Kimdir bizi böyle tersine çeviren
Her ne yapsak yolumuza çıkan birini andırırız?
Görünce son tepeden bir daha vadisini
Nasıl döner, duraklar, oyalanırsa –
Öyle yaşıyoruz işte
vedalaşıyoruz daima.
Hayatım boyunca olağanüstü
biçimde fiziksel tedirginlik çekmiştim; sürekli kaynayan zihnim yüzünden entelektüelin
durağanlığını asla olumlu bir nitelik olarak göremedim.
O “Asla!” sivri çakıllardan, çelikten, kırık camlardan, dikenli tellerden oluşuyordu. O
“Asla!” bir engeldi, bir silahtı, hayatını ebediyen koruma adına yerleştirilmiş bir barikattı.
Beden oluşmuştu ama kanatlar henüz kozanın nemiyle ağırlaşmış durumdaydı. O geçici
devinimsizliğin tutsağı olarak antenlerimin gücüne sahiptim.
Onlar, hayatımın en büyük armağanlarıydı; görülmeyeni görmeme, algılanması mümkün
olmayanı duymama onlar yardım ediyordu.