“Bu dünyanın, beğendiği ve kabul ettiği pırıltı Senden binlerce fersah uzaktadır. Hep susacaksın ve ağzını açarsan bu mutlaka Yanlış zamanda, yanlış bir söz söylemek üzere olacaktır..”
Reklam
“Uzaklara doğru uçmak, Kemiklerimin içinin kuşlarınki gibi boş Olması, bronşlarım yerine hava kesesi bulunması hayali..”
. Zira güzellik, ancak katlandığımız korkunçluğun başlangıcından başka bir şey değildir ve hayranızdır ona, çünkü bizi mahvetmeye tenezzül bile etmez. Korkunçtur her bir melek ..
272 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Mary Shelley, Percy Bysshe Shelley ve “Frankenstein ya da Modern Prometheus’’
''İnsan zihni için, üst üste yaşanan olayların duyguları ayağa kaldırmasının ardından gelerek, ruhu hem ümitten, hem de korkudan azade kılan eylemsizlik ve kesinliğin mutlak sükûnetinden daha acı verici şey yoktur.''* William Godwin ve Mary Wollstonecraft'ın kızı ‘’Mary Wollstonecraft Godwin’’, 30 Ağustos 1792’de
Frankenstein Ya Da Modern Prometheus
Frankenstein Ya Da Modern PrometheusMary Shelley · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202013,6bin okunma
Yaşamak..!
Yaşamak demek, kuşanmak zorunda kaldığımız zırhı söküp atarak yeniden, yeniden başlamak; zehri panzehire, nefreti aşka, acıları tükenmez bir sevince dönüştürmek demektir. (Tanıtım Bülteninden)
Reklam
Ama dur! Çoğalan gökler altında her Melek korkunçtur
Otuz yıldan beri günlük tutuyorum. Çünkü günlük prelüddür, maden ocağıdır, Her türlü yazı biçimiyle yüzleşmek için, gerekli olan kazıdır..”
Zira güzellik, ancak katlandığımız korkunçluğun başlangıcından başka bir şey değildir ve hayranızdır ona, çünkü bizi mahvetmeye tenezzül bile etmez. Korkunçtur her bir melek.
Sayfa 3 - İş Bankası Kültür Yayınları, 5. BasımKitabı okudu
Reklam
“Hayatımın Büyük bölümünde en sadık Dostum, Uykusuzluğum oldu. Belki de bu nedenle, Çocukluğumun ilk yıllarına ilişkin anılarımın çoğu gündüzlere değil de gecelere ait..”
Piyano çalmayı ne çok isterdim! Sürekli bir çalışma, zihnime ne kadar iyi gelirdi, kaosu güzelliğe dönüştürürdü, armoniyi tanımak ve ona egemen olabilmek bana nasıl huzur verebilirdi! Oysa izini sürebildiğim tek partisyon, mutlak uyumsuzluktu.
“Mutsuz bir çocuk muydum? Kesinlikle öyleydim. Bir an boş kalsam, odada yere yatar, ağlamaya başlardım. Saatlerce, sınırsızca, bitkin düşene kadar ağlardım. Hıçkırma konusunda maraton koşucusu gibiydim. Ağlamalarımın görünürde hiçbir nedeni yoktu Bu da annemi çok tedirgin ediyordu..”
974 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.