zehra

zehra
@herseydennbirraz
Reklam
… çoğu kez “ sana çıkarım kadar değer veririm,” bakış açısına sahibiz. yani avokadoyu salataya koyup yeme peşindeyiz. işte yapılan yanlış burada. her şeye çıkarı kadar değer vermekte. farkına varmadan yapılan öyle büyük bir hata ki bu. kimseyi geliştirmez. oysa karşındakine bakınca şunu görmek mümkün; “burada bir öz var ve o öz aslında muhteşem bir potansiyel.” ilişki içinde olduğumuz insan “biz”in bir parçası ve karşımızdaki insanda muazzam bir gizli güç var. işte anahtar bunu görmekte ve anlamakta. farkında olmamız gereken bir şey daha var: öyle bir doğamız var ki, aile gibi en yakın ekibimizdeki kişiler mutlu olunca biz de mutlu oluyoruz. “ sen kazanınca ben de kazanıyorum, ben kazanınca sen de kazanıyorsun,” gerçeğinin farkında varıldığı andan itibaren tutulacak en akıllı yol, “sana nasıl yardımcı olabilirim?” çabası olmalıdır. evet, bu kadar basit işte: sana nasıl yardımcı olabilirim? buradan hareket ederseniz, barış ve mutluluk dolu dünyalar kurarsınız.
yaşam doğası gereği bir ekip işi. ailede,işte,toplumda birey hep bir ekibin içinde. yaşam ekip içinde yaşanır. kişi ne zaman hangi ekibin üyesi olduğunu bilirse, ekibin kendisine yüklediği sorumlulukların da bilincinde olur. sorumluluk bilinci, “biz” anlayışının temelidir ve kendini “biz”in bir üyesi olarak gören kişi ne yapması gerektiğini bilir. kişi ekibin sorumlu bir üyesi olduğunu anladığı zaman hayatta artık sorunlar yerine çözümler üretmeye başlar. ekibini, yani “biz”ini keşfedememiş insan sorunun bir parçası olarak yaşamaya devam eder. demek ki önce bir birey olduğunun bilincine varacaksın, sonra bir ekibin üyesi olduğunu görüp sorumluluk alacaksın ve kendin de dâhil herkesin hayrına sorun çözmek için kolları sıvayacaksın. bu adımları geçemiyorsan çözüm değil, sorun kaynağı olursun. bir ekibin üyesi olduğunun farkına varan, bunun sorumluluğunu alabilen ve o ekip içinde sorun değil, çözüm üreten bir birey yetiştirmeyi hedeflemeliyiz. böyle yetişen biri, şimdi ve burada, etki alanı içerisinde yapabileceğinin en iyisini yapma gayreti ve sorumluluk bilinci içerisinde hayatını sürdürür. hem kendinin hem de ekibinin geleceğini inşa etme sorumluluğuyla hareket eder.

Reader Follow Recommendations

See All
“korkutmaya meraklı kişinin en büyük korkusu nedir biliyor musunuz? kendi yetersizliği ile yüzleşmek. bir gün gelir de ondan korkmazlarsa ne halt edeceğini bilemez çünkü.”
280 syf.
3/10 puan verdi
Reklam
William James 1982’de, “Bütün hayatımız,bir yığın alışkanlıktan başka bir şey değildir” diye yazmıştı. Günbegün yaptığımız seçimlerin çoğu, uzun uzun düşünülerek verilmiş kararların sonuçlarıymış gibi görünebilir, ama aslında değildir. Onlar alışkanlıklardır.
zehra

zehra

, thinking of reading a book
Geri13
59 öğeden 46 ile 59 arasındakiler gösteriliyor.