Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
208 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Deli İbram Divanı, benim Ahmet Büke’yle tanışma kitabım oldu. Ahmet Büke, hikayeleriyle tanınan bir yazar olsa da bu romanıyla 2022 Vedat Türkali Roman Ödülünü kazanmış. Bir arkadaşımın tavsiyesiyle okumaya başladığım bu kitap benim için de güzel bir başlangıç oldu. Roman, 1950'ler Türkiyesinde Demokrat Parti'nin iktidara geçtiği dönemde, İzmir'e yakın Köstence adlı bir adada geçer. Yoksul bir balıkçı ailesinin hayat mücadelesini anlatırken yazar, dönemin Türkiyesine de ışık tutar. Gelir adeletsizliği, sınıf çatışmaları, plansız büyüme ve zenginleşme romanda işlenen alt metinlerdendir. Bunun yanın sıra bir deniz öyküsüdür anlatılan. Yazar; Egeyi, oranın insanını, doğasını, efsanelerini, tarihini çok güzel bir dille okuyucuya sunar. Betimleri oldukça yerindedir, okurken deniz kokusunu hissedebilirsiniz. Bu romanı okumak bana
Yaşar Kemal
Yaşar Kemal
'in
Deniz Küstü
Deniz Küstü
romanını hatırlattı. Yaşar Kemal'i okumayı çok sevdiğim için bu hissiyatı almak benim açımdan oldukça güzeldi. Severek okuduğum bir kitap oldu ve bende yazarın diğer kitaplarını okuma isteği uyandırdı. "Zaman kesindir. Geri döndürülemez, tamir edilemez, her şeyden ve herkesten bağımsız halde sadece kendinde bir akışla dünyaya açar kendini."
Deli İbram Divanı
Deli İbram DivanıAhmet Büke · Can Yayınları · 20211,565 okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
·
7 saatte okudu
Keşke söyleseydiniz de bilselerdi...
İnsan böyle bir şey. Nerede, hangi yaşta olursa olsun, kabuğunu kırıp içine baksan içi cılk yara. Yarasız, dertsiz, sırsız insan yok da, işte kimisi üstünü iyi örtüyor. Ben de örttüm. O kadar kapattım ki, kendim bile sormadım kendime. Bir kere oturup da kendimle, Selami'yle konuştuğum gibi konuşmadım. "Sen niye böylesin Ethem, gel, otur
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20233,906 okunma
Reklam
96 syf.
·
Puan vermedi
İş yerinin verdiği tatille Avusturya Alplerine giden Baron zamanını geçirecek bir flört arar. Gözünü hemen birini kestirmişti bile. On iki yaşında oğlu olan bir kadın. Baron çocuğu kullanarak kadınla tanışabileceğini düşünür. Bu planı başarılı olur. Küçük çocuğun kendisini dinleyen, önemseyen birine ihtiyacı olmasını kullanan Baron'a karşı güveni artmıştı Edgar'ın. Artık Baron'a herkesten çok güveniyordu. baron ve annesi tanıştıktan sonra Edgar' görmezden gelip, sürekli onu kandırıp ,yalanlar söylüyorlardı. Edgar anlam veremiyordu tüm bu olanlara, neden diyordu. Baron ve annesi bir çocuğun tüm masum duygularını kullanıp bir köşeye atmışlardı. Edgar annesi ile Baron'un arasındaki sırrı çözemiyordu. Bu sırrı kitaplarda okumuş, televizyonlarda izlemişti. Ama kimse ona asıl gerçeği söylememişti. Bir kadını elde etmek isteyen adamın küçük bir çocuğu kullanması, saf duygularını, güvenini bir bir kullanıp ardından tüm o duyguları yıktığı bir hikaye. Güzel bir kitaptı. Güvenmeye, onu önemseyen birine ihtiyacı olan bir çocuğun duygularını kullanıp , ardından yok sayılması. Masum her şeyden habersiz , hata yapıp yapmadığına dair durmadan kendini suçlayan küçük bir çocuk. Okuyacak herkese iyi okumalar:)
Yakıcı Sır
Yakıcı SırStefan Zweig · Puslu Yayıncılık · 202041,8bin okunma
