400 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Kaybedecek bir şeyi olmayan bir anne, size kaybettirmekten asla çekinmez, hatta bunu zevkle yapabilir… Ayrılan Yollar, 2023 Polisiye Edebiyat Büyük Ödüllü sürükleyici dille kaleme alınmış bir eser. Öncelike Ayrılan Yollar neler içeriyor genel olarak bir bakalım. Ayrılan Yollar, okuyucuya heyecan dolu bir okuma sunarken, aynı zamanda bazı
Ayrılan Yollar
Ayrılan YollarDennis Lehane · Saga Yayınlar · 202311 okunma
412 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Herkese selamlar Kitapligi eritme hareketi kapsaminda yeni bir seriyi okumaya başladım. #perihalkıserisi nin ilk kitabi olan #zalimprens i okudum ve sohbeti için hemen geldim. Bu seriye başlamadan evvel duyduğum ve okuduğum yorumlar kafa karistiriciydi. Kimisi çok severken kimisi hiç sevmemişti. En büyük nedeni ise ceviri sorunuydu. Orijinal
Zalim Prens
Zalim PrensHolly Black · DEX · 20181,389 okunma
Reklam
443 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
DOSTOYEVSKİ Yazarı: Henri Troyat; Cem Yayınevi; Biyografi; 1973 basımı; Türkçemize Çeviren: Leyla Gürsel; Kapak resmi: Güner Ener; 461 sayfa (10) (21.05.2010) Yukarıda künyesini yazarak tanıttığım, uzun yılları geride bırakmış olan bu kitap 1973 yılında, Ahmet Sarı Matbaası'nda dizimi ve basımı yapılmış, 'Cem Yayınevi'nden çıkmış
Dostoyevski
DostoyevskiHenri Troyat · İletişim Yayınları · 2014180 okunma
352 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Son Kamelya
Hem geçmiş dönem hemde şimdiki zamanı farklı karakter ile harmanlayıp anlatılmasını çok beğendim. İki dönemin de birbirleri ile bağlantılı olması ve olayların hiç sıkmadan ilerlemiş olması okurken büyük keyif almamı sağladı diyebilirim. 1940 yılında evin tek çocuğu olan Flora anne ve babasının işlettiği fırında onlara yardım ediyor bir taraftan
Son Kamelya
Son KamelyaSarah Jio · Arkadya Yayınları · 201413,6bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
İçerisinde iki kitap bulunmakta ayrı ayrı olarak incelemek gerekirse Taha’nın kitabı; Çok etkileyici ve düşündürücü şiirler barındıran bir kitap, benim en çok beğendiğim yanlarından biri, her mısrayı ve her şiiri kime okusam farklı bir anlam çıkarıyor, şiirde bu şekilde her okuyucunun farklı bağ kurması çok etkileyici bir durum olduğunu düşünüyorum, Yarasalar, doktor ve taha, başlarda bunların ilişkisi ile tanışıyoruz devamında anne baba ve kardeş figürleri ekleniyor, Herkesin kendi okuyup mana çıkartması gereken bir kitap düşünen hiç düşünmeden alsın:) Gül muştusu; Gül; Efendimiz (s.a.v) , ana başlık gül ve okudukça gülün Efendimiz (s.a.v) olduğunu anlıyoruz, gül içen, gül süren, gül ile iyileşen ve gül ile doyan bir toplumu anlatıyor, Kısaca gül olan Efendimize (s.a.v) tabi olduğun zaman hem sen hem ruhun doyar, iyileşir manası çıkıyor şiirlerden Asla kitaplıkta bekletilemden ve çok geç olmadan okunması gereken bir kitap Okuyacaklara rabbim muvaffakiyet versin…
Sezai Karakoç
Sezai Karakoç
Taha'nın Kitabı - Gül Muştusu - Şiirler IV
