Arif Nihat Asya
Bayrak Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü, Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü, Işık ışık, dalga dalga bayrağım! Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım. Sana benim gözümle bakmayanın Mezarını kazacağım. Seni selâmlamadan uçan kuşun Yuvasını bozacağım. Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder… Gölgende bana da, bana da yer ver. Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar: Yurda ay yıldızının ışığı yeter. Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün Kızıllığında ısındık; Dağlardan çöllere düştüğümüz gün Gölgene sığındık. Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı; Barışın güvercini, savaşın kartalı Yüksek yerlerde açan çiçeğim. Senin altında doğdum. Senin altında öleceğim. Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim: Yer yüzünde yer beğen! Nereye dikilmek istersen, Söyle, seni oraya dikeyim!
Belki sana inanırlar
"onlara artık yeni insanlar tanımak istemediğimi söyle bana inanmıyorlar güneş mi göreyimmiş, iki insan, açılsın mıymış içim beni alıp pencerenin önüne yerleştiriyorlar onlara bir salon çiçeği olmadığımı söyle hasarsız parçalarımın giderek azaldığını hiç değilse okunaklı bir ölüm için bir tık hayatla arama bir boşluk bıraktığımı bana
Reklam
Seni seviyorum, ve senin için her şeyim. Beni seviyorsun, ve benim için her şeysin.
EHEM
Boş sayfaya baktıkça zihnimin boşaldığını hissettim. Yağmur gibi tepemden aşağı boşanan suyun altında, bütün satırlar da açığa düşmüştü ve şimdi bu satırları bu dünyadan olmayan biri okuyacakmış gibi hissetmeye çalışarak tekrar yazacağım. Alanım, yeteneğim, ilgim hiçbir şeyim yok çünkü eğitim sistemi beni buna çevirdi, düşüncelerimin boşaldığını
Defalarca, defalarca, defalarca okudum.
Yara kapanmadı, sadece çürüyor Gözümün kesmediği, Aşılması gereken bir ırmak gibiydi Her akşam eve dönmek Kabullendikçe biraz daha mağlup olanların Birbirlerini teselli etmelerinin arasından geçerken En çok orada Uzak durdum kendimden
Savaşırım her şeyim tamamsa Ya gerçekler yalansa?
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.