Begüm Hasçelik

Begüm Hasçelik
@heybemdeki_hikayeler
Yüreğim Elimde kitabı yazarı Değirmenlerin Dansı kitabını yazıyor
Begüm Hasçelik
Begüm Hasçelik
hesabımı takip edebilirsiniz instagram.com/heybemdeki_hika...
Reklam
Erkeklerin kestirip attığı soruların çok daha derin cevapları vardır.
Sayfa 187 - Mavi

Reader Follow Recommendations

See All
Ben, aşktan çok en yakın arkadaşım diyebileceğim birini istiyorum hayatımda…
Sayfa 140 - Duru
Reklam
Kızım! Onu kucağıma aldığımda, o güne kadar çektiğim tüm acıları geride bırakmıştım sanki. Ama keşke oğlan olsaydı, diye düşünmekten kendimi alamadım. Asla “erkek evlat” saplantısı değil! Erkek olsa, benim çektiklerimi çekmez diye…
Erkekler için mutluluklarının eksik yönlerinin tamamlayıcısıdır ikinci kadın ve bir köşeye çekilip oturmaya mahkûmdur.
Çığlık
Kabul etmeliyiz ki aşktan meşkten çoktan vazgeçti Türk kadını.
Büyük konuşayım deme, hayat büyük konuştuğun yerden vuruyor.
Sayfa 65 - Memesis KitapKitabı okudu
Reklam
Sen insanların öldükten sonra sevdiklerine güvercin olarak veda ettiklerini bilir misin?
Sayfa 407 - KeremKitabı okudu
Bu benim hayatım
Başımıza gelen kötü şeylerin, bazı iyi şeylerin başlangıcı olabileceğini asla düşünmeyiz.
Sayfa 251 - artemisKitabı okudu
Köyde bir çocuk vardı; ellerimle şekil verip kuruttuğum, varlıklarıyla mutlu olduğum çamurdan arkadaşlarımı yok etmeyi severdi.
Bir Nefes Gibi
Baba olmayı iple çekmesine rağmen hayatına getireceği değişiklikler onu korkutmuyor da değil. Bu nedenle bazen çareyi karısının hamileliğini yok saymakta buluyor.
Sayfa 57 - LeonardoKitabı okudu
Reklam
Camdan Bakan Kız
Ne zaman bu kadar hırs dolu olduk? Ne zaman bu denli kendi benliklerimizden vazgeçip başkalarının yaşamlarına özenip, onlar gibi olmaya karar verdik?
Çocuk Yüreğim
Yaşam ne gariptir; nefes şahdamarında atar insanın. Nefes verdiğin vakit alamadığında, aldığın vakit veremediğinde son bulur her şey.
Yirminin çoşkusu, yirmi ikinin neşesi, yirmi yedinin sempatisi... Ama otuz! Otuz yani... Hani otuzdan sonrasıydı çabucak geçen, ben yirmilerin nasıl geçtiğini anlayamadım ki daha!
“Başımı göğsüne dayayıp ağlamamı bekleme benden. O baş çoktan ayrıldı göcdesinden. Ruhun bedenden ayrılması gibi Sessizce ama onurlu... Gitme kal, diyemem Git... Bu baş bunu da atlatır Ama... Yürek için söz vermem”
Doğan KitapKitabı okudu
Onun sende kalmasını sağla. Kol kanat ger gurbetten gelmiş konuğuna. Anlı şanlı Diyarbakır, bir Piraye’yi barındıramadı, dedirtme kendine.