Nec crescit, nec post mortem durare videtur
(Beden ölümden sonra ne büyür ne de olduğu gibi kalır)
Gustave Flaubert’in olgunluk döneminde yazdığı Üç Öykü adlı kitabı pek çok eleştirmence onun en önemli eserlerinden biri olarak görülmüş.
Odak noktası din ve inanç merkezli olan üç öykü tematik olarak birbirine bağlı… Tarihî ve dinî olaylar, efsaneler öykünün anlatım gücüyle estetik bir bütünlük içinde okuru büyülüyor. Anlatılardaki lirik üslup düş ile gerçeğin birbirine özlemle kavuştuğu homojen bir üzüm buğusu…
#düşselgerçekçilik
Kitabın ilk öyküsü “Saf Bir Yürek”in tek basımı da var ve çoğumuz tarafından okunmuştur. Hizmetçi Félicité’nin kendi ölümü ile papağanın ölüm ritüeli arasında kurduğu bağ, “Konuksever Aziz Julien Söylencesi” öyküsündeki cüzzamlı ile Julien’in birbiri içinde yok olması, özellikle “Hérodias” öyküsündeki Vaftizci Yahya’nın hayatından kesitlerle, eser tam bir okuma şöleni.
Etnik kavgalar, iktidar hırsları, din çatışmaları,saray entrikaları, ayak oyunları, ihanetler ve güç birlikleri Flaubert ‘in incelikli ve teatral anlatımıyla hayaller ile hayatlar arasındaki pandül.
Üç Öykü
Bedenin sonsuz yaşama göz dikmesi ne kadar da aptalcaydı
Sayfa 36 - Can YayınlarıKitabı okudu
