128 syf.
·
Puan vermedi
Gülme
Aristoteles’in Poetika’sında komedya türünden ne kadar az söz edildiğini, birçok kuramcı ve eleştirmenin de daha çok tragedya türü üzerinde durduklarını göz önünde bulundurursak; Henri Bergson’un bu çalışması önemli bir yerde. Başlangıç olarak Henri Bergson’dan bahsetmemiz önemli. Çünkü onun ‘gülme’ ve ‘komik’ çözümlemesi felsefi yaklaşımıyla
Gülme
GülmeHenri Bergson · Ayrıntı Yayınları · 2012770 okunma
Hayatın Anlamı
3.Kısım Anlam Tutulması Anton Çehov'un Tri Sestry oyunundan şu kısa diyaloğu dü- şünelim: MASHA: Bir anlam yok mu? TOOZENBACH: Anlam mı? (...) Şuraya bak; kar yağıyor. Bunun anlamı ne? Kar bir ifade ya da sembol değildir. Anlatabildiğimiz kada- nyla gök kubbenin kederlenmesinin bir alegorisi değildir. Philip Larkin'in baharı
Reklam
Hayatın Anlamı
2.kısım Anlam sorunu Hayatın anlamı nedir?" sorusu neredeyse her sözcüğü so- runsal olan ender sorulardan biridir. Bu, son sözcük için de ge- çerlidir, çünkü dünya genelinde dini inancı olan sayısız insan için hayatın anlamı bir "ne?" değil, "kim?" sorusudur. Kendini işine adamış bir Nazi, Adolf Hitler'in
432 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bazı kitaplar vardır, defalarca okunmayı hak eder. Bu kitap da benim okumaktan vazgeçemediğim tek kitap oldu. Bu kitabı sürekli dönüp dönüp tekrar okumamın sebebi içimizde sakladığımız sorunların tek tek irdelenmesi, üzerine gidilmesi ve bu sıkıntıları güm ışığına çıkarıp onunla yüzleşebilmeye cesaret edebilmek. Felsefe ve psikolojinin iç içe karıştığı bu romanda Doktor Breuer, ve F. Nietzsche arsındaki karşılıklı diyaloglarla kendimce konuşma terapisi dediğim olaylar aktarılıyor. ''İki tane kaplan postlu kedi yavrusu, kafa kafaya vermiş, aynı çanaktan su içiyor.''(syf.325). Bu iki karakterin birbirine açılması, kendilerini olduğu gibi ifade edebilmeleri uzunca bir süre sonra gerçekleşiyor çünkü her ikisi de içindeki sıkıntıyı dışa vurmuyor, karşısındaki kişinin düşünceleri tarafından yargılanmak istemiyor. Bu kitapta konuşularak her şeyin çözülebileceğini, insanın öncelikle kendisine dürüst olması gerektiğini, içine attığı, bastırdığı her duygunun yıllar sonra bile tekrar karşısına çıkıp onu rahatsız edeceğini ve bundan hareketle hayatının yanlış seçimlerle ilerleyeceğini anlayabiliyoruz. Bunu kendi hayatıma uyguladığımda insani ilişkilerin daha kolay ve anlaşılır bir biçimde ilerlediğini görebiliyorum. Her zaman rastgele bir sayfasını açıp devam edebildiğim bir kitap. İnsanın kendini başkalarına açmaya çekindiği zamanlarda duygularımızın bu kadar net, anlaşılır olarak kitaplarda bulmak da bir ruh terapisi.
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202351,3bin okunma
Hayatı anlamıyorum ama inanıyorum ki kişiler nesneler bahane her şeyin derin bir gücü sebebi vardır
26 MART 2024
Olm siz adam akıllı insanlar olsaydınız hiç kadınları bu sohbete dahil etmez konuyu uzatmadan Burhan ve babamla konuşurdunuz ama siz naptınız yine her zamanki gibi kendinizi büyük gördünüz. Neyse Allah büyüktür elbet bir gün hakkımız sorulacaktır. Tamam belki bu hırsızlık olayı tam gün yüzüne çıkmamış olabilir ama biz sizin ne olduğunuzu çok çok
Reklam
"Yaşadığımız her şeyin bir sebebi, bir amacı vardır."
