Ama her şeye karşın bu ayakta beklemenin çektirdiği işkence aynı zamanda benim için bir iyilikti, bir zevkti, çünkü bu oda hiç olmazsa benimkinden başka bir odaydı, biraz daha büyüktü ve bir yerine iki penceresi vardı; ve yatak yoktu, leğen yoktu, pencerenin pervazındaki, milyonlarca kez baktığım o çatlak yoktu. Kapının rengi başkaydı, duvarın önünde başka bir sandalye duruyordu ve solda bir dosya dolabıyla bir giysi dolabı vardı, bu ikincinin içindeki askılarda üç-dört ıslak asker paltosu, bana işkence yapanların paltoları asılıydı. Yani bakacak yeni, başka bir şeyim olmuştu en sonunda ve açlıktan çılgına dönmüş gözlerim her ayrıntıya hırsla saldırıyordu.
Sayfa 46 - Can Yayınları, 45. baskıKitabı okudu
Kendimi her bir şey olarak düşleyebilirim,çünkü hiç bir şeyim. Herhangi bir şey olsam, kuracak düş kalmazdı. Bir yardımcı muhasebeci, pekâlâ Roma imparatoru olarak düşleyebilir kendini; İngiltere kralı ise bunu yapamaz, çünkü düşlerinde, olduğundan başka bir kral olma şansından mahkumdur o. Kendi gerçekliği başka herhangi bir şey hissetmesine izin vermez.
Sayfa 231
Reklam
PERŞEMBE Otobüs beklerken yaktığım sigara boşa gitti. Okulun arka bahçesinde gizli gizli içtiğimiz sigaranın tadındaydı oysa… Bana eskiyi hatırlatacak her şeyim var bugün. Gözümü kapasam denizler, dalgalar, yoldan geçen dört kişi, ben balkonda, elimde okuyor gibi göründüğüm kitap, orta oda, uyku, uykusuzluk… Hepsi aklımda. Uzun paçalı pijamam, kırmızı rujum, uzun saçım, sokak köftecisi… Hepsi yan yana dizilmişler, bakıyorlar Perşembe perşembe…
Kutu cücesiyim bu akşam, güneşli bir güne hıçkıdık olarak uyanıyorum dişsiz hep yanımda.Bugün salı öğlen saat 14.00 ıssız adada ki Ralp'im. Deniz kabuğunu üfleyen yüreği büyük bedeni küçük kahraman. En sevdiğim kitabın başlığıyım içinde bir dünya var tarih 1984 adım Don Kişot. Günlerden çarşamba Damien Chazelle'in Whiplash filmini yazan parmaklarıyım, elimde büyükbabamın en sevdiği kalem. Bill Withers'ın sesiyim Ain't No Sunshine insanların kulaklarında. Annemin zarifçe dudaklarına sürdüğü rujum gözler üzerimde. Güneşin kavurduğu bir günde Hazara Hasan'ın yüreğiyim öyle büyük öyle masum.Emir'in vicdanıyım, Hasan'ın oğlu Sohrab'ım Fars destanının en güçlü kahramanı.Çocukluğu isminin anlamını açıklamakla geçen Pii'yim. Pislik değil Pii matematikte karşılığı 3.14 . Evet ben Pii yaşamaktan vazgeçmeyen azimli çocuk. Adım Richard Parker okyanusta varlığı ile mücadele eden kaplan.Ve ben bana aşkla bakan çocukluğumun gözleriyim, ben prenses o prensesin uykusu o benim en sevdiğim. Ben beni ben yapan her şeyim. 18 Mayıs Pazartesi 02:12 ŞİRİN
Yağmalandı kalbim, ömrüm, her şeyim. Kurşuna dizdiler anılarımı, yenik düştüm bu savaşta neyleyim, bir mezar nasılsa işte öyleyim…
“İnsanlar evlerindedir şimdi; onlar da ışıklarını yakmışlardır. Bir şeyler okur, ara sıra pencereden gökyüzüne bakarlar. Onlar için... durum aynı değil. Onlar başka türlü yaşlanmışlardır. Babadan kalma eşyanın, armağanların arasında yaşayıp giderler; mobilyalarının herbiri birer anıdır. Asma saatler, madalyalar, portreler, deniz kabukları, kağıt-tutacakları, paravanlar, şallar. Dolaplar şişelerle, kumaşlarla, pılı-pırtıyla, gazetelerle doludur. Her şeyi saklamışlardır. Geçmiş, mal sahibinin bir lüksüdür. Ben geçmişimi nerede saklayacağım? Geçmişinizi cebinizde saklayamazsınız. Onu koyacak bir eviniz olmalı. Gövdemden başka şeyim yok benim. Yapayalnız bir adam, salt gövdesiyle anılan durdurup saklayamaz. Anılar üzerinden geçip gider onun. Ama yakınmamalıyım. Çünkü özgür olmaktan başka şey istememiştim.”
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.