Son birkaç gündür felsefe ve ilahiyat alanında akademisyenler ve uzmanlar ile birlikteydim. Hâni hep söylediğim bir söz vardır ya "İnsanların seviyesizliğinden şikayet ediyorsanız, bulunduğunuz yerin seviyesizliğinden şikayet etmelisiniz." diye. Gerçekten insanın bulunduğu yerler muhatap olacağı insanların seviyesini belirliyor. Bu
"Öyle bir zaman gelecek ki," dedim, "hepimiz ölmüş olacağız. Hepimiz. İnsanların var olduğunu veya türümüzün herhangi bir şey yaptığını hatırlayabilecek tek bir insan evladının bile kalmadığı bir zaman gelecek. Sizi beni bırakın, Aristoteles veya Kleopatra'yı bile hatırlayan kimse kalmayacak. Yaptığımız, inşa ettiğimiz, yazdığımız, düşündüğümüz ve keşfettiğimiz her şey unutulacak ve tüm bunla," elimle herkesi kapsayacak bir hareket yaptım, "boşa olacak. Belki o zaman yakınlardadır, belki de milyonlarca yıl uzakta ama güneşin çökmesinden sağ kurtulsak bile sonsuza kadar yaşamayacağız. Organizmalar bilinç kazanmadan önce de vakit vardı, sonra da olacak. Eğer unutulmanın kaçınılmazlığı seni endişelendiriyorsa bunu görmezden gelmeye çalışmanı öneririm. İnan bana diğer herkes böyle yapıyor."
Her şeyin başına dönelim. Herkes Havva'ya yasak meyveden yedirmeme takıldığı için bu başlangıcı unutuyor. Hayır, başlangıç yüce Allah'ın beni mağrur bulması da değildir. Her şeyin başlangıcında O'nun bana ve diğer meleklerine insanı gösterip secde etmemizi istemesi ve öteki melekler insana secde ederken çok yerinde bir kararla,BENİM İNSANA SECDE
Selam arkadaşlar
Yer Altından notlar Dostoyevski
.
Dostoyevski, her daim okumaktan zevk aldığım bir yazar, bu kitap ise 40 yaşında, memur, kendine göre( başkalarına göre de) biraz çirkin bir adamın serzenişleri ile başlıyor, o kadar dümdüz anlatıyor ki hislerini, herkes, hepimiz böyle bunalım dönemler yaşamışızdır eminim... Yeraltı kısmında
Uzun ve dar bir yoldur gittiğimiz… Nereye çıktığını bile bilmeden öylece yürürüz. Yoruluruz ama sonunda deniz ve bir parça güneş görme umudumuz vardır. Görür müyüz? Bilinmez… Cevabını bile bilmediğimiz birçok acabalarla yürür gideriz bu yolda…''...ben ölmeye, sizler de yaşamlarınızı sürdürmeye gidiyorsunuz. Hangisinin daha iyi olduğunu sadece