Raymalı-aga kendi zamanında çok tanınmış bir cırav (yırcı), bir ozan idi. Daha küçük yaşta ün kazanmıştı. Tanrı vergisi bir yetenek ve kişiliğinin üç güzel özelliği sayesinde bozkırın en ünlü yırcısı, âşık ozanı olmuştu: Güftesini kendi yazar, bestesini kendi yapar ve güzel sesiyle bunları hem çalar, hem söylerdi. Dinleyenler ona hayran
ötüken yayınevi
Demokritos'un Gözünden Kader
''Kader diye bir şey yoktur. İnsanlar kendi güçsüzlüklerini ve kararsızlıklarını haklı çıkarmak için kaderi kendileri uydurdular. Hiçbir şey öylesine, laf olsun diye, anlamsız olmaz; her şey mantıklı ve zorunlu bir nedensel­likle olur. Bizim kadere yüklediğimiz her şeyin belirli bir sebebi vardır."
352 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Nietzsche'nin "herkes ve hiç kimse için" yazdığını söylediği bu başyapıt, Almanca aslından Türkçeye çevrildi.15 Ekim 1844' te doğan, "Güç İstenci", "Üstinsan", "Bengidönüş" gibi özgün fikirlerle tanınan varoluşçu, Alman filozof Friedrich Nietzsche’nin düşüncelerinin en yüksek düzeye ulaştığı hatta
Böyle Buyurdu Zerdüşt
Böyle Buyurdu ZerdüştFriedrich Nietzsche · Karbon Kitaplar · 201937,2bin okunma
Reklam
Gazzali ve Nizamülmülk gibi dönemin yöneticileri ve aydınları, çökmekte olan bir uygarlığın yıkılışını engellemeye çalışan gerici-muhafazakâr düşünür ve siyaset adamlarıydı. Kuşkusuz Gazzali'nin ortaya attığı tezlerle hem düşün tarihinde hem de Islam ülkelerinin tarihsel gelişiminde bir katkısı olmuştur. Ancak önerdiği siyasi-kültürel program da felsefesi gibi gericiydi. Her şeyin yaratıcısının Tanrı olduğunu, insanlığın kaderinin her aşamada Tanrı tarafından çizildiğini düşündüğünden dolayı toplumların itaatkâr olmasını; eğer uygulanması gerekiyorsa despotik bir yönetim tarzının benimsenmesi gerektiğini savunuyordu. Bu yüzden de muhalif aydın ve düşünürlerin yoğun ilgisine mazhar olmuş Batıni hareketlere düşmandı. Onların özgürlük ve eşitlik davasını din ve devlet düşmanlığı olarak görmekteydi. Bu nedenle Gazzali, eşitlikçi ve özgürlükçü hareketleri ve isyanları lanetlemiştir. Ona göre bu akımlar, Tanrı'nın ve peygamberin halefi olan Halife'nin buyruğuna karşı gelmektedir. Ona göre Allah istediğine mal-mülk verir, istediğini de rezil ve rüsva ederdi. Eğer biri "acınacak durumdaysa" bunun bir sebebi vardır ve bu Allah'tandır. Gazzali siyasi açıdan da gericiydi, fakat bunlar iki farklı düzlemdir.
