Emre o gün çok yorgundu. Hemen yatamazdı, Ödevi vardı. Engelliler hakkında bir kompozisyon yazması gerekiyordu. Salondaki koltuğa uzanmış ne yazacağını düşünürken, kardeşi televizyonu açtı. "Anlaşlan, burada bana rahat yok, en lyisi odama gideyim de orada düşüneyim, diye yerinden kalktı. Tam o anda bir reklam filmi oynuyordu. Filmde görme
Zikirlerin en faziletlisi, mânâsını düşünerek Kur'an okumaktır. İşte bu sebeple her gün Allah'ın kitabından belli bir miktarı, üzerinde düşünerek okumalıdır. Dünyada Kur'an ile çok meşgul olan ve hayatını Kur'an'ın buyruklarına göre düzenleyen kimse âhirette üstün dereceler kazanacak, Allah'ın kelâmını orada da okuyacak ve cennet ehli kendisini derin bir huşû ile dinleyecektir. Cennette Kur'ân-ı Kerim'in âyetleri sayısınca dereceler vardır. Herkes ne kadar Kur'an okursa derecesi o kadar yükselecektir
Reklam
'...herkes kendi hayatını çok okuyacak. Rabbimiz bu gerçeği şöyle ifade ediyor: 'Kitabını oku, o gün hesap görücü olarak sana nefsin yeter.' ( İsra/14) Herkesin amellerinin yazıldığı bir kitabı vardır. Ahiret günü o kitaptan sorguya çekilecek. İşte bu yüzden ' kitabını oku' demek ' Hayatını ve amellerini gözden geçir' anlamına geliyor.
Reklam
Bir gün herkes kitap okuyacak! İşte, o kadar!
Sayfa 295Kitabı okudu
Bütun alıntılar
O bir homo economicus'tur ki esiri olduğu makinelerin çalışmasını sağlamak için durmadan tüketmek zorundadır Sayfa: 2 Mutluluk verecek kabiliyeti sun'î olarak meydana getirmeye güç yetiremiyoruz 2 Bugünün insanları her gün gazete okuyacak, politikacıların radyoda yayınlanan nutuklarını, şarlatanları ve havarileri dinleyecek kadar
«Ey Hak yolu yolcusu! Senin bedenin ve hâllerin bir mektup gibidir; ona dikkatle bak! Pâdişaha (yâni Hakk’a) layık olup olmadığını anla da, onu, ondan sonra yerine gönder! Bir köşeye çekil, kendini sorgula; mektubu, yani kendini, iç dünyanı aç da oku bakalım! İçindeki hisler ve hâller, Rabbine lâyık mıdır? Eğer o mektuptaki yazı (yâni senin bedenindeki huylar) velîlere layık değilse, o mektubu parçala, yırt at da, (yani kendini ıslah edip) başka bir mektup yazma çâresini ara! Fakat beden mektubunun açılmasını ve okunmasını kolay sanma! Öyle olsaydı, herkes, gönül sırlarını kolayca, apaçık görürdü! Kapalı bir mektup gibi olan bedeni açmak, içindeki yazıları, yâni insanın huyunu, iç durumunu anlamak, yani kendi hakîkatini keşfetmek ne kadar güçtür! Bu; olgun kişilerin, âriflerin işidir; sokak çocuklarının işi değildir!» Kendi iç âlemini okuyacak duruma gel!.. Çâre, Hakk’ın kelâmına gönül vermektedir. Cenâb-ı Hak buyurur ki: «Nefsini kötülüklerden arındıran felâha ermiş, onu kötülüklere gömen de ziyan etmiştir.» (eş-Şems, 9-10) Unutmayalım ki; Bir gün hayat kitabımız açılacak. Kıyamet günü bize denilecek ki: «Kitabını oku!» O gün, bütün uzuvlarımız ağız hâline gelecek. Yaptıklarımızı onlar söyleyecek. Kendi şahidimiz kendi uzuvlarımız olacak… Rabbim, o gün amel defterleri tertemiz olanlardan eylesin… Âmin
42 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.