Yazarın kalemi pek alışık olmadığım bir türdü çünkü: Cümleler hep iç içe girmiş bir cümleyi tekrar tekrar okumak zorunda kaldım. Bir insana önyargı ile yaklaşmamayı onun kalbinin derinliklerine inildiği zaman ne kadar da muhteşem birisi olduğunu fark ettiriyor aslında kitap. Aslında biz de hemen birçok şeye önyargılıyız ve gururumuzdan, kibrimizden başka bir şey görmediğimiz zamanlar oluyor. Yazar bunu muhteşem bir üslupla, çarpıcı bir şekilde eleştirmiş. Okumanızı tavsiye ediyorum.
Her hikaye ve hayatta olduğu gibi ayrılık ve üzüntü bazı insanların beraberinde hayatımızda yer alabiliyor. Hikâyenin kuralıdır bu; önce mutlu eder ardından hesapsız kitapsız mutsuzluk kavramını tanıtır. "Kurallar çiğnenmek içindir" der çoğu insan.
Ayrılık sonrası beraberlik insana çok şey kaybetttirebilir. Güven, sevgi, saygı bunlardan sadece bir kaçı.
Aynı şeyleri yaşayacağını düşünüp geri dönmeyişler, güven kaybeden insanın aynı acının korkusu ile istese bile geri adım atamaması gurur ile açıklanabilir.
Önyargı kavramı her insanda belli bir yer tutmaktadır. Yet tutan her duygu bir insandan başka insana doğar.
Her giden insan gelen bir insan için boşluk bırakır. Geri dönmek bu yüzden çoğu zaman imkânsız bir boyut kazanır.