184 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
ANNEME MEKTUP-WARIS DIRIE,152 sayfa Bu kitap gerçek bir hayat hikayesi.Uluslararası ünlü bir manken olan Waris Dirie’nin kendi hayatı.(Waris;çöl çiçeği demek.Her daim ayakta kalan,küçük asi bir çalı.Tıpkı kendisi gibi) 1997de Birleşmiş Milletler tarafından Afrika’da kadın hakları ve kadın genital sünnetinin kaldırılmasında çalışmak üzere özel
Anneme Mektup
Anneme MektupWaris Dirie · Bilge Kültür Sanat · 200877 okunma
472 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kızıl Çengi
Türkiye’nin ilk kadın sinema oyuncusu, ilk kadın yönetmeni, yürüdüğü yollara bile hayran olunan, paşa torunu, aşkları, evlilikleri, anneliğiyle birlikte emeği, güzelliği, zekası ve yeteneğiyle de döneminde zirvede ama ölümü bir gazete haberinde yapayalnız öldü başlığıyla duyurulan Cahide Sonku. “Mitolojik bir karakter değilse, yani ölümlüyse, bir insan bu kadar büyük bir ağırlığı taşıyabilir mi? Ve tabii, taşırsa ne hale gelir?” diyor kitapta tam da öyle. Müthiş bir var olma ve kederli bir yok oluşun hikâyesini okuyoruz bu kez Osman Balcıgil’in kaleminden. Roman bize dönemin sanat hayatını, sanatçılarını, siyasi havasını, toplumun sanata ve sanatçıya ilgisini arka plana alarak milyonların Cahide’si iken aldığı yanlış kararlar, kurduğu duygusal ilişkilerin yıkımı ve işinde peş peşe yaşadığı talihsizlikler yüzünden bir kaçış olarak görüp yavaş yavaş sığındığı alkole bağımlı olup herkesten ve her şeyden saklanmasına ve hatta bu yüzden tek çocuğuyla bağının kopmasına, müthiş bir zenginlikten korkunç bir yoksulluğa düşmesine giden süreci anlatıyor. Cahide kolay gelmiyor Cahide olduğu yere ama zor da olmuyor düşüşü. Bütün hayatını ve emeğini oyunculuğa ve sanata adamış bir primadonna imiş Cahide, olmasaydı sonu böyle.
Nilay Bengisu Dere
Nilay Bengisu Dere
Kızıl Çengi
Kızıl Çengi
Osman Balcıgil
Osman Balcıgil
Kızıl Çengi
Kızıl ÇengiOsman Balcıgil · Destek Yayınları · 2023543 okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
Şermin Yaşar'ı çok severim. Öyle ki yolumun veyahut gönlümün  düşmesi halinde Ankara'daki arkadaşlarımdan beklentim ona ait olan Kelime müzesini (ve tabi açmayı planladığı anne müzesini açması halinde onu da ) gezdirmeleridir burdan bu vesileyle yazılı bir sipariş de oluşturmuş olayım :) Bu kitapla yolum bir kitap söyleşisi yoluyla
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20233,906 okunma
Reklam
192 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
TUTUNAMAYANLAR'ın esin kaynağı=AYLAK ADAM
Topluma yabancılaşan ve toplum içinde yalnızlaşan bir adamın hikayesi aslında... Yusuf Atılgan'nın ilk romanı şaşırtıcı derece bir etki bıraktı bende...Sanki yıllardır yazmayı hayal etmiş fakat kafasındaki her şeyi özenle biriktirmiş bir yazarın ilk roman süsü verilmiş bir kitabı gibidir AYLAK ADAM...Aylak olarak nitelendirilen bu karekterin
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201959,6bin okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Hakkari’de Bir Mevsim
Hakkari’de Bir Mevsim
Ferit Edgü
Ferit Edgü
