64 syf.
2/10 puan verdi
İlhan Arsel’le cahiliye dönemine gidip dönem hakkında yanlış fikir sahibi olabilmek için çok ideal bir kitap. Alternatif tarih arıyorsanız el kitabınız olabilir. Birkaç iddiayı örnek olarak vereceğim. İlhan diyor ki, kız çocuklarını gömmek yaygın değildi kız çocuklarının doğuşunu talihsiz saymak gelenekte yoktu. Dakika bir gol bir. Evet her evde
Cahiliyye
Cahiliyyeİlhan Arsel · Kaynak Yayınları · 2016115 okunma
400 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
151 günde okudu
Fransız romancı Marcel Proust’un okuyucularına yaşamın anlamının kökenine inmesinde yol gösterici bir yazar olduğunu birçoğunuz biliyordur ben ise yeni öğreniyorum. Araştırıp edindiğim bilgiye göre; Bir okur olarak
Marcel Proust
Marcel Proust
'un
Kayıp Zamanın İzinde
Kayıp Zamanın İzinde
yedi ciltten oluşan ve 1913-1927 yılları arasında Fransızca ismiyle “À la recherche du temps perdu”
Swann'ların Tarafı
Swann'ların TarafıMarcel Proust · Yapı Kredi Yayınları · 20214,193 okunma
Reklam
223 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Türkiye'nin Gogol'u, Mizahın BABA'sı Aziz Nesin
"Bizim kalemimizin yönünü, hayatımız çizmiştir ; ondan böyle acı, keskin, buruk, gözyaşlı ; hatta gülmecemiz bile..." Aziz Nesin'in Anıları(S.239) Sürgünün anıları, birkaç aydır kah Ulucami yakınından geçerken(bkz.Hafız Aziz anısı) göz kırpıyor, kah gecenin bir saatinde dar sokaklarda sessizce yürürken " Hülasa bu koskoca Bursa
Bir Sürgünün Anıları
Bir Sürgünün AnılarıAziz Nesin · Nesin Yayınevi · 20171,267 okunma
BU CÜMLEYİ HER YERE ASMALI*
Bir kişi karşıdaki kişiye 'hoşgörü' gösteriyorsa bunun anlamı; "Ben insanım, senin de insan olduğuna inanıyorum" demektir. "Ben safım, gel benim sırtıma bin" demek değildir. (Alıntı)
434 syf.
10/10 puan verdi
Dili çok güzel, sade ve akıcı. Altı çizilecek ve alıntı yapılabilecek yığınla satır dolu bir kitap. Şahsen ben okumaktan büyük keyif aldım, yaşamın her alanından izler buldum. Hiç bitmesin istediğim “Bir Delinin Senfonik Dokundurmaları” isimli şiirini aşağıya alıyorum. -Sevgi, Kilidi olmayan tek hazinedir.- -Sevgisiz kalp ışık girmeyen mabet
Düşünmek Yaşamın Pasını Silmektir
Düşünmek Yaşamın Pasını SilmektirTahsin Özmen · Karina Yayınevi · 2018499 okunma
Alıntı, bence bu yazıya istinaden olmalı.
Her kadının bir oğlu olmalı. Önce koynunda büyütmeli, sonra boyunu aşmalı. Mutfakta bir şeyler hazırlarken, gelip kafasından, tam tepesinden öpmeli annesinin. Daha dün altını temizliyormuş gibi, "çok fıstıksınız bugün hanımefendi" demeli. Her kadının bir oğlu olmalı. Bulaşık makinasını açıp, yarı dolu, sıyrılmamış tabağı bardak bölmesinde bulmalı her kadın. Terlikleri mutfakta yere yapışmalı, "oğlum şu reçelle kavga mı ediyorsun, napıyorsun" diye seslenmeli içeri, kocaman bir adam gelmeli karşısına, ağzı burnu reçel içinde kadına bakıp "ne reçeli" demeli. Her kadının bir oğlu olmalı.. Kirlisini, terlisini temizlerden ayırmayı bir türlü öğrenememeli. Söylenmeye başlayınca da, kucağına aldığı gibi havaya kaldırıp "dünyanın en huysuz ama en güzel annesi" diye sevmeli. Her kadının bir oğlu olmalı. Yolda yürürken kolunu omuzuna atmalı, ileride yolda kalabalık bir grup gördüğün de annesini diğer tarafa almalı, sanki düne kadar annesinin kucağında gezen o değilmiş gibi. Her kadının bir oğlu olmalı. 45 numara ayakkabıları evin ortasında çıkarıp, gelip yanına, sanki daha dün 4 yaşında gibi başını göğsüne koymalı, yoruldum annem, açım demeli.. Her kadının oğlu olmalı. O oğul bir gün baba olmalı.