Chambord Kontu (V. Henri) olayını hatırlıyor musunuz? Bu da bir kral, lejitimist [iktidarın meşruluğunu soya dayandıran monarşi taraftarı]... İspanya'da Don Carlos'un yaptığı gibi, o da aynı dönemde Fransa'da iktidar arayışına girmişti. Hatta birbirlerini aynı aileden, aynı kökten sayabilirler, ama ne kadar farklı! Biri inançlarına
Sayfa 296 - 297, 298, 299,300, 301,302,303Yapı Kredi Yayınları
Kur'an ve İslâm evvela ahlaki ve itikadi çürümenin önüne geçmeye çalışır. Bunun için şeriat caydırıcı bazı yaptırımlar uygular. Toplum nizama ve düzene kavuştuktan sonra bilimsel araştırmalar zaten kendiliğinden parlayacak ve toplumun refah seviyesi kendiliğinden yükselecektir. Bu durumda Müslümanların da İslâm anlayışı önemli yer işgal edecektir. Bilime kıymet vermeyen Müslüman toplumlar ahlaklı olsalar dahi yine çökmeye ve yozlaşmaya mahküm olacaklardır. Bunlar İslâm'ı ve Kur'an'ı hakiki manada anlamamışlardır. Çünkü Kur'an, yaratıcıyı hakkıyla tanımak ve insanlığa faydalı olmak maksadıyla insanları bilimsel araştırmalara sevk eden bir eserdir. Bu meselede bazı örnekler vermek yerinde olacaktır. İslâm dinini bilim karşıtı yahut bilimsel araştırmaları engelleyen bir din olarak gören kişiler, hemen her toplumda vardır. Bu algının sebebi ise cehalettir. Çünkü kişi bilmediği şeyin düşmanıdır.
_Biz kimiz? Nereden gelip, nereye gidiyoruz? _Biz insanlar, bir kapının önüne bırakılmış yeni doğan bebekleriz. Sepetlerimize bebeklerin kim olduğuna, nereden geldiğine dair ya da atalarının kimler olduğuna dair bir not da iliştirilmemiş. Bu yetim bebeklerin sicilini öğrenmeyi özlemle bekliyoruz. Pek çok kültür sürekli olarak ebeveynlerimizle
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Şeytan ve Genç Kadın
Şeytan ve Genç Kadın
kıtabında
Paulo Coelho
Paulo Coelho
insanın içindeki İyi ile Kotünün savaşını aktarıyor.Her insanın içinde iyi ve kötü yan vardır sadece biz hangisini kullanmak istiyorsak onu kullanıyoruz.Kitapta bize eğer kışkırtılırsak sonunda bu kışkırtmaya karşı koyamayacağımızı söylüyor. Koşullara bağlı olarak dünyadaki herkes kötülük yapmaya hazırdır.Herkesin kötülük yaptığında illaki bir sebebi oluyor.Ama yaptığımız kötülükleri Tanrı'ya bağlamamız gerekiyor. Kitapta geçen olay da bir yabancı kendi inandığı bir düşünce uğruna bir köye gelir ve onlara yedi gün içinde içlerinden birini seçip öldürmeleri karşılığında onlara 11 külçe altın vereceğini söyler. Başta kimse inanmasa da sonra sırf para uğruna kabul ederler.Birini seçerler tam öldürecekken Chantal(kahramanımız) onları vazgeçirir.Böyle yazınca Chantal'ın ne kadar masum olduğunu görüyoruz ama hiç te öyle değil.Eğer bu suçu işlemelerini engellerse yabancı ona bir külçe altın vereceğine söz verir.Aslında kendi çıkarları için onların suç işlemesine engel olur. Kitap gerçekten çok güzeldi.Özellikle
Paulo Coelho
Paulo Coelho
kitapları insanı düşünmeye zorluyor.Günlük hayatta belki de düşünmediğimiz şeyleri konu alıyor bu yüzden ben çok sevdim kitaplarını tavsiye ederim. En sevdiğim alıntı ise: "İnsanlar hem her şeyin değişmesini isterler hem de her şeyin hiç değişmeden sürüp gitmesini." "Yaşam, kısa ya da uzun sürebilir; bu onu nasıl yaşadığımıza bağlı."
Şeytan ve Genç Kadın
Şeytan ve Genç KadınPaulo Coelho · Can Yayınları · 20204,377 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.