Herkese selamlar. Kitabı az önce bitirdim ve beklemeden yorum yazmaya geldim. Çünkü çok sevdim. Sevmemin nedeni Doğu’da her şeyden, herkesten uzak bir köyde görev yapan biri olarak anlatılanlar o kadar yüreğime işledi ki.. Fakirlik, ölen bebekler, farklı bir kültür, yabancı bir dil, sanki başka alemdeymişsin gibi bir his. Ama onlara faydalı olmak için elinden geleni yapmaya çalışan bizler. Öğretmenler… Kitap, bir denizcinin kaza sonucu Hakkari’de dağ başında bir köye sürgün edilmesini ele alıyor. Sürgün yiyen denizci orada ne iş yapacağını bulmaya çalışırken, kapalı olan okulu açarak öğretmenlik yapmaya karar veriyor. Hem öğretmenlik hem de öğrencilik. Çocuklardan onların dilini, yaşantılarını öğrenirken onlara da Türkçeyi, hayat bilgisini, matematik işlemlerini öğretiyor. Köyün insanlarının onu imam, öğretmen, bilirkişi, uzman, doktor yani her şey olarak görmesi de garip gelmiyor. Çünkü o şartlarda yaşamış insanlar okuyan insanlara büyük bir saygı gösterir, bunu bizzat yaşadığım için sonsuz güvenle söylüyorum. Peki sonra? Sürgünü bitti mi? Olaylar nasıl sonuçlandı? Okuyunca göreceksiniz. Sinir olduğum şey, her zamanki gibi köye yapılmayan yardımlar, yüksek mertebelerin ilgisizliği.. Her neyse. Velhasıl yazar ile iyi ki tanışmışım, şiirsel dili, akıcılığı, yaşama yakınlığı çok güzeldi. Özellikle meslektaşlarıma ve sonra herkese tavsiyedir. 🩷
Hakkari’de Bir Mevsim
Hakkari’de Bir MevsimFerit Edgü · Everest Yayınları · 202310,1bin okunma
752 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Bir insanın yaşadığı toplum ve çevre karakterine olumlu ya da olumsuz yansımalarda bulunur. Başkarakter Kenan’da bu durum açıkça görülmekte. Olaylar 1960 darbesinden yaklaşık 8-9 ay öncesinden başlıyor. Zorlu şartların hakim olduğu Menderes yönetiminden Aydın/ halk- işçi sınıfı da eşit şekilde etkileniyor. Kimse kimseden bir şey beklemiyor herkes
Bir Gün Tek Başına
Bir Gün Tek BaşınaVedat Türkali · Ayrıntı Yayınları · 20195,2bin okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
𝒮𝑜̈𝓎𝓁𝑒𝓂𝑒 𝐵𝒾𝓁𝓂𝑒𝓈𝒾𝓃𝓁𝑒𝓇 ~ İyi ki okudum dediğim bu harika kitapta, kahramanların konuşmaları ve anlatmaları ile ilerliyor kitap.Ethem, Emin, Ekrem, Mürüvvet, Hülya, Çiğdem, Kazım; kendi dillerinden anlatıyorlar birbirilerinde gördüklerini, olayları yaşadıklarını. ~ Aslında bizim gün içinde ve bazı vakitler kafamızda yaptığımız şeyi, Şermin Yaşar kitapta yaşatmış. ~ @serminyasarofficial , harika bir kitap daha yazmış böylece. Ben çok beğendim, günlük hayatta yaşanan birçok olaya da değinmiş kişilerin hayatlarında. Hele ki Çiğdem’in ikinci kadın oluşu, sevmediği halde oyun oynaması onu seven adama vurucu bir olaydı. Mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum. | Aişe Özsoy [ 18/03/2024 ] “Olduğum yerde olmak istemiyorum ama olduğum yerden çıkıp gidemiyorum da.Şu an yaşadığım her şey o günlerin aynısı.Evde olmak istemiyorum, ama her akşam eve dönüyorum.İşte olmak istemiyorum ama her gün işe gidiyorum.Bir şey beni hep dışarıya çekiyor.Hiçbir yere ait hissedemiyorum.Hiçbir eve, hiçbir aileye, hiçbir topluluğa. Her şeyden, herkesten kaçmanın soluklanacak bir durağı var, ama kendinden kaçıyorsan durmadan kaçıyorsun, durduğun, dinlendiğin bir an bile olmuyor. Zenginin zengin diye derdi olmaz.Fakirin fakir diye.Gencin genç diye.Yaşlının yaşlı diye.Kime hak lan bu dert dediğiniz şey?Niye sormuyor kimse birbirine derdini?Niye dinlemiyor? “ [ Şermin Yaşar ]
Söyleme Bilmesinler
Söyleme Bilmesinler
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20233,906 okunma
Reklam
637 syf.
