Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.13
Büşra
Büşra
@hhemdem
Arşiv
Lisans
null
150 okur puanı
Mart 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
"Umut kalbimizde bir kuştur, sürekli öter "
Bu sefer incelemeye öykünün ıçeriği ile kitap kapağının bire bir örtüştüğünü belirterek başlamak istiyorum .
Kitabı naif şekilde kapatıyoruz ve nurdaki arayıştan istiyoruz.Ve bir insanın hiç bitmeyecek sandığımız hayat hikayesinin bitişini hayretle izliyoruz.
Ve duamız da şu oluyor "imanım taklit olmaktan çıkıp hakikate erse "
Okudukça da şunu farkediyoruz ki biz olmadan olduk diyenlerdenmişiz ...
Selametle
Cahit zarifoğlu , slogan haline gelmiş cümlelerini bildiğim ama kim olduğunu 7 güzel adam dizisinden ögrendiğim naif yazar , şair
Kitap günlük türünde ancak bizim bildiğimiz günlüklerden değil
Yazarın öyle bir dili var ki bazı günlerde ne anlatmak istediğini anlamadım bile , bu zamanlarda genelde hep kitabı bıraktım. Sanırım anlamamış olmak gereksiz bir okuma gibi geliyor bana .
Ama öyle cümleleri var ki kitabı bırakıp tavana bakarak düşünüp düşünüp durduğum...
Ve öyle cümleler var ki yaralara şifa niyetine
Ve öyle cümleler var ki tokat niyetine ...
Ama kitabın tamamını anladiniz mi derseniz anlamadım bazı kitaplar anlatılmaz sadece hissedilirmiş öğrendim
Selametle ...
Ve an itibariyle kendime karşı seferberlik başlattım gece zombiliğinden , bu küçük beyaz ekranlara esir olmamak adın teşekkür ederim saygı değer Kemal Sayar
Okur Takip Önerileri
Uzun bir aradan sonra inceleme yazıyorum bu durumda aslında bu kitabın bir etkisi ..okuduğum kitapların kapağını kapatıp kaldırıyorsun ve bir daha hakkında düşünmüyordum ki hemen diğer kitaba geçeyim işte bu bir doymazlık bir düşüncesizlik ve sabırsızlığın göstergesiydi anladım.. Hayatımın ara dönemindeyim şuan bu da bir beni internet bağımlısı haline dönüştürdü beni , hayatımdaki bazı boşlukların dolması vaktimin dolması için dizi film veya kısa videoları fazlasıyla izlemeye başladım ama nasıl izlemek sonuca bir an önce ulaşmak için atlayarak eee tabi arada olanlardan habersiz hiçbir duygunun vermediği film ve diziler kaldı geriye , zevk almak için oturduğum yerden eli boş kalkıyorsun giden zamanıma oluyordu sonra daha da mutsuz olarak kalkıyordum.. Ve bu beni günlük hayatımda da sabırsız bir insan haline getirdi..İşte böyle bir durumdayken Youtube vera'nın kanalından bu kitabı önerdiğini gördüm ki tam ihtiyacım olandı , ve bu kitapla bazı fiillerim için kendime karşı seferberlik ilan ettim 40 günlük bir seferberlik nefsime karşı kazanacağım inşallah ...incelemeler benim için daha çok bana neyi hissettirdiği ya da hangi ihtiyacı binaen okuduğumla ilgili yazı demek bunları anlattığıma göre kitap için şöyle denilebilir zamanın ne demek olduğunu büyük ölçüde anlatıyor çözüm ise yok ki çözüm herkese özel bir şeydir o yüzden yok , dili rahat ve okunasıydı vesselam
emekleri için teşekkürler...
Ne çektin be Hayrı İrdal ...
Kısacası yetiştiği ortamla girdiği ortam arasında arafta kalan bir kahraman
Ne olmak istediği gibi yani oğlu Ahmet gibi istediği şekilde yaşayabildi
Ne de girdiği dünyaya alışmayı isterken kafa ve gönül rahatlığıyla bu dünyayaı yaşayabildi
Kafası gönlü sadece savaştı ve ne yaptıysa da istediği için yapamadı
Kendi olmadığı içinde hep buhrandaydı oysa etrafındakiler istedikleri hayata o kadar kolay adapte oldu ki Hayrı İrdalın buhranını anlayabilen çıkmadı
Selametle..
İrfan'ın karşısına hayatını kendisini sorgulaması için Nurhan çıktı benim karşıma ise bu kitap ...
