236 syf.
·
Puan vermedi
Ölümsüzlük mü, Sonsuz Gençlik mi?
5/5 Kitabı kısaca özetlersem, ölümün birdenbire tatile çıktığı bir ülkede gelişen olayları okuyoruz. Başta herkes seviniyor, şenlik oluyor. Ardından ölümün olmamasının sorunları ile yüzleşiyoruz ve bu sorunlar çeşitli akıl almaz çözümler sunuyor. Saramago'nun yazım tarzı ile akıcı bir serüvenin içine dalıyoruz. Bu serüvende ölümün
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş
Ölüm Bir Varmış Bir YokmuşJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202011,7bin okunma
Güneşin her sabah doğuşu gibi aydınlıkları içimize dolduran insanlar vardır. Mevsimlerden en çok ilkbaharı bize yaşatan, gökyüzüne bakınca gözlerimizi kamaştıran o mavilik gibi olan insanlar. Kapıların ardına kendini saklamayan, duvarlarını aşmak için kendimizi tüketmediğimiz. Ellerimize çiçek kokuları sindiren, dudaklarımızda ortada bir şey yokken yani sebepsizce gülüş olan insanlar. Ah bu güzel insanlar hangi dünyadan kopup gelmişler böyle…
Reklam
Kendilerinin olan tek sözcük yok dillerinde, öyle çok konuşuyorlar ki... Bir söz insanın neresinden doğar dersiniz? Dilinden mi, yüreğinden mi, aklından mı? Düşlerinden mi yoksa gerçeğinden mi? Ve kaç kapıdan geçip yerini bulur bir başka insanda? Yerini bulur mu gerçekten? Sözü yasaklamalı Ömür hanım yasaklamalı... Kimsenin kimseyi anlamadığı bir
240 syf.
4/10 puan verdi
·
7 günde okudu
İYİ BİR OKURDAN BASİT BİR KİTAP
Nihayet bu mecrada adından epey söz ettirmiş Oğuz Aktürk'ün yazdığı kitabı okuyabildim. Kitaba geçmeden önce biraz kendisinden bahsetmek isterim. Oğuz Aktürk, bu mecrada binlerce insana gerek yazdıkları ile, gerek verdiği kitap tavsiyeleri ile, çizdiği yollar ile yol göstermiş ve bu işe gönül vermiş bir kişiliktir, buna kimsenin itirazı
Kimlink
KimlinkOğuz Aktürk · Aylak Adam Yayınları · 202395 okunma
Cinsellik tertibatının içimize kazıdığı Faustvari antlaşmanın günaha çağrısı şöyledir: Bütün yaşamı bizatihi cinsellikle, onun hakikati ve egemenliğiyle değiş tokuş etmek. Cinsellik ölüme değer. İşte günümüzde ölüm içgüdüsünün cinselliğin içinden geçmesinin anlamı -ama görüldüğü gibi salt tarihsel olarak anlamı- budur. Batı uzun zaman önce aşkı keşfettiğinde, ona ölümü kabul edilir kılacak derecede değer verdi; günümüzde her şeyin üstünde yer alan bu eşdeğerlilik iddiasında bulunan cinselliktir. Cinsellik tertibatı iktidar tekniklerinin yaşamı kuşatmasını sağlarken, onun işaretlediği hayali cinsellik noktası, herkeste ölümü kabul ettirebilecek kadar hayranlık yaratır. "Cinsellik" adındaki bu hayali öğeyi yaratmakla, cinsellik tertibatı en temel iç işlerlik ilkelerinden birini ortaya çıkardı: cinsellik arzusu, cinselliğe sahip olma, ona ulaşabilme, onu keşfedebilme, azat edebilme, söylem düzeyine getirebilme, hakikat içinde formüle edebilme arzusu. Cinsellik tertibatı, "cinsellik"in kendisini arzulanacak bir şey gibi kurmuştur. Her birimizi cinselliği tanıma, onun yasa ve iktidarını gün ışığına çıkarma buyruğuna iten şey, bu arzulanır olma durumudur; gerçekte bizi, içinde kendimizi görür gibi olduğumuz bir seraba benzeyen o cinselliğin kara parıltısını benliğimizin derinliklerinden yüzeye çıkaran cinsellik tertibatına bağlamasına rağmen, bütün iktidarlara karşı cinsel etkinliğimize dair hakları savunduğumuzu zannettiren de bu arzulanır olma durumudur. - Michel Foucault
205 syf.
·
Puan vermedi
·
41 günde okudu
BÜTÜN OLMAYAN ŞEYLERİ PAYLAŞMAK
Çoğu zaman yoğunluğun içinde hayatın size olmadığınız biri gibi davrandığı hissine kapılırsınız. Bu hisse çok fazla alışırsanız onu suçlamaya başlarsınız. Karşılığını alamadığınız her şeye küsmek ve ilginizi kesmeye varana değin. Ama o sizi tam tersi bir duruma ikna etmeye çalışır; Aynadaki yüz bile bu ifadeyi taşır. İnsanlardan size bu yansır.