8/10 puan verdi
·
19 günde okudu
Spoiler olabilir
Tolstoy'un bugüne kadar okuduğum kitapları arasında en az keyif aldığım, en az etki bırakan kitabı oldu benim için. Buna rağmen içine alan, merak uyandıran bir hikayeydi. Kitap boyunca toplum düzeni, ekonomik düzen, hukuk, din gibi kurumlar, adalet sistemi eleştiriliyor. Ana karakter Nehlüdov’un jüri görevinde geçmişte birliktelik yaşayıp
Diriliş
DirilişLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202117,2bin okunma
520 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 günde okudu
Masumiyet Müzesi - Kemal Bey'in Sarsıcı Aşkı
''Hayatımın en güzel anıymış, bilmiyordum.'' syf.11 Her şey, Kemal Basmacı veya Kemal Bey'in bir gün nişanlısı Sibel ile birlikte Nişantaşı'nda gezerken nişanlısının Şanzelize Butik'in vitrininde bir çanta görmesiyle başlıyor. Ertesi gün butiğe çantayı almaya giden Kemal Bey akrabası olan Füsun'un orada
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241bin okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
41 günde okudu
Aradaki bütün bağlar, ruhlar beraber olmadıktan sonra ne ifade ederler?
Okumak ile okumamak arasında çok gidip geldiğim fakat okuduktan sonra daha önce başlamadığım için esef duyduğum bir kitap... "Ben dünyâdan ziyâde kafamın içinde yaşayan bir insanım..".(88) Bu alıntıdan yola çıkarak aslında bâzı insanlar hakkında mutlu, kaygısız, hiç bir şey düşünmüyor gibi, düşünüyor olsakta ne kadar düşünceli içten
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021313,6bin okunma
180 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Edebiyatın belki de o aristokrat bir uğraşı olduğu yıllardan bu yana -modernizm etkisiyle belki de- soylu bir uğraş olduğuna inanılır. Realist hatta narüralist yazarlar sokağın pisliğini edebiyata yansıtana kadar, kirli işler -yani hayatın kendisi- edebiyat içinde yer almazdı. Ancak gelişen zaman değişen insan, hayatın kendisini de edebiyata almak
Teklifinizle İlgilenmiyorum
Teklifinizle İlgilenmiyorumBaşar Başarır · Can Yayınları · 201341 okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Firdevs yaşadığı onca kötülüğe rağmen aslında hep içinde bir umut ile, bir gün birinin ona iyilik ile dokunacağına inanarak hep o kişiyi ve o anı bekledi içten içe… Bedeni onca şeye belki de bunun için dayanmıştı, herkes her noktasına dokunup onu kirletmişti belki ama iyi bir şey yaşamayı ümit eden kalbi bir kez olsun güzel heyecanlar uğruna atmak için hep temiz kalmıştı içinde. Her şeyden ve herkesten saklamıştı onu, başına gelen onca şeyin ona erişemesine izin vermemişti. Yüzü, teni her zerresi kan ağlarken o kalbini bunlardan etkilenmemesi için korumayı başarmıştı. Bir gün biri onu dinleyecek ve işte o her şeyden sakladığı yürek içinde hissettiklerini dışa vuracak, o gün gerçek benliği ortaya çıkacaktı. Tek istediği değer görmek, her hangi bir iyi duygu kırıntısına denk gelmek, bir yerlere kendi mücadelesi sonunda adalet ile bir yerlere gelebilmekti. Firdevs hiçbir zaman dünyanın bu kadar kirli olduğuna inanmak istemiyordu aslında, erkelerin ya da kadınların ona yaklaşmak istemesinin tek bir nedeni olamazdı, bu kadar kötülük bir tek dünyaya sığamazdı ve hepsi onun ömründe buluşamazdı. Bunu kendine ve insanlığa kanıtlamak için ömrünün sonuna kadar içinde yanan umut ateşini söndürmeden mücadelesini kalbi ile verdi. Belki istediği şeyi elde edemedi ama hiç aklında olmayan şeye kavuştu sonunda özgürlüğüne. Ve etrafında hiç kimsenin görmediği şeyi gördü, kadın olmanın gücünü.
Sıfır Noktasındaki Kadın
Sıfır Noktasındaki KadınNevâl El-Seddavi · Metis Yayınları · 201613,3bin okunma
741 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.