YouTube kitap kanalımda Beyza Alkoç'u ve Karantina kitabını okumadan ölebilirsiniz dedim: ytbe.one/2Ia6xxuNANg
Nasıl ki "boş yapma, yıkık, duyar kasma, kral, düştüm, yorma reis" gibi kelimeler Z kuşağı turnusolü ise Beyza Alkoç'un Karantina serisi de bir o kadar Z kuşağı turnusolüdür arkadaşlar.
Bu incelemeye özel
20 yaşında genç delikanlı otobüsün camından bakarken birden bağırdı.
-Baba; arabalar, arabaları görüyor musun, bizle geliyorlar.
Babası gülümsedi ve mutlulukla saçını okşadı.
Genç bir süre daha dışarıyı izledi ve sonra birden bağırdı.
-Bulutlar baba, bulutlar harika
Baba gülümseyerek oğlunu izledi.
-Baba ağaçlar dedi aniden delikanlı. Onlar hep geride kalıyor dedi.
Arkada oturan yaşlı adam, bu bağrışmalardan rahatsız olmuş olacak ki;
Babanın omzuna dokundu.
Beyefendi oğlunuzu iyi bir doktora götürmelisin. Problemi var herhalde.
Baba geriye dönerek "o zaten iyi bir doktordan geliyor. Oğlum doğuştan kördü ve ameliyat sonrası gözleri açıldı" dedi...
Herkesin bir hikayesi var. Ne çabuk yargılıyoruz insanları ve ne çabuk tanılar konuyoruz değil mi? O kadar hızlı kararlar veriyoruz ki insanların yaşadığı hikayeler bizim için pek önemli olmuyor.
“Seni ışıltısız seviyorum”
Bu sözü kitapta gördüğüm andan itibaren düşünmeye başladım. Sevgi bu dünyada bize verilen belki de en güzel duygulardan birisi. Ben yokluğunu düşünemiyorum adımlarımı sevgiyle atarım, bu sadece insan sevgisi de değil her şeyi sevmek…
Attığın adımı, yürüdüğün yolu, soluduğun havayı…
Sana hiç bir çaba göstermeden
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Selim tutunamadı!
Hayata değil, insanlara tutunamadı!
Topluma, kurallara tutunmaya,
Ellerinden tutulmaya ihtiyacı vardı.
Kimse anlamadı...
∆∆∆∆∆∆∆∆∆
Biyografik bir dille yazılmış şaheserin bu kadar çok okunmasının, bu kadar çok yarıda bırakılmasının, bu kadar çok beğenilmesinin, bu kadar çok eleştirilmesinin ve bu kadar çok bu kadar
Bu kitap yorumunu Instagram'daki "alintilarlayasiyorum" profilimde de okuyabilirsiniz: instagram.com/p/Cwk28w8N6s6
Hayatımın en keyifli incelemesiymiş, bilmiyordum.
Neden böyle diyorum? Çünkü bu kitabı kitap okuma grubumdaki yüzlerce okurla birlikte okuyup tartıştım. Çünkü bu kitabın İstanbul'daki müzesine
Öğrenmek isteyen okusun!
Öncelikle yazdıklarım kitap incelemesinden ziyade yazar incelemesi veya araştırma yazısı oldu. Bu araştırma-incelemeyi oluşturmak, (geceleri birer-ikişer saatimi ayırarak) bir haftamı aldı. Biraz emek verdim açıkçası. Bu sebeptendir okuyacak olanlara kesinlikle birşeyler kazandıracağımı düşünüyorum. Vakti olan herkesin
YouTube kitap kanalımda psikoloji kitaplarına nereden başlayabileceğinizi anlattım: ytbe.one/d2xQVSEUsUU
Bu incelemeyi sizin yorumlarınız yazdı. Nasıl mı?
Kitabın yazarı Frankl'a göre her insanın anlam arayışı kendisine özgüdür. Buradaki okurlara şu soruları sordum: Kendi anlamınızı nerede arıyorsunuz? Gelecek için bilinçli çocuklar
Son zamanlarda yazılan kitaplar yalnızca ticari amaçla yazılmış olmakla kalmayıp size bir şey katmamasını geçin yalnızca vaktinizi çalan, sırf yazmış olmak adına yazılmış vasat 'ürünlerdir'.
Bu sebeple kitaba yaklaşımım biraz ön yargılı olmakla birlikte bu ön yargıyı kırmak adına alınmış bir kitaptı. (Kitaba verdiğim puan son
James Joyce dan etkilendiği çok aşikar.Dostoyevski den romanında çok sık bahsederken, Joyce un ise meşhur bilinç akışı tekniği kullandığını görüyoruz.Aynı zamanda kendisi Postmodernist bi yazar.Bunu kısaca sorunsallaştırma, yadsınma olarak 20.yıl ve sonrası için kabul edebiliriz.
2020 de okuduğum kitaplar ve izlediğim filmler arasında en beğendiğim kitapları ve filmleri sizin için naçizane fikrim olarak paylaşmak istiyorum.Tabi herkesin düşünceleri, hayat anlayışı ve sevdiği şeyler değişebilir.Belki sizin içinde yararlı olur bu paylaşımım.Öncelikle malumunuz korona döneminde çok fazla evde durmak durumunda olduğumuz için genelde kitap ve film konusunda yoğun ve bu açıdan baktığımızda çok faydalı ve yararlı bir yıl oldu diyebilirim bu sene benim için.Gelecek sene umut ediyorum ki hem ülkemiz hem de kendimiz açısından daha umut dolu, huzurlu ve sağlıklı bir yıl olur, özellikle de salgınsız ve mutasyonsuz. Sıralamalar bu arada beğeni sırasına göredir.Umarım beğenirsiniz.
Kitaplar
1 - İki Şehrin Hikayesi (C.Dickens)
2 - Beyaz Gemi(C.Aytmatov)
3 - Madame Bovary(G.Flaubert)
4 - Fareler ve İnsanlar(J.Steinbeck)
5 - Babalar ve Oğullar (Turgenyev)
6 - Beyaz Diş(J.London)
7 - Kuyucaklı Yusuf(S.Ali)
8 - Kiralık Konak(Y.K.Karaosmanoğlu)
9 - Kaplumbağalar(F.Bayburt)
10 - Fatih Harbiye(P.Safa)
Filmler
1 - The Invisible Guest
2 - Parasite
3 - 7.Koğuştaki Mucize
4 - The Devil All The Time
5 - Durante La Tormenta
6 - Joker
7 - Knives Out
8 - Fractured
9 - True Story
10 - Run
Edmond iyi çocuktu ama fena bir kusuru vardı. İnsanlara fazla güveniyordu. Sırf seviyor diye onları tanıdığını zannediyordu. Eğer geriye dönüp söyleyebilsem söylerdim. Edmond derdim, her ihanet sevgiyle başlar.