Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
EFELYA'dan... ........ Elif, Ferhat'ı daha yakından tanımak için, çocukluğuna dair hatıralarını anlatmasını istedi ondan; sonra sesine bir avuç fesleğen katıp: “Dur, önce anneni anlat, çok merak ediyorum, yaşıyor değil mi?” “Yaşıyor değil mi?” cümlesiyle Ferhat birdenbire dağılmıştı. “Hayır, yaşamıyor; çocukken kaybettim
Miladi 1100 tarihlerinde Büyük Selçuklu Devleti yıkılmışır. Abbasi Devleti de artık yoktur. Fatımi, Anadolu Selçuklu gibi devletler de kendi coğrafyalarında hakimdirler. Mukaddes toprakları himaye eden ve tüm İslam âlemini kucaklayan bir hâmî devlet dünya üzerinde yaşamamaktadır. Ortadoğu da ise birtakım küçük dev. letçikler vardır. Bunlardan en
Reklam
Aramızda kalsın, o halde kölelik, tercihen güler yüzlü kölelik kaçınılmaz bir şeydir. Ama bunu kabul etmek zorunda değiliz. Kendini köle edinmekten alıkoyamayan kişinin, onlara özgür insan demesi daha iyi olmaz mı? Öncelikle prensip gereği, sonra da onları umutsuzluğa düşürmemek için. Bu ödünü onlara borçluyuz, öyle değil mi? Böylece onlar gülümsemeye devam ederler, biz de vicdanımızı rahatlatırız. Yoksa kendimiz hakkımızdaki fikirlerimizi değerlendirmek zorunda kalır ve acıdan çıldırırdık ya da daha fenası alçakgönüllü kişilere dönüşürdük, her şey mümkün. Sonuç olarak dükkânların tabelası yok, bu tabela ise rezalet. Kaldı ki, herkes masaya oturup gerçek işini, kimliğini açıklasa ne halt edeceğimizi bilemezdik! Şöyle kartvizitler düşünün: Dupont, ödlek filozof ya da Hıristiyan mülk sahibi ya da zinacı hümanist, istediğinizi seçebilirsiniz. Tam bir cehennem olurdu bu! Evet, cehennem de böyle olmalı: tabelalı caddeler ve insanın kendini ifade etme olanaksızlığı. Bir kere sınıflandırılınca sonsuza dek öyle gider.
Osmanlı'nın yönetim şekli
Gülhane Hatt-ı Hümayunundan [1839] önce Osmanlı Devleti, Osman ve Orhan Gazi zamanından beri beyliklerden farklı bir yönetimle idare ediliyordu. Bu idare gayet sağlam ve usta bir idareydi. Allah Teala bu yönetim sayesinde Osmanlı Devletine Ortadoğu ve İslâm dünyasını yönetme imkânı vermişti. Ayrıca Osmanlılar hilafeti de bünyelerine almışlardı.
Oradan ayrılınca üç gün üç gece kuzeye doğru yol aldılar. Geniş bir arazinin ortasından geçerken kulaklarına neşeli bir şarkı sesi geldi. Ceylan derisinden yapılmış urbasının beline sicim kuşak bağlamış bir ihtiyar, tarlaların arasındaki yollara düşen çeltik saplarını toplarken türkü söylüyordu. Konfüçyüs geriye dönerek sordu: “Hey, Şiro! Bu
_UYUYORSUN! Rüyadasın. Gece gündüz demeden rüya görüyorsun. Bazen açık bazen de kapalı gözlerle. Hakikat değilsin. Rüya gören bir zihin, hakikati göremez ve hakikati de bir hayale dönüştürür. Gerçekle yüzleşirsen gerçek, hakikate dönüşür; kaçarsan yalanlar içerisinde yaşarsın. Uyan! Uyanık ol. Uyanık olmak hedeftir. Sessizlik içinde düşünerek
Reklam
_Hayat, sürprizlerle dolu bir kumardır ve hayatın ne olduğunu sadece kumarbazlar bilir. _Eğer cesur değilsen samimi olamazsın, sevemezsin, güvenemezsin, gerçeğin peşine düşemezsin. O yüzden önce cesaret gelir. Ve diğer her şey onu izler. _Risk al. Belirsizlik deme; merak de. Güvencesizlik deme; özgürlük de. Bu güvencesizlik, hayatın
