Türk Ansiklopedisi'ndeki Hüseyin Nihâl maddesi ile çeşitli dergi ve gazetelerde O'nu tanıtan yazılarda san'atkâr yönü üç beş cümle ile geçiştirilir. Şâirliğine otuz seneden fazla bir zaman önce İbnülemin Mahmut Kemâl İnal temas ettiği halde hiç bir tenkitçi ele almamıştır. Romanları da şiirinin uğradığı âkıbete uğramış Türkçülüğü
"Ben ne zaman bir yola çıksam, bulutlar güneşimi kesti hep. Nasipsiz miyim şu hayatta, neyim anlamadım ki. Bir şey istiyorsun, umut ediyorsun, emek veriyorsun, seviyorsun, sadece seviyorsun, 'şimdi tamamım, şimdi her şey tastamam' diyorsun yine önüne bir şey çıkıyor. Tam doğruluyorsun, yine bir şey belini büküyor; ama vardır her şeyin bi sebebi, vardır mutlaka bir hayrı diyorsun ama yok. Anlayacağın şu hayatta umut etmekten başka bir meziyetim yok benim."
Reklam
Insanın alın yazısında acı çekmek vardır ve her insanın olduğu andır acı çekme hali. Kimse acı çekerken poz veremez. Acı çeken insan çaresizlik yaşar. Bu çaresizliktir insanı eşitleyen. Dünyada bir salgın olduğunu düşünün. Bir virüs salgını bu ve insanları öldürüyor. Zengini, fakiri, Türk'ü, Arap'ı, Çinli'yi Amerikalı'yı, Alman'ı herkesi, Müslümanı, Hıristiyanı, inananı inanmayanı, hatta ineğe tapanları bile. Bir anda aynı çaresizlikle eşitlenmez miyiz? İnsan çaresizdir ve öyle olmadığını kendine ispatlamak için yaşam boyu mücadele eder. Para kazanmak, büyümek, güçlenmek, çoğalmak ister, tek bir sebebi vardır, çaresiz hissetmemek. Şimdi diyeceksiniz ki: Basit bir telefon almak istiyorum, bunu çaresiz kalmamak için mi alıyorum yani? Evet, çaresiz kalmamak için alıyorsun. Çünkü yokluk en derin çaresizliktir. Bir şeyin sende olmadığını, eksik kaldığını idrak etmek derin bir çaresizlik hissi yaşatır. Elindeki telefonu düşün... Diyelim ki şu an elinde on yıl önce satın aldığın bir telefon var ve etrafındaki herkes 2020 model telefon kullanıyor. Herkeste son model telefon olması seni rahatsız etmez, seni rahatsız eden sende olmama duygusudur. Yokluk hissi en derin çaresizliktir.
Tesadüf-Tevafuk Konusu Hakkında (:
''Tesadüf diye bir şey var mıdır? Tesadüf ve tevafuk hakkında bilgi verir misiniz? Cevap Değerli kardeşimiz, Tesadüf: Rast gelme, bir şey kendiliğinden olma, tedbirsiz meydana gelme. Tevafuk: Birbirine uygunluk, muvafık oluş, nizamlanmış biçimde birbirine uygun olmak. Her iki kelime zıtlıkları ile birbirlerini tarif eder. Günlük
"Yeter sebep ilkesi" şöyle ifade edilir: – Her şeyin yeter sebebi vardır. Başka bir deyimle, hiçbir şey sebepsiz var olmaz, her şeyin açıklayıcı sebebi vardır. Kâinat olayları bu ilke sayesinde bizim için anlaşılır karakter taşırlar. Filhakika kâinatta her şey anlaşılabilir, her şey açıklanabilir.
NİHAL ATSIZ'IN GÖK SULTAN'I
Tarihî şahsiyetler yalnız yaşadıkları zamanda değil, kendilerinden sonra da isimleri sıkça anılan ve tartışmalara konu olan kişilerdir. Bu anlamda yakın dönem Türk tarihinin kuşkusuz en tartışmalı isimlerinin başını çekenlerden birisi de II. Abdülhamid’dir. II. Abdülhamid’in kendi iktidarı döneminde başlayan ve günümüze dek süren bu tartışmalar
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.