"Benim artık hiç yaşamaya arzum yok, dostum!" dedi. "Allah'tan dileğim bir an evvel canımı almasıdır. Benim dünyada artık hiçbir ümidim kalmadı." Ihtiyar cevap verdi: "Böyle şeyler söylemeye hakkın yok, Martin. Allah'ın yollarını ölçmeye kudretimiz yok. Karar bizim akıl ve mantığımıza değil, Allah'ın iradesine bağlıdır. Eğer Allah senin oğlunun ölmesini ve senin yaşamanı istediyse, hayırlısı bu olmalı. Senin ümitsiz ve kederli haline gelince, bu senin kendi saadetin için yaşamak istemenden ileri geliyor." Martin sordu: "Peki, insan başka ne için yaşamalı?" Ihtiyar: "Allah için" dedi. "Sana hayat veren Allah'tır ve sen onun için yaşamalısın. Onun için yaşamayı öğrendiğin zaman, artık kederlenmezsin ve her şey sana kolay görünür."
Hz.Ali (ra) oğluna nasihatı; Ey oğul! İyi insanların izini takip et... Ecdadını örnek al... Allah'a sığın... Her şey Allah'ın elinde... Her şeyi Allah'tan bil... Peygamberi önder olarak al...
Reklam
“Annelerin annesi...”
Minik ellerini öpüp kokladı okulun kapısında, telaşlı çocukların sırt çantalarından sırtına yediği darbeyi hissetmedi bile. “Allah zihin açıklığı versin,” dedi gülerek. Sel gibi akan çocuk kalabalığına karışmadan evladı. Şimdi avucunun içindeki minik eli biraz daha sıktı. “Hadi koştur Erhan'ım koştur, geç kaldık...” Beş yaşındaki Erhan'la
Kimin için Allah var, ona her şey var.
"İnsan bu dünyaya yalnız güzel yaşamak, rahat ve safa ile ömür geçirmek için gelmemiştir. Belki azîm bir sermaye elinde bulunan insan, burada ticaretle ebedî, daimî bir hayatın saadetine çalışmak için gönderilmiştir. Onun eline verilen sermaye de ömü
Kendilerine müslüman ismini veren bazı insanlar var ki, Allah (Subhabehu ve Tealâ)'nın hükmünü istemeyen, mal, mülk ve iktidar sahipleri karşısında hayata ve dünya malına olan düşkünlükleri ve korkuları yüzünden sus pus oluyorlar. Bu durum, her zaman ve mekanda, din adamlığını meslek edinen bazı insanlar için de geçerlidir. Bu adamlar, Allah'ın ayetlerini, hayat metodunu ve düsturunu düşük bir metâ karşılığında satıyorlar. "Ayetlerimizi az bir ücret karşılığı satmayın." (2 Bakara/41) Bunlar, bâtıldan korkarak susmayı yeğlerler. Ya da küçük bir rütbe, görev, ünvan ve fayda karşılığı Allah'ın dinini tahrif ederek zorbaların meşruluğunu gösteren fetvalar verirler. Allah'ın dinini satmak suretiyle cehennemi satın alırlar. Güvenilen birinin ihanetinden daha alçak ve koruyucu konumunda olan birinin, bozguncu olmasından daha çirkin bir şey yoktur. Din adamları unvanını taşıyan bu insanlar, korumaları gereken dine ihanet edip onun hakikatini gizliyorlar. Bunlar, Allah'ın indirdikleriyle hükmetmemek karşısında sustukları gibi Allah'ın kitabına rağmen, kelimelerin yerlerini değiştirerek iktidar sahiplerinin arzusuna uygun fetvalar çıkarıyorlar. Allah'ın dininin davetçileri, yüklendikleri mesajı sunarken mahlukatı hesaba katarak davranmamalıdırlar. Kendilerini tebliğ, amel ve uygulama için gönderen yüce Allah'tan başkasından korkmamalıdırlar. "Allah'ın risaletlerini tebliğ edenler, ondan korkarlar. Allah'tan başka hiç kimseden korkmazlar." (33 ahzap/39)
• Deniliyor ki, "Resulullah (s.a.v.) bugün yaşasaydı ne yapardı, şunu yapar mıydı, söyle der miydi vs..." Gerek yok ki bu tarz yaklaşımlara...Allah Resulü (s.a.v.) söyleyeceği her şeyi zaten söyleyip gitti. Tıpkı bilgisayardaki bir zip dosyası gibi; sıkıştırılmış bir hayat var orada. Bu hayatı açtığınızda, son âdemoğluna lazım olabilecek her şeyin orada olduğunu görürsünüz. Yani Efendimiz'in (s.a.v.) hayatında eksik bir şey yok ki o eksikleri ben doldurayım. Benim yapacağım şey anlamaya çalışmak...
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.