Gregor Samsa bir sabah kötü bir rüyadan uyandığında, kendini yatağında korkunç bir böceğe dönüşmüş olarak buldu.” Daha ilk cümlesiyle bile kitabın sonunu merak ettiren bir konu… Sayfalar ilerledikçe Gregor’un hayatına bir böcek olarak devam etmeye çalışmasına ve ailesinin, yakın çevresinin bu durum karşısındaki bocalamalarına tanık oluruz.
1 Ölüm rengine bürünmüş Bir ahmet erhan portresi gibi Dolaştım kendi kıyılarımda Yalnızlığı çileden çıkaracak kadar yalnızdım Elimi düğümlediğim ayağımla Bir çağdaş ve müslim olarak Kendime sığındım
Sayfa 51 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Ya uyumuş ya uyumamıştı ki gene uyandı. İlk an,sanki kendi içinden çıkıp dökülmüş olduğu duygusuna kapıldı. Bir yatakta yatmakta olduğunu fark etti. "Taşımaya gelmez bir halde" diye düşündü. Bir ur. Kendini birdenbire yozlaşmış bir doku gibi algılamaya başladı. Gerçek değildi artık,istediği kadar sakin sakin yatsın şurada,kasıntıdan,öğürtüden başka bir şey değildi; şu yatışı öylesine apaçık,bas bas bağırırcasına belli oluyordu ki bunu,sığınıp kendini benzetebileceği bir görüntü bile kalmıyordu geriye. Şurada nasılsa öyleydi işte,şehvani,ayıp,yersiz,katbekat tiksindirici bir şey; "toprağa gömmeli"diye düşündü Bloch, "yasaklamalı,yok etmeli". Vücüdunu yokladığı ve her tarafının eline itici geldiği sanısına kapıldı,ama sonra anladı:Kendisini algılayan bilinci o kadar şiddetlenmişti ki bütün vücudunda hissettiği bir dokunuş duygusuna dönüşmüştü;sanki bilinç,sanki düşünceleri kendisine sataşmış,üstüne yürümüş,saldırmışlardı. Savunmasız,kendini savunamayacak bir halde yatıyordu işte;içi iğrenç bir biçimde tersyüz olmuştu: Yadırgarıcı değil,sadece tiksindirici bir başkalıktı. Bir hamlede olmuştu olan,bir hamlede doğallığını kaybetmiş,bağlamından kopmuştu. Yatıyordu işte,olur şey değildi gerçekliği;bir benzetme yoktu artık. Kendinin farkındalığı öyle güçlüydü ki bir ölüm korkusuna kapıldı. Terliyordu. Yere bir para düşüp yatağın altına yuvarlandı,kulak kabarttı: Benzetme? Sonra uyuyakaldı.
79 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
İnsanlık öldü mü? Bir düşünelim bakalım öldü mü, ölmedi mi… Sonra kendi içimizde karar verelim bu sorunun cevabına.. Yaşar Kemal, kendine has üslubu ile Anadolu insanını çok iyi yansıtmaktadır. İlk eseri zaten bunun tescilli belgesidir. Yani Üstat bizi ve insanımızı olduğu gibi kalemine yansıtmaktadır. İnsanlık için 100 yıl önceye gitmeniz ya
Kuşlar da Gitti
Kuşlar da GittiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202213.7k okunma
Çay ve Rıhtım ve Piyano ile Kaybetmek
“Mersin limanında, rıhtımdaki Romen bandıralı konteyner gemisine yükleme yapılırken, kilidi kırılan konteynerden düşen bir piyano, oradan geçen çay yüklü bir kamyonun kontrolünü kaybederek denize uçmasına sebep oldu. Kayıp ve arama çalışmaları devam ediyor” Ne kadar saçma bir haber dedim kendi kendime ve televizyonu kapattım. Suratımda
Mayıs 2018 Etkinliği : Hikaye 13
Yazar:
Erhan
Erhan
Hikaye Adı : Çay ve Rıhtım ve Piyano ile Kaybetmek Link: #29387040 “Mersin limanında, rıhtımdaki Romen bandıralı konteyner gemisine yükleme yapılırken, kilidi kırılan konteynerden düşen bir piyano, oradan geçen çay yüklü bir kamyonun kontrolünü kaybederek denize uçmasına sebep oldu.
Reklam
Gövdesinin çapıyla karşılaştırıldığında acınası incelikteki çok sayıda bacak, gözlerinin önünde çaresizlik içersinde, parıltılar saçarak sallanıp durmaktaydı. ‘Ne olmuş bana böyle?’ diye düşündü. Gördüğü düş değildi. Biraz küçük, ama normal, yani içinde insanlar yaşasın diye yapılmış olan odası, ezbere bildiği dört duvarın arasında eskiden
251 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.