Taha'nın Kitabı - Gül Muştusu - Şiirler IV
Taha'nın Kitabı - Gül Muştusu - Şiirler IV
Taha'nın Kitabı - Gül Muştusu - Şiirler IVSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 2016557 okunma
328 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Ramazan, çiftçi bir ailenin çocuğu olarak köyden kente lise eğitimini tamamlamak için gelen, bazı sebeplerden okulunu uzatmış, yirmili yaşların başında bir delikanlı. Her ne kadar köyde kalıp ailesine yardım etmek istese de ailesi okumasını ister. Ama gelin görün ki Ramazan'ın son senesi hiç de kolay geçmeyecektir. Ramazan'ın yüreği vatan aşkıyla dolu haksızlığa tahammülü olmayan milliyetçi bir genç. Ah kitapta nelerle karşılaşıyoruz uyu.sturucun nam saldığı sokaklar, ceplerine üç beş kuruş koyarak kapılarında gençleri köpeği yapanlar, dini kötü emellerinde kullanan haydutlar... Yazarımız kitapta eğitim sistemini de oldukça güzel eleştirmiş çocukların yeteneğine göre geliştirilen bir sistem çok daha iyi olacaktır bu benimde ve eminim birçok kişinin de düşündüğü bir durum. İşte Ramazan'ı av olmayı bile göze alan dimdik duruşuyla bütün bu mücadelenin içinde buluyoruz. Avcı olmanın zorlukları, av olmanın zorluklarından daha fazlaydı. Avcı olmak isteyen bir kişi hiç şüphesiz av olmayı da göze almalıydı. Bir anne olarak kitabın sonuna kadar yüreğimden birşeyler koptu ah Ramazan'a birşey olacak diye diye okudum. Bizim dağda sandığımız düşmanlarımızın içimizde nasıl yer edindiğini görüyoruz.Her ne kadar evlatlarımızı bu tehlikenin içine girmesini istemesek de vatanını savunan bu gençlere çokça ihtiyacımız var. Ah birde Ayşe'si var Ramazan'ın yüreğinde sürekli sızısını hissettiği, köyde bekleyen sevdalısı kavuşacak mı dersiniz? Kitabın sonu benim için ters köşe oldu.Bir son bekliyordum ama böyle bir sonu hiç beklemiyordum. Tavsiye ettiklerim arasında yerini aldı. Keyifli okumalar.
Zemheri Gençliğim
Zemheri Gençliğimİsmail Muğla · Efsus Yayınları · 202413 okunma
Reklam
140 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Ayrılık ve Yabancılık
Anne babası boşanmış, anne babasıyla problemleri olan, sevdiğinden kopamayan, yalnız, aldatılan ya da sevdiğinden ayrı düşmüş kişilerin hayatlarından kısa kesitler... Hepsinin ortak özelliği ayrılık denebilir herhalde. Melisa Kesmez deyince aklıma ayrılık, yabacılaşma, hayata tutunamama ve bunların yarattığı derin bir hüzün geliyor. Yazar, hikâyelerinin sonunu da anlamlı ve vurucu bitiriyor hep. Ancak tarzını hiç değiştirmemiş, her kitabında aynı tat. Bu karakterlerin acıları yüzünden hayata tutunmakta zorlandıklarını, kendilerini hep bir sigara ya da alkole vermelerinden de görüyoruz. Kesmez'in her hikâyesine çöreklenmiş bir hüzün var. Diğer kitaplarına göre bu kitabını daha az beğensem de yine akıcıydı ve hoş hikâyeler vardı. En beğendiğim hikâyeler: Karpuz Dilimleri, Arif, İyiyiz, Süslü Annem, Karton Koliler
Atları Bağlayın Geceyi Burada Geçireceğiz
Atları Bağlayın Geceyi Burada GeçireceğizMelisa Kesmez · Sel Yayıncılık · 20173,488 okunma
720 syf.
9/10 puan verdi
JOHNNY...
