•NAMAZ !
Hepsi, itirazsız ona itaat eder görünüyordu. Günde birkaç kez namaz için toplanıyorlar, ve eğer hava yağmur­lu değilse namazlarını açıkta kılıyorlardı. Uzun, tek bir safta topla­nıyorlar ve hacı da önlerine geçip imamlık yapıyordu. Hareketlerindeki düzen ve uyumla askerlere benziyorlardı; hep birlikte Mekke yönüne döner, birlikte eğilir, sonra
76 syf.
9/10 puan verdi
SPOİLER DIŞINDA HİÇBİR ŞEY İÇERMEZ
Amacım inceleme yazmak olmayacak, ki buna yeltenmem bile hata biliyorum ancak Tezer Özlü'yü , tabiri caizse 'İki gözümün çiçeği' hakkında hislerimi, fikirlerimi yazma ihtiyacı duydum, buna ikna olmak aylar sürdü ancak Frida Kahlo'nun "İfade etmek kurtulmanın başlangıcıdır." sözü yankılandı kulağımda... Bundan yaklaşık bir yıl önce bir
Kalanlar
KalanlarTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 20196.2k okunma
Reklam
Her şeyin başı dil
(...)Çünkü dil bozulursa kelimeler düşünceleri anlatamaz. Düşünceler iyi anlatılmazsa, yapılması gereken işler yapılamaz. Görevler gerektiği gibi yapılmazsa, töre ve düzen bozulur. Töre ve düzen bozulursa, adalet yoldan sapar. Adalet yoldan çıkarsa, şaşkınlık içine düşen halk ne yapacağını, işin nereye varacağını bilemez.
Sayfa 18 - KıraçKitabı okudu
238 syf.
·
Not rated
. . . PUSLU KITALAR ATLASI . . .
Hayal mi gerçek? Gerçek mi hayal? İkisi de mi gerçek? İkisi de mi hayal? . . . Hem gerçeği hem hayali muallakta bırakan bir obsesif şüphenin romanı:
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlası
Eflâtunî bir girdap içinde büyük daireler çize çize derinlere doğru efsunlanmış ve yarı-anestezik bir halde duhul ederken birden son sayfaya gelmemle birlikte geceyarısının bir kör
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048.8k okunma
Yak Cadıyı!
"Eğer ateş bir kadını yakmasaydı, o kadın cadı ilan edilirdi. Ateş bir erkeği yakmadı ve onun peygamberliğine iman edildi." (open.spotify.com/track/76MO5EO1O...) Kalabalık hep bir ağızdan sesleniyor yürürken üstüme: "Yak cadıyı!" Ve biri bütün bağırtısıyla çıkar
BU DÜZEN BÖYLE GİDER....
Bir hanımefendi mesaj atmış, ''Oğlum işsiz, size söylediler, oğluma düğün yapacağız, evladım yardım eder misiniz?'' Tabi ne demek, ne mezunu diye sordum. ''Lise mezunu meslek lisesi'' dedi. Güzel bir fabrika var maaşı da iyi hemen göndereyim dedim. Ya benim oğlumun biraz beli ağrıyor, belediyede vs iş yok mu dedi. Hanımefendinin verdiği cevap aslında her şeyin özetiydi. Oğlumun beli ağrıyor, çalışamaz, biz oğluma çalışmayacağı bir iş arıyoruz, yatacak yer arıyoruz dedi resmen. Hep söylüyorum, kimse de kusura bakmasın, belediyeler artık Devletin üzerinde ki kan emici keneler haline gelmiş. Herkes Belediye işi arıyor, kime sorsan ülkede üretim yok der, ama hadi fabrikada çalış gel üret dediğinde, herkes yatacak yer arar. Tüm Belediye Personelleri için değil tabi ki söyleyeceklerim, özellikle masa başı çalışanları fazla değil ya, üç ay özel sektörde çalıştırın, vallahi billahi üç ay sonra deyin ki ''Çalıştığın fabrikadan emekleyerek belediyeye kadar giderseniz tekrardan belediyede göreve başlayacaksınız'' yeminle emekleye emekleye geri dönerler. Biz halk olarak, OY ile DEVLETİ tehdit ettiğimiz sürece, onun adamı bunun adamı muhabbeti bitmediği sürece ne DEVLETİN nede MİLLETİN İKİ YAKASI bir araya gelmeyecektir.
Reklam
94 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.