Aşk, sevginin bir üst mertebesidir; fenâfillah makamıdır. İsim değişebilir fakat zat asla değişmez. İlk varolan “hakikat-i Muhammediye”dir. Bütün esma ve eşyanın aslı odur. Etrafa baktığımızda canlıların üzerinde Allah’ın “el-Hayy” isminin tecellisi görülür. Allah’ın isimlerinin bize bildirileni doksan dokuz, bildirilmeyeni ise sınırsızdır. Mahlukatın üzerinde bunların tecellileri farklı farklıdır. Allah’ın tüm isimlerinin üzerinde tecelli ettiği varlık eşref-i mahlukat olan insandır. Peki, bütün insanların tüm tecellilere mazhar olması mümkün müdür? Değildir. Çünkü insanlar da farklı farklı mertebelerdedir. Her varlık kendisi için mümkün olan en üst seviyeye çıkmak ister. Bunun için bir iksir-i a’zama ihtiyaç vardır ki bu insan için “hakikat-i Muhammediye”dir.