ölümden, unutulmaktan öteye götür. Birlikte tutunamayalım.
Çok okunmamamıza rağmen çok popüler olduk Olrıc.
Kitap benle konuştu ben zorla içine girmedim. Beni çağırdı, gelişime sevindiniz mi? Evet çok sevindik gerçek tutunamayanların beni bulması güzel oluyor. Nasıl buldun kafamdakileri? Ya da sen de benim gibi boğulup yolunu mu kaybettin? “Kayıp mı oldum bilmiyorum. Hâlâ yalan söylüyorum, olmak istediğimle olmak istemediğim kişi aynı yerdeyim.”
Yukarda yazdıklarım yazarın iç dünyasıyla bağ kurduğumda kafamdan geçenlerdi. Bazen
“Kitap için de kitap yazılır.” hissini uyandırır. Okuduğum her satır da ona karşılık bir cevap verme hissi uyandı. Benim kitaplarla ilişkim hep böyle olur, misafirliğe gitmem birlikte bir yolculuğa çıkarız. Kimse benim kahramanım değil. Hayat bir kahramanlık hikayesine yer verecek kadar da ucuz değil…
Genelde yazarları okumamın birinci şartı durdukları yer beni onlara daha yakın hissettirir. Geniş bir görüş yelpazesine sahip insanların hayatla bağları kopuk değildir. Bilmedikleri bir şey yaratmazlar; oldukları çevreyi, dünyayı çok iyi gözlemlerler bu da onları kelimelerin efendileri yapar. Oğuz Atay bende bunları yarattı. Güzel bir kalem, güzel bir yazar. Bu arada çok da güzel gözleri var.:)))
Tutunamayanlar’ın içeriğini anca tutunamayanlar anlar o yüzden ne anlatsam bilmiyorum. Denizi anlatmamla denize girip o hissi hissetmek çok başka bir şey, bende yarattığı duyguyu belki de bir başkasında uyandırmaz.
Tutunuyorsanız tutunamayanları okumayın. Hem kitaba hem de yazara haksızlık olur. Huzurla okuyacağınız bir eser değil..:)