Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yirmi yıl sonra aynı şarkılar çalıyor. elli üç yıl öncesi çekilmiş bir film gösteriliyor. Yirmili yılların,ellili yılların,giysileri vitrinleri dolduruyor.Açlık,savaş,geri kalmışlık ve inanılmaz felaketlerle ilgili haberleri kitleler,masal dinler gibi dinliyor.İşte öylesi bir yaşam önümüzden geçip gidiyor.Sen kendi duvarlarının gerisine çekiliyorsun.O,kendi duvarlarının gerisine çekiliyor.Bir başka kentte.Bir başka ülkede.Herkes bir başka kentte.Herkes başka bir dili konuşuyor.Ya da anlamaya çalışıyor.Aynı dili konuşan iki kişi yok.
"Herkes bir başka dili konuşuyor. Ya da anlamaya çalışıyor. Aynı dili konuşan iki kişi yok. Her sözü, insanın kendisi için söylediğine inanıyorsun. Her söylenen söz, bir biçimde insanın kendi kendini onaylaması. Karşısındakine bir şey anlatmak istese de, gene kendi gerçeğini, bilmişliğini ya da doğru algılayışını kanıtlamak için söylenen sözler. Bir bedenin üzerinde dolaşan el, kendi bedenini okşamak istercesine dolaşıyor öteki beden üzerinde."
Reklam
Bazen sanki karşısında biri varmış gibi konuşup, çok değişik bir ses tonuyla gülüyordu. Zaman zaman birden öfkeyle bir bağırıyordu ki, neye uğradığımızı şaşırıyorduk. Ben de de panik atak başlamıştı. Yerinden kıpırdarsa, ben aniden çok korkuyordum. Yanımda bir başkası yükses sesle konuşsa, öksürse çok korkuyordum. O sinirlenince elim ayağıma
OĞLUM 12 YIL UYUDUKTAN SONRA UYANDI... Bir gün çok sinirlendi. Yine kendini balkondan atmak istedi. Zor ikna edebildik. Akşam oldu, onu uyuyor zannettim. Babasıyla ne yapacağımızı konuşurken bir ara "oğlumuzu olmazsa bağlayalım" diye ağlayarak anlatıyordum ki birden yatağından doğrulup sadece bana bakarak, "yazıklar olsun size,
Herkes bir başka dili konuşuyor. Ya da anlamaya çalışıyor. Aynı dili konuşan iki kişi yok.
Konstantiniyye Oteli
Gazeteci Arif Tozan kül yutmuyor “Yarınki köşe yazımda bu daveti anlatmalı mıyım acaba? Bilemiyorum ki. Eskiden böyle yazıları zevkle okuyordu millet ama şimdi bir öfke modası başladı. Kıyak yemek, kıyak gezi, kıyak uçak bileti diyerek her şeye kızıyor okurlar. Belki de kendilerinin çektiği sıkıntılar artarken, gazetecilerin hayatın
Sayfa 251 - 27 numaralı masadaki insanlara dair - Gazeteci Arif Tozan kül yutmuyor!Kitabı okudu
Reklam
Yirmi yıl sonra aynı şarkılar çalıyor. Elli üç yıl öncesi çekilmiş bir film gösteriliyor. yirmili yılların, ellili yılların giysileri vitrinleri dolduruyor.Açlık, savaş, ger, kalmışlık ve inanılmaz felaketlerle ilgili haberleri kitleler, masal dinler gibi dinliyor.işte böylesi bir yaşam önümüzden geçip gidiyor. Sen kendi duvarlarının gerisine çekiliyorsun. O kendi duvarlarının gerisine çekiliyor. Bir başka kentte. Bir başka ülkede. Herkes bir başka kentte. Herkes bir başka dili konuşuyor. Ya da anlamaya çalışıyor. Aynı dili konuşan iki kişi yok. Her sözü, insanın kendisi için söylediğine inanıyorsun. Her söylenen söz, bir biçimde insanın kendi kendini onaylaması. Karşısındakine bir şey anlatmak istese de, gene kendi gerçeğini, bilmişliğini ya da doğru algılayışını kanıtlamak için söylenen sözler
Sayfa 12 - YKY YayınlarıKitabı okudu
Herkes bir başka dili konuşuyor.Ya da anlamaya çalışıyor.Aynı dili konuşan iki kişi yok.Her sözü, insanın kendisi için söylediğine inanıyorsun.Her söylenen söz,bir biçimde insanın kendi kendini onaylaması.
"Sen kendi duvarlarının gerisine çekiliyorsun. O, kendi duvarlarının gerisine çekiliyor. Bir başka kentte. Bir başka ülkede. Hepsi bir başka kentte. Herkes bir başka dili konuşuyor. Ya da anlamaya çalışıyor. Aynı dili konuşan iki kişi yok. Her sözü, insanın kendisi için söylediğine inanıyorsun. Her söylenen söz, bir biçimde insanın kendi kendini onaylaması. Karşısındakine bir şey anlatmak istese de, gene kendi gerçeğini, bilmişliğini ya da doğru algılayışını kanıtlamak için söylenen sözler. Bir bedenin üzerinde dolaşan her el, kendi bedenini okşamak istercesine dolaşıyor öteki beden üzerinde."
"Herkes bir başka dili konuşuyor. Ya da anlamaya çalışıyor. Aynı dili konuşan iki kişi yok. Her sözü, insanın kendisi için söylediğine inanıyorsun. Her söylenen söz, bir biçimde insanın kendi kendini onaylaması. Karşısındakine bir şey anlatmak istese de, gene kendi gerçeğini, bilmişliğini ya da doğru algılayışını kanıtlamak için söylenen sözler. Bir bedenin üzerinde dolaşan el, kendi bedenini okşamak istercesine dolaşıyor öteki beden üzerinde."
Reklam
"Herkes bir başka dili konuşuyor. Ya da anlamaya çalışıyor. Aynı dili konuşan iki kişi yok."
Sayfa 12 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
516 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.