Pluviofil

Pluviofil

@birsaatdilimi
·
22 Mayıs 2023 23:48
Evlilik birliğinde kadınların duygusal gerek­sinimlerinin genellikle karşılanmadığı ve kocaya yönelik olabile­cek duyguların erkek çocuğa yöneltildiği, bazen açık erotik duygu­ların erkek çocuğa yöneldiği varsayılır. Ancak oğul, hem annenin baştan çıkarıcılığının hem de bastırılmış öfkesinin hedefi olabilir; anne bir yandan oğlunu ideal koruyucusu olarak yüceltirken öte yandan onun erkeklik iddialarını reddedip onunla alay edebilir. Hem kendine hayran hem de güvensiz erkekliği bu durumun oluş­turduğu varsayılmaktadır.
Reklam
128 syf.
8/10 puan verdi
·
32 günde okudu
**var mı buralarda sürgün? marjinal? yabancı birilerii? :)
sürgüne çarptırılmış bir dille. malatya'da siyaset okumaları atölyesinde okunacak olan kitaplarımızdan biri de edward said'in entelektüeli idi. 60-70'lerden tutun 80-90'lara ve hatta 2000'lilerden de oluşan geniş yelpazeli bir ekiptik. entelektüel kitabının tahlili için artistlik yapıp gönüllü olduğumu, kitabı bitirebildikten(!) sonra itiraf
Entelektüel
EntelektüelEdward Said · Ayrıntı Yayınları · 2011918 okunma
Unutulmaz Fyodor Dostoyevski Sözleri Sevmek; Güzel birinde aşkı aramak değil, Bir başkasında; ‘Kendini bulmaktır. - Aslında insanı en çok acıtan şey; hayal kırıkları değil. Yaşanması mümkünken, yaşayamadığı mutluluklardır. - Sevmek; güzel birinde aşkı aramak değil. O kişide, bilmediğin bir zamanın beklenmedik bir anında, ‘kendini
508 syf.
8/10 puan verdi
·
11 günde okudu
İKİ ŞEHRİN HİKAYESİ Charles Dıckens tarafından kaleme alınan ve çok okunan romanlar arasına girmeyi başarmış bir klasiktir.Dıckens şu sözlerle çarpıcı bir giriş yapıyor eserine. “Gelmiş geçmiş en iyi günlerdi,gelmiş geçmiş en kötü günlerdi;hem bilgelik çağıydı hem ahmaklık;hem inancın devriydi hem şüpheciliğin;hem Aydınlık hem Karanlık bir mevsimdi;umudun baharı,umutsuzluğun kışıydı;hem her şeyimiz vardı hem hiçbir şeyimiz yoktu;hepimiz ya doğruca cennete gidecektik ya da tam aksi istikamete.” Bu cümleler ile biz okurlara anlatılmak istenen aslında kitabın geçmiş olduğu dönem yani devrim dönemi.Adından da anlaşılacağı üzere iki şehir baş gösteriyor.Paris ve Londra.Eser o devrim yıllarını bize realist bir bakış açısıyla sunuyor.Bir yanda o devrim zamanları yöneticilerin durumları ve yaşayış tarzları varken diğer bir yanda sefalete itilen halkın içler acısı durumu göz önüne seriliyor.Daha sonraki sayfalarda giyotin gerçeği ile yüzleşiyorsunuz.Haksız yere giyotine mahkum edilen insanlar ve bunlara adeta sevinen halk. Eserde bu devrim dışında bir aşk hikayesi görüyoruz.İç burkan bir sevgiyi hissettiriyor. İyi okumalar.