On üçü bağlamak - Chloe Walsh Bu kitaba başlarken klasik kötü çocuk iyi kız klisesi okuyacağım diye düşünmüştüm. Bir de üstüne 700 sayfa olunca biraz tereddüt etsem de yine de okumaya başladım. Kitap 2005 yılında geçiyor. Johnny 18 Shannon ise 16 yaşında. Yani gerçek ergenler olsalar da yaşadıkları hiç öyle değil... Bir oturuşta 300 sayfa
On Üç’ü Bağlamak
On Üç’ü BağlamakChloe Walsh · Martı Yayınları · 2024167 okunma
84 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Söze nasıl başlasam diye klasik bir giriş yapacak olsam da gerçekten bu kitabı incelemeye nasıl başlayabilirim bilmiyorum. Sanki gerçekten bir çocuğu karşıma alıp onunla dertleşmişim gibi hüzünlüyüm. Yazar anlatısında kendi çocukluk yılları ve babasıyla olan yaşantılarına yer vermiş. Alkolik bir babanın bir gün bile huzur vermediği, çocuklarının ilgi ve sevgi görme ihtiyacını karşılamadığı, saygın bir mesleği olmasına rağmen içkiye ve başkalarına verdiği zararları tazmin etmeye çalışmaktan dolayı harcadığı paraları çocuklarına çok görmesi okurken insanın içini yaralıyor. Bir yandan çocuklara üzülürken bir yandan da sürekli onun arkasını toparlamaya çalışan, etrafın aşağılamalarına karşı dik durmaya uğraşan ve çocuklarının maddi-manevi tüm ihtiyaçlarını kendi gidermeye didinen bir anne, bir eş de üzüntünüzü katmerliyor. Kitapta geçen şu sözler sanırım sayfalarca yazılabilecek birincelemeyi birkaç satırla özetleyecektir: "Acaba babam hiç evlenmeyip dört çocuk sahibi olmasaydı daha mı iyi olurdu?", "Babam arkadaşlarıyla birlikte bistroda olmayı özlüyordu. Onun hayatı oradaydı, bizimle değil.", "Ben, babamın bir gün içmeyi bırakacağını, paramızın olacağını, annemin artık çalışmak zorunda kalmayacağını, diğerleri gibi normal bir hayatımızın olabileceğini sanıyordum." Sanırım herkes anne ya da baba olmayı beceremiyor. Okudukça çok daha iyi görüyorsunuz.
Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam
Asla Kimseyi Öldürmedi Benim BabamJean-Louis Fournier · Yapı Kredi Yayınları · 20092,928 okunma
720 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
“O bir nehir,” diye iç geçirdim gözlerimi kapatırken. “Onu bırak­mayacağım, baba.” “Tamam, oğlum,” dedi yatıştırmaya çalışarak. “Bırakma onu." “Kalbimi yerinden öyle bir oynatıyor ki yani böyle...” “Gerçekten mi?" “Çok fena, baba,” diye iç geçirdim. “Güm, güm. Lanet olası güm diye atıyor kalbim.” Başımı iki yana salladım. “Sürekli
On Üç’ü Bağlamak
On Üç’ü BağlamakChloe Walsh · Martı Yayınları · 2024167 okunma
Reklam
200 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Nedret
Nedret, Türk yazar Güzide Sabri Aygün'e ait bir eserdir. Nedret, yazarın 1905'te yazdığı Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi eserinin devam kitabıdır ve 1923 yılında kaleme alınmıştır. Nedret, Fikret'in biricik yavrusudur. Fikret'in ölümünün üzerinden on sekiz yıl geçmiştir. Nedret anne ve babasız olarak geçirdiği 19 yıllık
Nedret
NedretGüzide Sabri Aygün · Can Yayınları · 2021476 okunma
·
Puan vermedi
Ölümcül Kimlikler
Lübnan"lı bir baba, Mısır kökenli bir anne, Müslüman çoğunluğun olduğu bir coğrafyada Hristiyan inanç, ortalık karışınca Fransa'ya göç eden biri üzerinden kimlik kargaşası ve kimlik savunucularina eleştirel bir bakış izliyoruz. Doğduktan hemen sonra belli olan ve çoğuna bizim karar vermediğimiz dil, din, ırk, mezhep kavramları öbür
Ölümcül Kimlikler
Ölümcül KimliklerAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20197,7bin okunma
284 syf.