Yanlış şeylerle başşladık hayatı kurmaya hep zamanı gelmeyen parçaları aldık belki de bu yüzden yaptıklarımızdan emin olamadık hep sloganlarda kaldık.. Sloganları ezberledim hepimiz ezberledik belki ama o sloganları harekete hiç geçiremedik... Hem birikimlerden yola çıktık kullandıklarımızın yerine hiçbir birikim bırakamadan ölü fikirlerle yol aldık daha da doğrusu yol alamadık ....
Sevgi büyümesi gerekirken nefreti suladık belki de hep ...insanları sevmekten korktuk , tanımaktan, hal hatır sormaktan ... Hep kendi ideolojimizi anlatmak için tanıştık belki de ... Ne yaptıysak istediğimiz için değil karşı durmak için belki de ...
Ne çok niye var diyor yazar ben de niye bu kadar belki var diye soruyorum ve tekrardan kendimden emin olamadığımı görüyorum....
İnsanları değil kendimi sorgulamaya başlamaya karar verdim . Kırmadan ilerlemeye karar verdim ...
Ve karşımıza bizi iyiye götüren insanlarla karşılamayı Rabbimden diliyorum ...
Selametle
Basit cümlelerle ama o kadar kalıcı ve çarpıcı cümleler kullanıyor ki yazar kendisini fazlasıyla severek okuyorum... Sevmemin en büyük nedeni de yazarında dediği gibi modernizmin sünnet-i seniyyeleri hakkında fikirlerimi düşünüp bu kafayla zor dediğim anlarda yüzüme yüzüme vurduğu cümlelerle kalbimin nefes aldığını ve fikirlerimi açıkça
"Gafil halk , kesik ve bitkin , bir laf eder:Yarın olsa da bir iş işlesem... Bilmez ki bugün , dünkü günün yarınıdır. Bugün ne işlemiştir ki , yarın bir şey işleyebilsin"
Cüzdanını kaybettiğinde ise "Allah'ım bu hal bu imtihan namazımı kılmama mani olmayacak " bu hal Necip Fazıl için bir cüzdandı bizim için neler neler dersler, toplantılar , otobüsler , yemekler , uykular , siyaset konuşmaları neler için namazımızdan vazgeçiyoruz...
Her birimizin geçirdiği buhranları hallerinden gördüm insan aynı insan ihtiyaç aynı ihtiyaç farklı olan nasip...
Nasip ki anlamak fazlasıyla güç ama bir o kadar da ferahlatıcı
Necip Fazıl 'ı Necip Fazıl yapanın ne olduğunu idrak etmeye çalıştım diyebilirim idrak ettim demek benim için hadsizlik olurdu . Çünkü bazı anlattıklarını anlamadıkça parçalandığım oldu ...
Son olarak " Riya olmasın diye cematten kaçanlar , ayrı bir riya içindedirler"
Selametle ...
1k sayesinde öğrendiğim bu kitapta herkesin ihtiyacına cevap veren cümlelerle doluydu. En acısı ve farkettiğimde nefsi tanımak için okurken nefsin buna engel olduğunun farkına varmanın bile zor olduğu
Ve bu cümle "... Yani bizim zamanımızda insanların kulakları sağır gibi o kadar çok ses var ki zihnimizi dolduran nefsimizin sesini işitmiyoruz bile .İstemiyoruz... Hem belki nefesin bu fısıldamlarına gerek bile kalmadı . Baksana etrafına nefsin bize fısıldamayacağı şeyleri aleni şekilde söyleyen , gösteren , yapan ne kadar çok şey var "
Nefsimiz bizi bizden iyi tanıyor ve o yüzden yaptıklarımızı hep doğru buluyoruz ve kaybediyoruz gerçekleri çoğu şeyin üstünü kapayıp zamanı değil deyişlerim geldi aklıma bir bir vurdu ve diyor ki kitap ve bu beni daha da acıtan bu etki diyor geçecek tek gerçek ÖLÜMÜ unutturan bu kitabı da unutturacak
Nefesini blem kendini bilirmiş ve herkesin ğutu varmış ve ben şimdi putlarımı öğreniyorum
Kitabı güzel kılan da Sen diye başlayan bölümlerdi kitabın benimle konuştuğunu hissettirdi.
"Hüzünlenen insan Allah'ım hatırlar"
"Sana kendimi de ben unuttururum diyor nefes "
Daha çok şey konuşulur eşeledikçe bir derya çıkar ...
Nefsi hatırlamak için okuyun derim efenim unutma ihtimalimiz olsa da
Selametle ...
Savaşın ne olduğunu bilemeyecek durumdayken hayat savaşının tam ortasındaydı...
