Bakışlarım soğumuş artık; eskiden bana hoş gelen şeyler şimdi güldürmüyor beni. Yüzümde canlılık yaratacak, beni güldürecek, bitmez tükenmez konuşmalara daldıracak şeyler şimdi yanımdan geçip gidiyor ve dudaklarım kıpırtısız, ses çıkarmadan bakıyorum onlara. Hey gidi gençliğim! Hey gidi tazeliğim!
Sayfa 125Kitabı okudu
Hey gidi taze çağım..
Eskiden yüzümde bir canlılık yaratacak ,gülmeme, bitmez tükenmez konuşmalara dallama yetebilecek şeyler, şimdi yanımdan geçip gidiyor da,kımıltısız dudaklarım tam bir sessizlik içinde kalıyor..hey gidi gençliğim.."
Sayfa 125Kitabı okudu
Reklam
Büyümek Üzerine
Şimdi ise tanımadığım bütün köylerin dış görünüşüne aynı kayıtsızlık ve umarsızca bakıyorum. Katılaşmış soğuk bakışlarımı hiçbir şey etkilemiyor. Geçmiş yıllarda yüzüme canlılık, hareketlilik veren kahkahalar, sel gibi konuşmalara sebep olan şeyler artık beni etkilemeden yanımdan akıp geçiyor, dudaklarım kıpırtısız, ses çıkarmadan bakıyor onlara. Hey gidi gençliğim! Hey gidi tazeliğim!
SIRRI VAR MIDIR ?
Hey gidi gençliğim, göçmen kuş musun? Daha dün benimdin, şimdi uçmuşsun Ararım bulamam, nere kaçmışsın? Sana ulaşmanın, sırrı var mıdır? Yardan ayrılmışsın, serden geçmişsin Mutlu olamamış, zehir içmişsin Dertlerim yıldırmış, ondan kaçmışsın Bir daha tanışmanın, sırrı var mıdır? Var ise bu işin, sırrını bilen Yeter ki söylesin, servetim verem Düşüne, düşüne, olmuşum verem. Bir daha buluşmanın, sırrı var mıdır? Yozgatlı Şaban KAHRAMAN'ın SON HATIRA BEŞ GARDAŞ adlı kitabından
“Bir zamanlar, yaşadığım, geri gelmeyecek çocukluk ve gençlik yıllarımda hiç bilmediğim bir yere ilk gidişimde büyük bir mutluluk duyardım. Gittiğim köy ister fakir bir taşra kasabası, ister büyük bir köy, ister bir ilçe olsun benim için hepsi birdi. Çocukluğun getirmiş olduğu merakla her şeyle ilgilenirdim. Mimarisi güzel bir bina beni hayran bırakır, saatlerce ona bakar dururdum. Taş veya ahşap basit bir bina, öylesine yapılıvermiş küçük pencereli tek kat evler, düzgün ve yuvarlak olup olmadığına baktığım kar beyazı, yeni tamir edilmiş kilisenin saç kubbesi... Veya şehrin çarşısında caka satan bir kasaba züppesi... dikkatimden hiçbir şey kaçmazdı. Burnumu yolcu arabasının penceresinden çıkarıp bir elbisenin garip kesimini, aktar dükkânının aralık kapısından görünen tahta sandıklardaki çivileri, kükürt, sabun, kuru üzümleri... raflarda duran Moskova şekerlemesi kutularını incelerdim. Yolda yürüyen kim bilir hangi vilayet köşesinden sıkılarak gelmiş subaya, küçük arabasında yolculuk yapan şu kısa kaftanlı tüccara bakarak hayalimde onların fakir hayatlarını canlandırırdım.” “Şimdi ise tanımadığım bütün köylerin dış görünüşüne aynı kayıtsızlık ve umarsızca bakıyorum. Katılaşmış soğuk bakışlarımı hiçbir şey etkilemiyor. Geçmiş yıllarda yüzüme canlılık, hareketlilik veren kahkahalar, sel gibi konuşmalara sebep olan şeyler artık beni etkilemeden yanımdan akıp geçiyor, dudaklarım kıpırtısız ses çıkartmadan bakıyor onlara. Hey gidi gençliğim! "
#benim kalemim
Benim gurbetim Çocuklu ,anneli, babalı Bir ev Işıklar gittiğinde Duvardaki gölgeden kuşlar Babanın komik fıkraları Sıra dayağının serüvenleri Uçan terlik efsanesi
Reklam
Şimdi artık bilmediğim köylerden kayıtsızca geçiyor,köylerin sıradan dış görünüşlerine ilgisizce bakıyorum;artık iyice soğuklaşan bakışlarımda hiçbir şeye yer yok,eskiden yüzümde canlılık yaratan o gülücükler de,o bitmek bilmez konuşmalar da artık gülünç gelmiyor,hepsi yanımdan geçip giderken hareketsiz dudaklarım kayıtsızca suskunluğunu sürdürüyor. Hey gidi gençliğim! Hey gidi tazeliğim!
‘Şimdi artık bilmediğim köylerden kayıtsızca geçiyor, köylerin sıradan dış görünüşlerine ilgisizce bakıyorum; artık iyice soğuklaşan bakışlarımda hiçbir şeye yer yok, eskiden yüzümde canlılık yaratan o gülücükler de, o bitmek bilmez konuşmalar da artık gülünç gelmiyor, hepsi yanımdan geçip giderken hareketsiz dudaklarım kayıtsızca suskunluğunu sürdürüyor. Hey gidi gençliğim!’
Sayfa 137 - Koridor YayınlarıKitabı okudu
Hey gidi gençliğim...
Şimdi artık bilmediğim köylerden kayıtsızca geçiyor, köylerin sıradan dış görünüşlerine ilgisizce bakıyorum, artık iyice soğuklaşan bakışlarımda hiçbir şeye yer yok, eskiden yüzümde canlılık yaratan o gülücükler de, o bitmek bilmez konuşmalar da artık gülünç gelmiyor, hepsi yanımdan geçip giderken hareketsiz dudaklarım kayıtsızca suskunluğunu sürdürüyor. Hey gidi gençliğim! Hey gidi tazeliğim!
Sayfa 137Kitabı okudu
Reklam
Şeyi fark ettim. 90 larda yaşamış olsaydım kesin Hakan Peker'e aşık olurdum. Hey gidi gençliğim hey dhdhhd
Katılaşmış soğuk bakışlarım hiçbir şey etkilemiyor. Geçmiş yıllarda yüzüme canlılık, hareketlilik veren kahkahâlâr, sel gibi konuşmalara sebep olan şeyler artık beni etkilemeden yanımdan akıp geçiyor, dudaklarım kıpırtısız, ses çıkarmadan bakıyor onlara. Hey gidi gençliğim! Hey gidi tazeliğim!
Sayfa 122 - Kum Saati Yayınları - 2012Kitabı okudu
Resim