende temeli yoksa söylediklerimizin maskesi kolayca düşürülebilir.
Sayfa 120 - Can YayınlarıKitabı okudu
Kimdir bizi böyle tersine çeviren Her ne yapsak yolumuza çıkan birini andırırız? Görünce son tepeden bir daha vadisini Nasıl döner, duraklar, oyalanırsa – Öyle yaşıyoruz işte vedalaşıyoruz daima.
Sayfa 113
Hayatım boyunca olağanüstü biçimde fiziksel tedirginlik çekmiştim; sürekli kaynayan zihnim yüzünden entelektüelin durağanlığını asla olumlu bir nitelik olarak göremedim.
Sayfa 106
Reklam
O “Asla!” sivri çakıllardan, çelikten, kırık camlardan, dikenli tellerden oluşuyordu. O “Asla!” bir engeldi, bir silahtı, hayatını ebediyen koruma adına yerleştirilmiş bir barikattı.
Sayfa 84
Çling çling çling! Çling çling çling! Çling çling çling!
Sayfa 70
Beden oluşmuştu ama kanatlar henüz kozanın nemiyle ağırlaşmış durumdaydı. O geçici devinimsizliğin tutsağı olarak antenlerimin gücüne sahiptim. Onlar, hayatımın en büyük armağanlarıydı; görülmeyeni görmeme, algılanması mümkün olmayanı duymama onlar yardım ediyordu.
Sayfa 121
Ağlıyordum çünkü zihnim, onu dolduran sorular yüzünden patlamak üzereydi ve başvurabileceğim hiç kimsem yoktu.
Sayfa 13
Reklam
hayat -sanırım öyle düşünürdü- içinde zaten yeterinden fazla güçlük barındırıyordu ve çocukları üzmek için yenilerini icat etmeye gerek yoktu.
Geri164
975 öğeden 961 ile 975 arasındakiler gösteriliyor.