Yürekteki Hayvan
Yürekteki HayvanHerta Müller · Siren Yayınları · 2022152 okunma
Reklam
DUA,
Allah'ın bizim hakkımızda bildiğini, bizim de bildiğimizi, günahlarımızın, korkularımızın, çözemediğimiz problemlerin içimizdeki varlığının, çıkmazlarımızın, kusurlarımızın, zâlim yanımızın, isyankâr yanımızın, nankör yanımızın, şükürsüzlüğümüzün, kıymet bilmediğimizin ve dahi hakkımızdaki bütün menfî vasıfların farkında olduğumuzu beyân ederek, içimizi O'na dökmek, O'na O'nun bildiğini itiraf etmek o kadar güzel ki, o kadar huzur veriyor ve rahatlatıyor ki... Hakkımızda kabullenemediğimiz bütün her şey içimize huzursuzluk veriyor, kusurunu kabul etmek, nedendir bilmiyorum, ama hafifletiyor Elhamdülillah. Kabullenememek, kusurunu bilmemek, kendini bilmemek nefste bir çatışma doğuruyor. Bu da insanı buhran denen ruh hâlinin içine düşürüyor. Ama insan hayatı, hakikati, nefsinin zulmünü, nefsine ettiği zulmü, günahını, içindeki korkuları, çözemediği problemleri olduğunu, içinde çözemediği düğümlerin olduğunu kabul ve itiraf edince sanki zoraki üzerimizde tutmaya çalıştığımız bütün yükler bir anda gidiyor. Kabullenmek, Allah'a itiraf etmek şifâ gibi Elhamdülillah.
"İçimize sinmeyen her şey kalbimize sızı oluyor...🍂"
"Beni kıskanman yersiz, Goldmund. Senin kastettiğin gibi bir huzur arama bu dünyada. Bir huzur var, evet; ama içimize sürekli yaşayıp bizden hiç ayrılmayan bir huzur değil bu. Ancak tek bir huzur var ki, onun da boyuna yeni savaşımlarla ele geçirilmesi, her gün yeniden savaşılarak kazanılması gerekiyor. Sen benim verdiğim savaşları görmüyorsun, ne bilimsel inceleme ve araştırmalarım sırasındaki savaşları biliyorsun, ne Tanrıya ibadet sırasındaki savaşlarımdan haberin var. Bunlardan haberin olmayışı da iyi bir şey. Bende gördüğün tek şey, senden daha az kaprislere kapılmam; buna da huzur gözüyle bakıyorsun. Ama gerçekte bir savaş bu, seninki de içinde olmak üzere doğru yolda sürdürülen her yaşam gibi savaş ve özveri."
Her şey için öyle :(
İçimize kapanıp öylece geçinip gidebileceğimiz bir zamanda değiliz şu an.
Sayfa 14 - Aylak Adam YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Reklam
200 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Hayat hepimizin bildiği gibi iniş ve çıkışlarla dolu bir yolculuk ve biz bu yolda o kadar çok şeyi kafamıza takıyoruz ki! Gerçekten güç olabiliyor ve ustalık gerektiriyor kafaya takmama sanatı. Kimsenin hayatı dışarıdan göründüğü gibi değil, hepimizin hayatında baş etmesi güç zorluklar hatta baş edemediği sorunları var. Peki akıl sağlığımızın
Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı
Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama SanatıMark Manson · Butik Yayınları · 201713,1bin okunma
Endişe Karnavalı, Mehmet Taşdemir, Lejand
"İnsan bir taraftan cennete gideyim derken yaşamaya kalem çeker. Cehennemde yanmayayım diyerek de yasaklarla çevrelenmiş bir fanusun içine hapseder kendini. Şu soluk gökyüzünün altında yaşamımız kötü bir paranteze benziyor. Herkesin inancı kendi hapishanesi. Şu yamaçta, sabah rüzgârını içimize çekerek nefes almak bir mucize değil mi Cebrail? Yaşamayı neden uzakta arıyoruz? Cehennem de cennet de burada. Kış gelip geçecek, kuş bakışı gördüğümüz şu tarlalara tekrar buğdaylar ekilecek. Sonra ekinler ağır ağır boy verecek. Rüzgâr buğday tarlalarını dalgalandırdığında içimiz mutlulukla dolacak. Bıldırcınlar yuva yapacak oraya. Güneşin altında sarı sarı parlayacak başaklar. Bir tarla kuşu çığlık çığlığa ‘cennet burada avanaklar’ diye bağırdığında biz yine de bildiğimizi okuyacaksak işte cehennem odur Cebrail. İnsan kendi zavallılığını kendini abartarak kapatmaya çalışıyor bir yandan da. Oysa her şey gelip geçici. Ömür bir ağacın gölgesinin altından bir atın sırtındayken geçme süresi kadar."
İçimize atmıyoruz, kendimizi tüketiyoruz...
"İçine attığın her şey senden bir şeyleri senden alır ve seni değiştirirdi. Bastırılan tüm duygular önce sahibiyle beslenir. Ta ki geriye ondan hiçbir şey bırakmayana kadar"
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.