Rahmetli annem, yıllar yılı -ki kendi de yaşlılığa eriştiğinde bile devam etmişti- çevremizde bakıma muhtaç birkaç kadın belirlemiş, ayda bir gün onların evine gider, ortalığı toparlar, yemeğini yapar, bu yaşlı kadınları yıkayıp temizler, tırnaklarını keserdi. Bu işleri yaparken de kimseye duyurmazdı. Birkaç kez, gidecek veya atılacak öteberi için, gittiği yere kadar ona eşlik ettiğimi hatırlıyorum. Anacığımla her şeyden konuşurduk da bu gittiği evlere ve insanlara dair bir şey anlatmaz ve paylaşmazdı. Sanıyorum kendince bir mahremiyet gözetir ve susardı. Belki de yaptığı işin kıymetini azaltmak istemezdi. Ancak şunu da söyleyeceğim: Annemim bu yaptıkları yine de bilinir, bazı uzak-yakın insanlar tarafından –sen salaksın türünde- veciz ifadelerle ödüllendirildiği de olurdu. Bu ödül veren insanların anlayışı, o bakıma muhtaç, yaşlı kadınların bu durumu, bu yoksunluğu hak etmiş olmalarıydı. Hem bu insanlara bakmak anneme mi kalmıştı! Annem öldü gitti, ben belirli bir yaşa ulaştım, şimdi daha iyi anlıyorum ki anacığım kendince güzel bir numara bulmuş ve bu numarayı yaşadıkça da devam ettirmişti.
(Nahl Sûresi 53/54.Ayetlerinin tefsirini yazarken) Fahreddin Razi Tefsirini yazerken yaşadığı depremi anlatıyor. Ben bu sayfaları yazarken Pazar günü Sabah vaktiydi, çok şiddetli bir deprem oldu, insanlar o günü dua ve yakarışla geçirdiler, ancak bu hal geçip her şey yoluna girdiğinde depremi unutup eski cehaletlerine geri döndüler.” #تفسير_الفخر_الرازي
Reklam
UMUT ÖYKÜSÜ
KIZILDENİZ’DEN KÖPRÜCÜK KEMİĞİ’NE UZANAN UMUT Küçük pencereden yan tarafa neredeyse bitişik yakınlıktaki eski apartmandan açıkta kalabilmeyi başarmış gökyüzünün aydınlığı , dramatik filtresinin sağladığı görünüme benzer bir ışıkla odaya doluyordu. Yerde annesinin eski penyelerden ördüğü paspas , odanın iki duvarını uçtan uca
ÇOK ÖNEMLİ BİR PAYLAŞIM. HER YERDE BULAMAZSINIZ...
BİLİNÇALTINI KONTROL TEKNİKLERİ​ Bilinçaltının temelinde bağlantı kurma vardır. Öğrendikleriniz arasında bağlantı kurarsanız unutmazsınız. Yani ne kadar çok bağlantı, o kadar çok zekâ. Bilinçaltımızın derinliklerinde sınırsız bilgelik, engin bir güç ve bize gerekli her şeyin olduğunu biliyor muydunuz? Bilinçaltımızı geliştirip kontrol ederek
Rahmetli annem, yıllar yılı -ki kendi de yaşlılığa eriştiğinde bile devam etmişti- çevremizde bakıma muhtaç birkaç kadın belirlemiş, ayda bir gün onların evine gider, ortalığı toparlar, yemeğini yapar, bu yaşlı kadınları yıkayıp temizler, tırnaklarını keserdi. Bu işleri yaparken de kimseye duyurmazdı. Birkaç kez, gidecek veya atılacak öteberi için, gittiği yere kadar ona eşlik ettiğimi hatırlıyorum. Anacığımla her şeyden konuşurduk da bu gittiği evlere ve insanlara dair bir şey anlatmaz ve paylaşmazdı. Sanıyorum kendince bir mahremiyet gözetir ve susardı. Belki de yaptığı işin kıymetini azaltmak istemezdi. Ancak şunu da söyleyeceğim: Annemim bu yaptıkları yine de bilinir, bazı uzak-yakın insanlar tarafından –sen salaksın türünde- veciz ifadelerle ödüllendirildiği de olurdu. Bu ödül veren insanların anlayışı, o bakıma muhtaç, yaşlı kadınların bu durumu, bu yoksunluğu hak etmiş olmalarıydı. Hem bu insanlara bakmak anneme mi kalmıştı! Annem öldü gitti, ben belirli bir yaşa ulaştım, şimdi daha iyi anlıyorum ki anacığım kendince güzel bir numara bulmuş ve bu numarayı yaşadıkça da devam ettirmişti.
Bay D’nin Bir Günü | Ocak Ayı Hikâye Etkinliği
Hafta içi her zaman olduğu gibi Bay D yine sabahın köründe (daha karga botunu giymeden) dijital saatin klasik müzikli alarmıyla (Mozart’ın Son Zart’ıyla) uyanıp yatağından ivedilikle kalktı. Alelacele yaptığı sağlıksız bir kahvaltı sonrası ışık hızıyla sokağa fırladı. Hava buz gibiydi. Zemheri soğukları hüküm sürmekte, dışarıda bir yerlere
Reklam
1.000 öğeden 881 ile 890 arasındakiler gösteriliyor.