İncelemeden önce şunu belirtmek isterim ki yaklaşık dört buçuk senedir kitap incelemeleri yapıyorum elimden geldiğince ve fark ettiğim kadarıyla bu dört buçuk sene içerisinde yazdığım ilk incelemelere bakılacak olursa ciddi bir değişim söz konusu. Hatta bazen eski yazdıklarıma bakıp kendimle alay ettiğim de olmuştur. Kendi kendimi yadırgamam da
Nigâr Hacızade
Belaruslu gazeteci-yazar Svetlana Aleksiyeviç, savaşı, şahidin anlatma yükümlülüğünü, edebiyatını, ömrü boyunca yanı başında olan sesleri anlatıyor.
Kaybedilmiş Bir Savaş Üzerine: Svetlana Aleksiyeviç’in Nobel Edebiyat Ödülü
Nobel Edebiyat Ödülü’nün bu yılki sahibi Belaruslu yazar Svetlana Aleksiyeviç, 7 Aralık’ta ödül
"Tarihin akısını değiştiren,ona mührünü vuran veya büyük tehlikelere mani olan liderlere her memlekette rastlamak mümkün değildir. Atatürk dünya tarihinin nadiren gördüğü bir dehadır.Birinci Dünya Savaş'ından sonra,hiçbir mağlup milletin direniş göstermediği zamanda siviller ve askerlerle dünyaya meydan okumuştur."
Kitabın arka kapak
Birgün Ömer Naci ile karşılaşıyorlar (Yahya Kemal) Bâb-ı Âli'deki mekanların birinde Cağaloğlu'nda. Böyle bir sohbet arasında soruyor Yahya Kemal: “Ömer Naci Bey, bu İttihat ve Terakki nasıl bir heyettir, nasıl bir taifedir?” Ömer Naci cevap veriyor: “40 türlü mecnûndan mürekkep bir taifedir” diyor. 40 türlü mecnün, yani yarı deli. Yahya
İlber Ortaylı’nın Gazi Mustafa Kemal Atatürk kitabı, bana göre Atatürk'ün hayatını bilimsel ve kanıtsal temele dayalı anlatan en önemli eserlerin başında geliyor. Kitabın içerisinde; Çanakkale, Birinci Dünya Savaşı ve Şanlı Zaferlerimizi detaylı bir şekilde ele almış.Kitap 8 kısımdan oluşmaktadır.
1.İmparatorluğu Dirilten Nesil
2.Her Zaman Asker Olmak İstemişti
3.Birinci Dünya Savaşı Yılları
4.Milli Mücadele’nin Önderi
5.Cumhuriyete Giden Yol
6.İnkılablar Dönemi
7.Reis-i Cumhur
8.Büyük Adam: ATATÜRK
Kitabın ismine bakıp sadece Ulu Önderimizin anlatıldığını bir kitap değil Osmanlı Devletinin son dönemleri yıkışı ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun anlatıldığı bir kitap kesinlikle okumanızı tavsiye ederim dostlarım. Kitapla kalın dostlar
#kitaptanalıntıları
“Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır; o satıh, bütün vatandır.”
Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Balkanlar'da bugün bile birisi Müslüman olsa, ona "Türk oldu" derler.
Bizim ülkemizde sağcısı da solcusu da araştırmadan yaratmaya meraklıdır.
Büyük adamların pek az böyledirler; Ama daha azı vefatlarından sonra dahi özlenirler.
Bizim özlediğimiz gibi...
#kitapyorumu #okudumbitti #kitaptanalıntıları #arkakapak #eşzamanlıokuma #gazimustafakemalatatürk #ilberortaylı #kronikyayınları #sayfa480
#29166379 iletisinde yazılan hikayenin dördüncü kısmıdır. Bu kısmı https://1000kitap.com/muhayyelll_ ve
mithrandir21 yazmıştır.
10.
Profesör Alex'in yaşlı bedeni, daldığı derin uykuda büyük bir patlamayla sarsıldı ve uyku mahmurluğu ile açılan gözleri hızla etrafa bakındı. Saniyeler sonra
1463`te Türk idaresine giren Bosna topraklarını, 1878 yılında kaybetti. Buna rağmen Osmanlı nüfuzu orada varlığını sürdürüyordu. Ancak 1908`de Avusturya-Macaristan, Bosna`yı ilhak etti
Mustafa Kemal işini seven ve iyi yapan, çok disiplinli, çalışkan askerdi. Osmanlı imparatorluğunda 1908 Hürriyet İnkılabı olmuştur. 1909`un yaz aylarıdır. Uzun yıllar Osmanlı ordusunda hizmette bulunan Colmar von der Goltz - Goltz Paşa olarak tanınacak ve Irak Cephesinde vefat edecek, önemli bir askerdi. Makedonya`daki Türk Ordusuna garnizon tatbikatı yaptırmak için Selanik`e gelecektir. Mustafa Kemal, Mareşal gelmeden evvel ona sunulmak üzere Selanik civarında bir tatbikatın planlarını hazırlamakla meşguldür. Paşalar, Kolağası Mustafa Kemalin bu cüretini hayretle karşılıyor ve diyorlar ki buraya gelecek olan Goltz bize ders vermek için geliyor, ders almak için değil. Bunun üstüne Mustafa Kemal de ileri giderek " Benim hazırlayacağım meseleyi Mareşale göstermek ayıp değildir, bunun aksi ayıptır. Mareşal eserime ilgi göstermezse kendi istediğini tatbik ettire bilir. Fakat bütün Makedonyaya şamil olan Türk ordusu kumanda heyetinin hiç bir şey düşünmez ve hiçbir müdafaa tedbiri alamaz insanlardan müteşekkil olduğu zehabını onda uyandırırsak, işte Türklüğe ve Türk askerliğine yakışmayacak hareket olur bu. Goltz Paşa geldiğinde Paşanın planını çok beğenir ve ertesi günü Vardar nehri havzasında tatbikat başlar. Hatta Goltz Paşa, Mustafa Kemal yanına alır ve yardım ister. Çünkü araziye yabancıdır.