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202258,3bin okunma
232 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 saatte okudu
Okuyun, Okutturun, Hediye Edin :)
Keşke bitmeseydi dediğim bir kitap. Mutlaka her genç hanımın okuması gerek. Tam bir başucu kitabı, öyle ki altını çizilmeyen satırlarlar çok çok az. Hangi kısmı alıntı yapsam diye karar veremediğim hiç alıntı yapmadığım bir kitap. Konu konu işaretleyip ihtiyaç olunca bakılmalı, 1 kere okunacak bir kitap asla değil. Niyetim aradan biraz zaman geçtikten sonra tekrar okuyup en begbedilerimi buraya alıntılamak (seçmek gerçekten çok zor olacak) Yazar olan Hafsa abla maalesef şahsen tanışmış olamasam da gıyaben tanıdığım bir abla, kitabı okurken de ablalık vasfını öyle hissediyorsunuz ki sanki kitap okumuyorsunuz da ablanızla dertleşiyorsunuz o size yol gösteriyor gibi oluyor. Aşırı samimi bir uslube sahip, okurken ara vermek oldukça güç :) İslamı yaşamaya çalışan bir genç kızın bilmesi gereken her konu ele alınmış; kendini tanımak, yemek, uyku, çalışma planı, hedef belirlemek, zamanı planlamak, kitap listesi, günlük zikirler, aile/arkadaş/akraba ilişkileri, internet ve sosyal medya kullanımı gibi bir çok konuyu ve son olarak evlilik ve hazırlık meselelerini ele alınmış. Kitabı bitirince keşke şu konuda ele alınsaydı dediğim bir konu yada aklımda soru işareti kalmadı. Kişisel gelişim kitabı kategorisine konulabilir, hatta ismi "Kızlar Aramizda Kalsın" ama genel itibari ile beylerin de istifade edebileceği bir kitap. Kitabı okurken yer yer sanki Nurettin hoca yazmış gibi hissetmeniz de mümkün :) Kısaca; Bir kitap ne kadar beğenilebilirse o kadar beğendim, Bir yazar görmeden ne kadar sevilebilirse o kadar sevdim :) Tanışmak nasip olur inşallah
Kızlar Aramızda Kalsın
Kızlar Aramızda KalsınHafsa Bilgin · Tahlil Yayınları · 20182,278 okunma
Reklam
Sonra oturdu, burnunu yukarı dikip ulumaya başladı. Kederli bir ulumaydı ve Buck kendi yolunda aynı hızda koşmaya devam ederken arkasında sesin giderek zayıfladığını duyuyordu; sonunda ses uzaklığın içinde kayboldu. Buck kampa dalıp çılgınca bir sevgiyle üzerine atlayarak onu yere devirip yüzünü yalamaya, elini ısırmaya (John Thornton'un deyimiyle "ahmaklık oyunu oynamaya") başladığında, John Thornton, yemeğini yiyordu. O da ileri geri sarsıp sevgiyle küfrederek Buck'a karşılık verdi. İki gün iki gece boyunca Buck kamptan dışarı adımını atmadı ve Thornton'un gözü önünden kaybolmasına hiç izin vermedi. O çalışırken, yemek yerken sürekli izliyor, gece battaniyenin altına girdiğini ve sabah oradan çıktığını görmeden rahat etmiyordu. Ama iki gün sonra ormandan gelen çağrı her zamankinden çok daha buyurgan bir biçimde seslenmeye başladı. Tekrar üzerine huzursuzluk çöktü. Vahşi kardeşinin, su havzasının ardındaki gülümseyen toprakların, geniş orman parçaları arasında onunla yanyana koşmasının hatıraları, sık sık aklına geliyordu. Bir kez daha ormanda dolaşmaya çıktı ama kardeşi bu kez gelmedi ve Buck her ne kadar kulaklarını dört açarak geceleri uyanık kaldıysa da o kederli uluma bir daha hiç göklere yükselmedi.
248 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Deneme türünün babası, kendi çağının çok ötesinde düşüncelere sahip olan Michel de Montaigne... Hümanizmin en önemli kaynaklarından biri olan Denemeler, daha çok eğitim ve felsefe konularına değinen aynı zamanda ortaçağ dogmatizmini yıkan aydınlanma kitabıdır. Kitabın en sevdiğim bölümünden bir alıntı... Ölçü "İnsan elinde ne illet var ki,
Denemeler
DenemelerMontaigne · Gönül Yayınları · 201554,3bin okunma
392 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Bir romandan fazlasını okudum.. Marquez' in Kırmızı Pazartesi kitabından bir alıntı ile başlamış Tarık Tufan. " Beni öldürdüler, Wene Hala ! " Bir kayboluşun hikayesi. Her anlamda kayboluş, daha çok ruhunun kaybolması ama. " Kaybolmak ansızın başımıza gelen felaketlerden değil; bir zaman dilimine yayılarak, yavaş yavaş, insana
Kaybolan
KaybolanTarık Tufan · Doğan Kitap Yayınları · 20203,101 okunma
Hayvanlar Mahkemesi
Sabaha bir saat kalmış. Neredeyse gün ışıyacak. Elimde kalem, önümde kağıt, gözlerim kapanıyor, başım göğsüme düşüyor. Bir duman içinde kalıyorum. Sonra kendimi bir ormanda buluyorum. Bir kaç geyik: – İnsaaan, insaaaan…. Koşun kardeşler, burada bir insan var!.. diye bağırıyor. Ormanın içinden, her ağacın arkasından bir hayvan
son bir şans
Bir karar vermek için son bir şansım daha vardı. Kim olacağıma karar vermek için son bir fırsatım. O çıkmaz sokağa girebilir, Hasan'ı kurtarmak için o oğlanların karşısına dikilir (tıpkı Hasan'ın benim için defalarca yaptığı gibi) ve başıma geleceklere kadanırdım. Ya da kaçardım. Sonunda, kaçtım. Kaçtım, çünkü korkağın tekiydim. AssePten, bana
23 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.