·
Puan vermedi
Savaş, zulüm ve çocuk, birbirine ne kadar zıt kavramlar. Büyüklerin hırs ve çıkarları arasında acı çekmek zorunda bırakılan çocuklar. Bu kitabın yorumunu yazmak Gazze de yaşanılanları düşününce benim için zor oldu. O dönemin çocukları yaşadıklarını çabuk unutmuşa benziyor… #annefrankınhatıradefteri kitabını okurken içim acıdı, tek suçları y*hudi bir ailede doğdukları için hiç bir çocuğun hak etmediği bir muameleye maruz bırakılmaları. Anne henüz 14 yaşındayken Nazi Almanya’sının Hollanda’yı işgal etmesi üzerine dört kişi ile birlikte baba Otto Frank'ın ofisinin arkasındaki bir buçuk katlı bir evde saklanırlar. 25 ay süren bu süreçte ışıkları açmadan, yıkanmadan ve rahat bir uyku uyumadan yaşamaya çalışırlar. Anne yaşadıklarını saati saatine günlüğüne yazar. Şartların acımasızlığına rağmen hayata tutunma çabalarını anlatır. Yaşadıkları yere yapılan baskından sonra toplama kamplarına gönderilirler. Babasının yakalanmayan yardımcıları geride kalan yığınlar içinde Anne’nin hatıra defterini bulurlar ve babasına teslim ederler. Babası 1947 de arkadaşlarının ısrarı ile kitap olarak yayımlatır. “Öldükten sonra yaşamak istiyorum. “ diyen Anne’nin istediği olmuştur. Dünyadaki insan eşitsizliğini, zulmü, savaşı anlatır. Bir gün her şeyin düzeleceğine inancı güçlüdür. Okurken şunu düşünmeden edemedim; Acaba Anne yaşasaydı #gazze de yaşanılanlara ne derdi?..
Anne Frank'ın Hatıra Defteri
Anne Frank'ın Hatıra DefteriAnne Frank · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20177,5bin okunma
200 syf.
7/10 puan verdi
Hüseyin Rahmi, hayatını müzmin bir bekar olarak sürdürdü. Ona göre aşk, gelip geçici bir hevesti ve aslında cinsellikten ibaretti. Anne ve babasının durumundan mütevellit çocukluğunda onda kalan terk edilmişlik hissinden olsa gerek, evliliğe inanmıyordu. Hatta şöyle diyordu: "Eğer evlenmiş olsaydım, 45 romanımdan üçünü bile yazamazdım". Refik Ahmet Sevengil, Hüseyin Rahmi’yi anlattığı, “Hüseyin Rahmi Gürpınar” adlı kitabında yeri geçen cümlelerden bir paragrafı şöyledir: “Çocukluğu eski İstanbul hanımları arasında geçmiş; aradaki yarım asırdan hayli fazla olan zamana rağmen o hayatın tesirlerini jestlerinde kuvvetle muhafaza ediyor. Güngörmüş, anâneye sadık, kibar bir İstanbul hanımefendisi gibi ekseriya ellerini ya dizlerinin üstünde, ya göğsünün üstünde kavuşturarak oturur. Gülerken parmakları birbirine bitişip güzel bir siper haline gelen bir eli ile ağzını örter; kahkahaları küçük, sessiz ve kibardır. Dudaklarında sönen gülümsemesi, bir müddet de gözlerinde devam eder… Gayet iyi tentene örer, yastık işler, beyaz işi yapar…” İlginç bir yaşam öyküsü var yazarın. Hiç evlenmediği halde kadınların işlerinden ve onların duygusal çalkantılarından bu kadar anlaması dikkatimi çekiyor doğrusu. Kendisi kalemini çok sevdiğim bir yazarımızdır. Okuyun okutturun...
Katil Buse
Katil BuseHüseyin Rahmi Gürpınar · İthaki Yayınları · 2021170 okunma
288 syf.
·
Puan vermedi
Tanımadığın acı insanın derisini yüzer..
Kız kardeşler birbirlerine karmaşık duygularla bağlanırlar. Kıskançlığa sakınma, öfkeye koruma duygusu karışır. Ebeveynler onları birbirlerine emanet ederler. Anne yarısı olarak abla, ne tam bir abla ne de annedir. Ne arkadaştır ne rakip. Ne sırdaş olur ne yoldaş. Rea Stathopulu’nun Pedal Çeviren Kadınlar adını verdiği romanın tüm kahramanları
Pedal Çeviren Kadınlar
Pedal Çeviren KadınlarRea Stathopulu · Metis Yayıncılık · 200674 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.