"Allah'a dayandım!" diye sen çıkma yataktan...
Mânâyı tevekkül bu mudur? Hey gidi nâdan!
Ecdadını, zannetme, asırlarca uyurdu;
Nereden bulacaktın o zaman eldeki yurdu?
Üç kıt'a da, yer yer, kanayan izleri şahid:
Dinlenmedi bir gün o büyük nesl-i mücahid.
Alemde 'tevekkül' demek olsaydı 'atâlet';
Miras-ı diyanetle yaşar mıydı bu millet?
Çoktan kürenin meş'al-i tevhidi sönerdi;
Kur'an duramaz, nezd-i ilahiye dönerdi."
...
Buhara yok!.. Taşkent yok!.. Kırım yok!.. Kazan Yok!..
"Yerlerinde soğuk yeller esiyor!..
Kızıl kafir, ne bulursa kesiyor!.."
Sadece yok olan bunlar mı? Dalgası Viyana surlarına varan kahraman ecdat! Hani? Nerede? Malazgirt, Niğbo!u, Kosova, Çaldıran, Mohaç!.. Hey gidi şanlı, kanlı meydanlar!...
Türk tarihi baştan başa bir meydanlar tarihidir. Türk, tarihini meydanda yazan, talihini meydanda deneyen insandır.!
"Hani o meydanlar?
Hani o insanlar?
Nerde o kahramanlar?"
Sayfa 200 - Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları, 6. Baskı 2013 İstanbul
ESKİ ZAMAN
Eski zamanda
Büyükler henüz küçük
Ölüler ölmemişti daha
Altmış para şekerin okkası
Portakalın sandığı bir mecidiye
Meyva sebil
Kiler dolu
Hamam ustası Nazife
Yüzüne bakılır taze
Kâğıtçı Ali Efendi burma bıyıklı
O vakit de sevişmek vardı
Ağaca çıksak
Yerde kalmazdı pabucumuz
Hey gidi günler
Sayfa 71 - Yaşayıp Ölmek Aşk ve Avarelik Üstüne Şiirler, I - Birinci Basım: 1946, İstanbul, Marmara KitapeviKitabı okudu