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
Bugünlerde derin inzivadayım. İnsan oluşum Beni sarsmaya başlıyor. İnsanlık duvarının öte yanında bıraktıklarımın anısı giderek Beni terk ediyor. Geçen her dakika görüş gücüm azalıyor: Neredeyse sızdırmaz bir duvar bu; ardında birtakım cılız gölgeler bazen hareket ediyor, ama Ben artık onların hatlarını ayırt edemiyorum. İşitme gücüm her saniye
Sayfa 73 - İş Bankası Kültür Yayınları - 12. Basım Temmuz 2023, İstanbul
Benim eğlenceli tiyatro sandığım şey, işte bu bitmek tükenmek bilmez sahtekârlıklar süreciymiş: "Kadir-i mutlak, ölümsüz" biri... bir Şeytan için ne kadar kaba bir hata, ne aptallık... Burada herkes birbirini mahkemeye sürüklüyor: Yaşayanlar ölüleri, ölüler yaşayanları; herkes bir diğerinin Tarihini, Tarihi ise bizzat Tanrı'nın kendisi yargı önüne çıkarıyor. Ben şu sonu gelmez gammazcılığı, şu kirli yalancı tanıklıklar, yalan yere yeminler, sahte yargılamalar, dolandırıcılıklar selini mi ölümsüzlerin oyununa benzetmişim? Yoksa nereye düştüm Ben? Söyle Bana, sen buranın yerlisisin, bilirsin saygıdeğer dostum: Bu yol nereye gider? Bakıyorum da benzin attı, parmağın da titreyerek orayı gösteriyor... ah, evet şu çöp kutusunu! .
Sayfa 76 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Herkes öyle söyler, okumazsam gider çalışırım,der. Ama insan yalnız çalışmak için mi yaşar? Sen ne dersin Anatay? Anatay bir şeyler söylemek istedi ama sonra vazgeçti: - Bilmiyorum, dedi. - Ben de her şeyi bilmem, dedi Tinaliev, ama savaşta olmasaydık okula gider okurdum, okumaya vakit bulurdum . Sınıfta herkes gülümseyerek birbirine baktı. Ne tuhaf adamdı: Kolhoz başkanı olmuş koca adam hâlâ okumak istiyordu. Oysa onlar şimdiden bıkmışlardı okumaktan. - Bunda gülecek ne var? diyen Tinaliev gülümseyerek ekledi: Evet çocuklar okumak isterdim. Siz bunu daha sonra, çok sonra anlayacaksınız.
Sayfa 42 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
ÜNAL YALTIRIK Diyarbakır'da İlkokul 8 yaşında herhalde Diyarbakır'a geliyorsunuz, 1940-41 arası... Kabaca 8-12 yaş arasında Diyarbakır'dasınız diyebilir miyiz? Evet. İlkokula orada başladığım için o hesaba geliyor. 8 yaşında ilkokula Diyarbakır'da başladım. Diyarbakır'daki evinizi hatırlıyor musunuz? Nasıl bir evdi?
Tokat'ta Ortaokul: İlk Gazetem Yaltırık'ı Çıkartıyorum Tokat'ta en büyük kazancım Yekta [Güngör Özden] olmuştur. Yekta ile Tokat'ta tanıştık. En eski arkadaşım Türkiye'de halen Yekta'dır benim. Yekta da Tokat Lisesi'nde. Ben ortaokul 3'deyken o Lise 1'deydi, leylîydi [yatılı]. Oradan ahbap
İnsana Tavsiyeler..
1. Utanç bir prangadır. Kendini azat et. 2. Yeteneklerin hakkında endişelenme. Sevme yeteneğin var. Bu yeter. 3. Diğer insanlara karşı nazik ol. Evrensel boyutta onlar sensin. 4. İnsanlığı teknoloji kurtarmayacak. İnsanlar kurtaracak. 5. Gül. Sana yakışıyor. 6. Meraklı ol. Her şeyi sorgula. Şimdinin gerçeği gelecekte bir hikaye olacak sadece. 7.
Sayfa 261Kitabı okudu
207 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.