308 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Hafızaları alt üst eden “Ruh Adam”
Bu incelemeyi bir o kadar çok yapmak isteyip bir o kadar da nasıl toparlayacağım konusunda tereddütte kalmamı hesaba katmazsak gelin detaylara bakalım. Kitabı alıp okumadan önce Hüseyin Nihal’in fikir dünyasına bir göz atmakta fayda var diye düşünüyorum. Herkes kitaplarında kendinden izler taşıyor fakat Atsız bu kitabında açık bir şekilde
Ruh Adam
Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 201926,7bin okunma
herkesin bahanesi var senin yok günahlı bir gölgenin serinliğinde biraz bekleyebilirsin, daha sonra burada kalamazsın, başa dönemezsin.
Sayfa 35
Reklam
Bugün herkesin aşkı Tomris Uyar öldü, ben burada iş başvurusu yapıyorum.
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Delinin defteri
Öncelikle kitap, neva bulvarı, burun, portre, palto, bir delinin anı defteri ve fayton adlı altı eserden oluşmaktadır. Neva bulvarı adlı bölümün genelinde yüksek sosyete mensuplarının tabiriyle hiyerarşinin kol gezdiği alt-üst sınıflarının yoğun olarak hissedildiği, günümüz ölçütünde bağdat caddesi, Şanzelize caddesi olsun, tamamıyla lükse karşı
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve Fayton
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve FaytonNikolay Gogol · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201955,2bin okunma
208 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Ateşten Gömlek
Halide Edib Adıvar
Halide Edib Adıvar
Yolpalas Cinayeti kitabından sonra Halide Edip Adıvar'ın ikinci okuduğum eseri olmaktadır. Açıkçası biraz önyargılarım vardı ve bu sebeple senelerdir okuyamamıştım. En sonunda okumaya karar verdim ve iyi ki okumuşum. İlk Kurtuluş Savaşı eserimiz olması sebebiyle de edebiyatımızda önemli bir yer tutmakta olan bu eser, karakterlerden biri olan Peyami'nin ağzından Ayşe ve İhsan'ın aşkı anlatılmaktadır. İhsan ilk görüşte Ayşe'ye vurulmuştur fakat aşkına bir karşılık alamamıştır. Peyami ise bu aşkını içinde yaşamıştır. En üzüldüğüm noktalardan biri de buydu işte. Özellikle kitabın son sayfasında şok oldum. Kitabın her şeyini yazmak isterim ama okuyacaklar için ön bilgi vermek istemem bu yüzden herkesin okumasını istediğim kitaplar arasında yerini aldı.
Ateşten Gömlek
Ateşten GömlekHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 202023,3bin okunma
Kalbim bana ihanet etmez doktor!
''Ya ederse?'' _''Etmez doktor,etmez,çünkü kırk yıldır öğrencilerime kalbin içindeki sevgiyi,aşkı,dostluğu,erdemi anlatıyorum. Kalp, herkesin kendini unuttuğu bu çağda, bunca iyilik gördüğü birine ihanet etmez!''
Reklam
Aylarca görmek istediğim insanı karşımda bulunca dönüp gitme boğuntusu
Herkesin evlere çekildiği yerde, beni yolların çekiyor olması; yüreğim ağzımda çarparak seni öperken gözlerimden yaşların dökülmesi; tam da her şey bitti derken telaşla gözlerinin ışığına uzanmam; aylarca görmek istediğim insanı karşımda bulunca dönüp gitme boğuntusu; ne kadar gerekli olursa olsun herkesin yaptığı işlerden nefret etmem; dört yol ağzında durup günde beş vakit, dünyayı kendi sığlığı sanan herkese küfretme isteği; bir sevinci söylerken sesimin karaçalı gibi boğazıma takılması; aşkı ve şiiri dışlayan tüm ciddi ve önemli şeylerin hasta, hafif ve komik gelmesi..."
Sayfa 75 - KırmızıkediKitabı okuyor
Insanlar bazı kusurlarını rahatlıkla itiraf ederken, bazılarını etmezler. Hiç kimse ahmak ya da kıt anlayışlı olduğunu kabul etmez; aksine herkesin "Keşke aklım kadar şansım da olsaydı," dediğini duyarsın. Ne var ki insanlar çekingen olduklarını rahatlıkla itiraf ederler. "Çekingen olduğumu kabul ediyorum ama hiç kimse beni aptal yerine koyamaz," derler. Insanlar ölçüsüz olduklarını kolay kolay itiraf etmezler; adil olmadıklarını ise hiç itiraf etmezler. Açgözlü ya da işgüzar olduklarını asla itiraf etmezler. Birçok insan merhametli olduğunu itiraf eder. Peki, bunun sebebi nedir? Baş sebebi tutarsızlık ve iyi ile kötü konusundaki kafa karışıklığıdır. Ancak, farklı insanların farklı sebepleri vardır ve insanlar genellikle alçakça davranışlarda bulunduklarını itiraf etmezler. Çekingenliği ve merhametli olmayı iyi özellikler olarak görürken, ahmaklığın kölelere özgü olduğunu düşünürler. Topluma aykırı davranışlarını da asla itiraf etmezler. Itiraf etmeye yanaştıkları kusurlar genellikle istemsiz olduğunu düşündükleri kusurlardir; örneğin çekingenlik ve merhamet gibi. Eğer bir insan ölçüsüz davrandığını itiraf ediyorsa, bunun istemsiz bir davranış olduğunu göstermeksizin aşkı (veya tutkuyu) bahane eder. Ne var ki insanlar adaletsizliğin istemsiz olduğunu düşünmezler. Kıskanç olmanın da bir istemsizlik barındırdığını düşündükleri için, kıskançlıklarını da itiraf ederler.
