Nasıl vurucu!
Eskiden bildiğimiz yerler, kendilerini kolaylık olsun diye yerleştirdiğimiz mekânlar alemine ait değildirler sadece. O zamanlarki hayatımızı oluşturan, birbirine bitişik izlenimlerin ince bir dilimidirler; belirli bir görüntünün hatırası belirli bir ânın özleminden ibarettir ve evler, yollar, caddeler de, heyhat, seneler gibi uçup gider.
Sayfa 398Kitabı okudu
Kalbim bana sürekli "Ey gafil yükünü hazırla, yolculuk bitmek üzere. "diye hatırlatıyor. Ben de dönüp bakıyorum ama heyhat hazırlık yok.
Sayfa 140Kitabı okudu
Reklam
“Heyhat! Mum gibi erimiyorsa insan, yanıyorum dememeli. Yanmaktan korkuyorsa kişi, aşk kapısından girmemeli. Ya kor yürekli olmalı insan ya da kor barındıracak kadar yürekli”
[37]. Hugo, Victor. Sefiller.
… Önlerine çıkan her şeye sarılıveren körpe asma filizlerine benzeyen bütün çocuklar gibi, o da sevmeyi denemişti. Ama başaramamıştı. … Onun kusuru değildi bu, onda eksik olan şey sevme yeteneği değildi. Heyhat! Sevmek imkanıydı onda eksik olan.
Sayfa 517Kitabı okudu
Heyhat ki yaldızlı tavandan, gümüş eşyadan ve geçmiş zaman hatırasından çok çabuk bıkılıyor. Hayır muhakkak ki bu eski şeyleri kendileri için sevmiyoruz. Bizi onlara doğru çeken bıraktıkları boşluğun kendisidir. Ortada izi bulunsun veya bulunmasın, içimizdeki didişmeden kayıp olduğunu sandığımız bir tarafımızı onlarda arıyoruz.
Sayfa 206
her kime sunduysam kalbimi, heyhat hücrelerim dargın, benliğim kırgın
Sayfa 166 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.