Benim farkkettiğim ve işte bu dediğim düşüncem şu ki 5 yaşındaki bir çocuğun tarih vermeksizin gün be güm değişti farklılaştı kendini ayrı bir birey olduğunu hissettirdi . Elimde büyüyor hissi uyandırdı.Ayrı bir birey olma yoluna çok küçükken girdi hayatın tek ciddi meselesiyle ölümle çok küçükken tanıştı ve bu bir kereyle kalmadı.
Fazlasıyla şiddet gördü şiddete tanık oldu ve o kadar normaldi ki caydırıcılık namına etkisi kalmadı büyüklerin hem şiddet gösterip daha sonra sizin iyiliğinize demesinin çelişkili olduğunu gördü ve büyüklerden sıkıldı . Çünkü bilmediği kendini haklı çıkarma ve doğru yaptığına inandırmak güdüsünü tanıdı .
Ve belli yaştan sonra kendi akranlarıyla daha çok şey paylaşabildiği anladı çünkü bildikleri , gördükleri , kaybedecekleri aynı şeylerdi.
Ve son olarak bir büyükle yaşamadığım için büyükanne ile olan ilişkisi bana fazlasıyla yabancıydı .Acılarla dolu bir kitaptı .Nasıl savaşılacağını öğrenmeden savaşın tam ortasındaydı...
Kitap okumam kesildiği anlarda okurum romanları genelde ki bu kitapta 2015 yılından Ankara fuarından kalmış yanıma ...
Kitaba gelinceki roman nasıl incelenir bilemedim katılmadığım anlar ortamlarda olsa da kitabın kapağında da dediği gibi "Aşk yaşamı , cinayet ölümü sırdanlıktan kurtarır" aşk kısmını çok anlayamasamda cinayet evet her an birileri ölüyor ancak cinayetler gündeme geliyor ancak bu da unutulan her şey gibi unutuluyor..ve evet katil beklenmeyendi
Kim bilir belki bu sıralar etrafımda şahit olduğum vefatlar ve taziyelerden dolayı bu kitap geliyor aklıma ve kitabın sonuna şahitsin işte diyorum hepimiz kendi öykümüzün kahramanıyız netice olarak
İnsanın yaşadıklerı sayfalara anlatılabilir bu kitapta olduğu gibi gelgitlerimiz ertlediklerimiz kırıldıklarımız üzüldüklerimiz sevinçlerimiz hepsi ama hepsi tek bir sayfayla hatta tek kelimeyle mazi oluyor hepsi bir anda bitiyor ve bu anı anlatmak için sayfalar gerekmiyor çünkü kelime yetiyor ;VEFAT
Gökhan Özcan bir yazısında demişki
"Dünya hep seni lafa tutar dedi meczup sen susturmadıkça "
Hayatınızda her şeyin yolunda gittiği yani iç huzurunuzu gerçekten hissettiğiniz zaman vakitleri vardır ve bu kesilir yaptıklarınızdan zevk alamazsınız alamadıkça da bildiklerimiz ile yaptıklarınız arasında uçurum olur arafta kalırsınız böyle bir zamanda okumuştum bu kitabi öyle ki önceden almıştım ama kitapların okunma zamanı olduğuna inanırım bu kitapta zamanını bulmuştu işte yaptıklarıma yeniden inanabilmek için belki tam tatmin etmemişti ama içimde uyuyanı uyandırmıştı uyan demişti ve tekrar başla kesintiye uğradıkça sen tekrar başla demişti ....
Karar ardından doğrudan fiiliyata dökmek verdiğiniz karadaki kararlılığınızı ve kararınıza saygınızı gösterir bu kitapta bendeki bu düşünceyi perçinledi
Sabahı beklemeyiniz dostum sabah olmadan yola çıkınız
Filmlerde görürüz de böyle yürek gerek be bize deriz ya işte gerçek yaşamda da kutsal ve gerçek davadaki cesaret örneği Allah razı olsun ... Cesareti olmalı insanın zulme karşı olabilmek için ...
Hani bazı düşüncelerinde yalnız sanırsın kendini de bir söz senin yalnız olmadığını gösterir ya işte bu kitapta öyleydi...İşte bu dediğim kitaplardaki kriterim bu sanırım
"Görürüz ki insan neyi alemlerin Rabbine nisbet etmişse onun için dua etmektedir.Neyi Ondan biliyorsa onu Ondan istemektedir.Buna karşılık neyi kendi başına kurtaracağına elinde kişi orda duası yoktur.Neyi başkasından umuyorsa orada da duası yoktur.İnsanoğlu eşyanın ne kadarını Allah'tan biliyorsa o kadarını Ondan istemektedir "
###Bu bakımdan duamız en temelde imanımızın derecesini bize gösterir ###
en ufaktan en büyüğe her şeyin üstünde her şeyin yaratılmasında tek dilemenin Rabbimizden geldiğini unutuyoruz ....