‘’…tam da her şey bitti derken telaşla gözlerinin ışığına uzanmam;…ne kadar gerekli olursa olsun herkesin yaptığı işlerden nefret etmem; dört yol ağzında durup günde beş vakit, dünyayı kendi sığlığı sanan herkese küfretme isteği;… aşkı ve şiiri dışlayan tüm ciddi ve önemli şeylerin hasta, hafif ve komik gelmesi…’’
Sayfa 75
İlişki mücadele alanı değildir ama.
"Hersek silahlarını çeker sevgi ve aşkı büyük olan kazanır, zayıf olan bedel öder diye bir kural yok. Ne var ki herkesin ilişkiden anladığı şey savaş. Kimin stratejisi ya da silahları güçlüyse o kazanıyor. Hep bir mücadele eden var, karşısında da kadir kıymet bilmeyen bir nankör. Belki de bir narsis... Ancak savaşın kazananı olmaz. Kazanmış gibi görünen bile kaybetmiştir aslında. "
Kendimle konuşmalar. Kafamı karıştırma. Birini sevelim dedik cenazemizin kalkmadığı kaldı.
Reklam
234 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Okurken ne hissettiğimi anlamadığım sayılı kitaptan biriydi. Bu hisler arası kalış durumunu hissettiren kitapları hep daha çok seviyorum. Benim için ara ara tekrar dönüp bir kaç kez daha okuyacağım bir kitap oldu. Kitap Marguerite'in ölümüyle başlıyor. Ölümünden önce bir hayat kadınıyken aşkı bulmasını, bulduğu aşkından dinliyoruz, okuyoruz.
Kamelyalı Kadın
Kamelyalı KadınAlexandre Dumas (fils) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201917,5bin okunma
68 syf.
9/10 puan verdi
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Stefan Zweig
Stefan Zweig
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
kitap güzeldi lakin çok abartıldı. Zira sadece 50 sayfada bir kadının takıntılı aşkını okuduk. lakin kitap güzeldi ve üzücüydü. ben kitaplar üzdüğünde güzel diyen bir insanım zira kitap ağlatıyor, demek ki o duyguyu yaşatabilior hakkını verebiliyor. Bence şu konular üzücüydü. Adamın 3 kez seviştiği kadını unutması... Ve de bir keresinde seni untmayacağım felan deyip unutması... Ama biraz da kadın hak etmiş zira adam onu istemiyor lakin kadın üzüleceğini bile bile adamın peşinden koşuyır. Ben olsam yapmazdım lakin kadını anlıyorum gayet üzücü bir mesele. Kadının ki zaten çocukluk aşkı. Çocukluğunda çok masum sevmiş. Ve de adam için onun evine gidip adamı görememesi lakin adamı gecelere kadar beklemesi beni kurtarsın diye lakin adamın başka bir kişiyle bir kadınla gelmesi... Yani gerçekten üzücü bir hikayeydi hakkını verdi. lakin dediğim gibi benim şahsi fikrim biraz abartıldı zira 50 sayfacıktı. mesela diğer kitaplar daha da değer görmeli. Sonu tahmin ediyordum ve sonu kendime hazırladım. zaten ben mektup olan kitapları gerçekten çok seviyorum. Bence insanı sarıyor. Kitabı tavsiye ediyorum gayet güzeldi. Modern klasiklerinde aşk sevenler okusun. Direkt tek oturuşta bir kitabın bitmesini isteyenler de okuyabilir. Herkesin aşk konusunda bahtı açık olsun, istemeyenlerin ise istediği konuda bahtı açık olması dileğiyle...
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022223,6bin okunma
270 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
İnsanın başına ger türlü felaket gelebilir, en kötüsü bu felakete kendinin sebep olmasıdır. . . . Uzun bir aradan sonra kalemini özlediğim yazarın bir kitabıyla geldim. İlk romanlarından olmasına rağmen yine ustalıkla kurgulanmış diyebilirim. Polisiye görünümlü aşk romanı mı desem daha doğrusu yasak aşk romanı. İstihbaratçı olan Sedat’ın yasak aşkı olan Mine’nin ortadan kaybolmasından bulunmasına kadar geçen süreçte şekilleniyor hikayemiz. Sedat ve iş arkadaşları üzerinden istihbarat, polis teşkilatı arasındaki prosedürler devlet politikası, Mine ve arkadaşları üzerinden sol görüşlü gruplar, terörizm inceden işlenip eleştirilmiş. Mine olayı üzerinden hikayeye dahil olan herkesin geçmişi öyle heyecanlı noktalarla okuyucunun önüne getiriliyor ki okurken kitabın içine çekilip bırakamıyorsunuz. Okuyamamak hastalığına tutulmuşken bana çok iyi geldi diyebilirim. Ahmet Ümit severlere duyurulur
Sis ve Gece
Sis ve Gece
Ahmet Ümit
Ahmet Ümit
Sis ve Gece
Sis ve GeceAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201318,8bin okunma
Resim