Her zaman asker olmak istemişti.
1463`te Türk idaresine giren Bosna topraklarını, 1878 yılında kaybetti. Buna rağmen Osmanlı nüfuzu orada varlığını sürdürüyordu. Ancak 1908`de Avusturya-Macaristan, Bosna`yı ilhak etti
Her zaman asker olmak istemişti
Mustafa Kemal işini seven ve iyi yapan, çok disiplinli, çalışkan askerdi. Osmanlı imparatorluğunda 1908 Hürriyet İnkılabı olmuştur. 1909`un yaz aylarıdır. Uzun yıllar Osmanlı ordusunda hizmette bulunan Colmar von der Goltz - Goltz Paşa olarak tanınacak ve Irak Cephesinde vefat edecek, önemli bir askerdi. Makedonya`daki Türk Ordusuna garnizon tatbikatı yaptırmak için Selanik`e gelecektir. Mustafa Kemal, Mareşal gelmeden evvel ona sunulmak üzere Selanik civarında bir tatbikatın planlarını hazırlamakla meşguldür. Paşalar, Kolağası Mustafa Kemalin bu cüretini hayretle karşılıyor ve diyorlar ki buraya gelecek olan Goltz bize ders vermek için geliyor, ders almak için değil. Bunun üstüne Mustafa Kemal de ileri giderek " Benim hazırlayacağım meseleyi Mareşale göstermek ayıp değildir, bunun aksi ayıptır. Mareşal eserime ilgi göstermezse kendi istediğini tatbik ettire bilir. Fakat bütün Makedonyaya şamil olan Türk ordusu kumanda heyetinin hiç bir şey düşünmez ve hiçbir müdafaa tedbiri alamaz insanlardan müteşekkil olduğu zehabını onda uyandırırsak, işte Türklüğe ve Türk askerliğine yakışmayacak hareket olur bu. Goltz Paşa geldiğinde Paşanın planını çok beğenir ve ertesi günü Vardar nehri havzasında tatbikat başlar. Hatta Goltz Paşa, Mustafa Kemal yanına alır ve yardım ister. Çünkü araziye yabancıdır.
Reklam
Beççe-i Saka olayı ve Türkistanlılar Kendisini Afgan Kralı ilan eden Amanullah Han, İtalya Hükümeti’nin daveti üzerine, 1927 yılı Aralık ayından itibaren, büyük bir Avrupa turuna çıktı. Sovyetler Birliği de dâhil olmak üzere, birçok Avrupa ülkesini dolaştı . Özellikle Türkiye ziyareti sırasında, Mustafa Kemal Atatürk'ün yaptığı reformlardan
Osmanlı'nın Yönetim Şekli Gülhane Hatt-ı Hümayunundan [1839] önce Osmanlı Devleti, Osman ve Orhan Gazi zamanından beri beyliklerden farklı bir yönetimle idare ediliyordu. Bu idare gayet sağlam ve usta bir idareydi. Allah Teala bu yönetim sayesinde Osmanlı Devletine Ortadoğu ve İslâm dünyasını yönetme imkânı vermişti. Ayrıca Osmanlılar hilafeti
Her zaman asker olmak istemişti
O dönem Avrupa başkentlerinde yaşayan ve Batı Avrupa ülkelerini gözlemleyen Osmanlı aydınlarının çoğu bu dünyayı anlayamamış, ondan ürkmüşlerdi. Dönemin Osmanlı aydını Batı Avrupa karşısında `xenophobique` yani yabancıya düşman, ondan korkan bir tutuma sahiptir. Oysa uzun zaman Osmanlı birliğinde yaşayan Bulgarlarda modernleşme ve kültürel farklılaşma olgusunu gören Mustafa Kemal Osmanlı aydının Batı uygarlığına karşı beslediği ürkeklik ve yabancılık duygusunun yersizliğini bir kez daha anlamamıştır.
Reklam
24 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.