“Ve şimdi burada sana yazılı bir cevap vermeyi deniyor olsam da, bu fazlasıyla eksik kalacaktır.”
“Ben eskiden senden saklanıp odama, kitaplara, çılgın arkadaşlara, aşırı fikirlere sığınırdım; seninle asla açık konuşmadım.”
“Ve senin için parmağımı bile kıpırdatmazken, yabancılar için her şeyi yapıyorum.”
“Ama tıpkı senin gibi, ben de tümüyle suçsuzum.”
“Senin etkinden tamamen bağımsız yetişmiş olsaydım bile, büyük ihtimalle senin gönlüne göre bir insan olamayacaktım.”
“Sonunda sustum, önceleri belki inattan, daha sonra ise senin karşında ne düşünebildiğim ne de konuşabildiğim için.”
“Senin hoşuna gitmeyen bir şey yapmaya başladığımda ve sen bana başarısızlığa uğrayacağımı söyleyerek gözdağı verdiğinde, senin fikrine duyduğum saygının derinliği, belki daha ilerdeki bir zaman için bile olsa, başarısızlığı kaçınılmaz kılardı. Kendi eylemime duyduğum güveni kaybettim.”
“Daima kaçışı, çoğunlukla içsel bir kaçışı düşünen, somurtkan, dikkatsiz, itaatsiz çocuklar olduk.”
“Bana bir kere bile gerçekten vurmadığın da doğru. Ama bağırman, yüzümün kızarması, pantolon askılarını telaşla çözmen, bunların iskemlenin sırtında hazır beklemesi benim için neredeyse daha da kötüydü. Sanki birinin asılması gibiydi. İnsan gerçekten asılırsa ölür ve her şey biter. Ama asılması için yapılan bütün hazırlıkları yaşamak zorunda bırakılır ve ancak ilmek yüzünün önünde sallanırken affedildiğini öğrenirse, bütün hayatı boyunca bunun eziyetini çekebilir.”