"Aç bir şehrin dişlerinin arasına sıkışmış çocuklarız. Ne yutabiliyor ne de tükürebiliyor bizi. Sokakta ezen insanları izliyorum hep yaptığım gibi, sadece izliyorum. Bir annenin elinden tutmuş bir çocuk, annemin öldüğü gün benim de öldüğüme dair bir masal anlatıyor gözleriyle. Annesinin yüzü babam gibi, karanlık..."
"Bazı sözler tutulmasa bile verilmesi önemliydi. Çünkü bazı sözler umuttu; hayatta kalabilme umudu."
"Eğer bir insan hayatı için koşuyorsa o insandan daha hızlı kimse koşamazdı."
"Bu ülkeden herkes eşittir ama bazıları daha eşit. Biz mi? Biz kimiz ki? İnsan olan sokakta yaşar mı zaten?"
bu ülkede herkes eşittir ama bazıları daha eşit. Biz mi? Biz kimiz ki? İnsan olan sokakta yaşar zaten? Çalış, kazan.
aç bir şehrin dişleri arasına sıkışmış çocuklarız.
Selammm Arkadaşlar
Kumru; köylerinin en güzel kızıdır. Birgün köylerine yakışıklı mı yakışıklı bir adam gelir ve aşık olur. Anne babasının karşı çıkmasına karşı kaçar aşık olduğu adama. İlk zamanlar hersey güzel giderken çat diye kanatlarını kırar aşık olduğu kocası. Ve karnında ki bebek ile onunda kırılmasını istemez ve oğlunun adını Kanat
Bazı insanların inanmamızı istediği gibi, bütün insanların eşit yaratılmadığını biliyoruz. Bazıları diğerlerinden daha zekidir, bazıları doğuştan daha fazla fırsata sahiptir, bazı erkekler diğerlerinden daha çok para kazanır, bazı kadınlar diğerlerinden daha iyi kek pişirir ve bazıları da çoğu insanın sınırlarını aşan
becerilerle dünyaya gelir. Ama bu ülkede insanlar tek bir durumda eşit yaratılmış
olurlar: Yoksul bir insanı bir Rockefeller'la, aptal bir insanı Einstein'la ve cahil bir insanı bir yüksek okul dekanıyla eşit tutan tek bir kurum vardır. Hukuk kurumudur bu, beyler.
Birleşik Devletler Yüksek Mahkemesi, ülkedeki en basit Sulh Ceza Mahkemesi ya da hizmet ettiğiniz bu saygıdeğer mahkeke gibi. Mahkemelerimizin de her kurum gibi kusurları var ama bu ülkedeki mahkemeler bütün insanları eşit kılan kurumlardır ve mahkemelerimizin hepsinde herkes eşittir.
Merhabalar
"Bu kitap yanından her gün geçip hiç görünmeyen görünmezlik pelerinine sahip sokak çocuklarına ithafen yazılmıştır.Hepimiz bu şehrin dişleri arasında sıkışmış insanlarız.O şehir bizi ne yutabiliyor ne de tükürebiliyor."
Kanat ve Nevzat ıslahevinden kaçan iki genç.
Kanat,annesini öldüren babasının hayatını alarak, Nevzat ise
Kanat
"İnsanlar ve sokak çocukları arasında kimsenin göremediği bir sınır olurdu. Bizler bu sınırı en başından öğrenirdik ve umursamaz gibi görünürdük. Bakın görünürdük diyorum çünkü aslında içimizde ağlayan bir sınırdı bu bahsettiğim."
Islahevinden firar etmiş iki sokak çocuğuydu Kanat ve Benli Nevzat. Onlar seçmemişti bu hayatı.
Hayvan çiftliği, içinde her türden hayvanın bulunduğu birlik içinde yaşadıkları insanlar tarafında yönetilen büyük bir çiftliktir. Bu çiftlik sorumsuz ve ilgisiz insanlar tarafından yönetilmektedir. Çiftlikteki bazı hayvanlar bu durumdan oldukça şikayetçidir ama ellerinden bir şey gelmez, şimdilik...
İnsanların eziyet ve işkencelerinden yorulan
Kitabı okurken uzun uzun düşündürdü bazen kitaptaki hayvanların hayvan olduklarını unutup sanki gerçekten dünyamızdaki ülkeleri anlatıyor gibi ve yazarın asıl amacı da bu,
Kitap okuduğum en iyi ilk 3 kitap arasına girer ve herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum,
İçinde çok değişik fikirler var daha çok açıklamak istemiyorum okuyup görün bence.
Kitabın konusu çiftlikteki hayvanların isyan çıkarıp insanlardan kurtulup özgürce(!) Yaşamak istemeleri ve kendi içlerinde gruplar oluştu bu grubun beyin takımı olarak diyebileceğimiz domuzlar yönetiyordu ve herkesin eşit olması ilk amaç olmuştu ama zamanlar domuzlar değişip kendi rahatlıklarını ön planda tutarak diğer hayvanların onlara birer hizmetçi gibi yönetiyorlardı ve o ünlü alıntıyı herkes duymuştur "TÜM HAYVANLAR EŞİTTİR AMA BAZILARI DAHA DA EŞİT" ve sonlara doğru beyin takımı olan domuzların artık insanlardan farkı kalmamıştı ama diğer hayvanlar için değişen tek şey bunu kabullenmekti.
Aslında yazar bizlere çok mesaj vermek istiyor ama bazıları bildiğini okumaya devam ediyor...
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020245bin okunma
Herkese merhaba arkadaşlar. Bugün karşınıza çok tanınan bir yazarın çok okunan bir kitabı ile geldim. George Orwell’dan “Hayvan Çiftliği”. Bu kitabı okumayan 3-5 kişi kalmıştır diye tahmin ediyorum. Yorumum hem okumayanlara hem de okuyup acaba kaçırdığım bir şey
var mı diye merak edenlere gelsin o zaman
Hayvan Çiftliği kitabı herkesin bildiği
_Sık ve çok gülmek, zeki insanların saygısını ve çocukların sevgisini kazanmak, dürüst eleştirilerin takdirine layık olmak ve yanlış arkadaşların ihanetlerine katlanabilmek, güzelliği takdir edebilmek, başkalarındaki en iyiyi bulabilmek, sağlıklı bir çocuk, bahçelik bir arazi ya da daha iyi duruma getirilmiş bir sosyal durum yoluyla bu dünyayı
_Leviathan, her şeye egemen olan Devlet, büyük bir Ejderha, ölümlü bir Tanrı’dır. Leviathan, tüm bireylerin bedenselleşmiş biçimidir ama yapay bir bedendir. Devlet’in var olma amacı Güvenlik ve Barış’tır. Savaş gelmeden büyük bir Canavar yaratılır ve kanatları altına sığınılır. Bu büyük Leviathan‘ın doğması demektir. Herkes hemfikir olduğunda
_Çok defa hem kendimden hem de her şeyden bıkmış bir haldeyim.
_Aşık olan körleşir ve evlendikten 8 gün sonra gözleri açılıp gerçekle yüzleşir.
_Espri, ince zekalıları ve avanakları ortaya çıkarır.
_Dürüstlük, en mükemmel politikadır.
_Ahlak bir şahsiyet meselesidir. Kişinin kusurlu olduğunu fark edebilmesi için ahlaklı olması şarttır.
_Doğada