Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Yüzünde çiçek açtırmadığınız insanların en son mezarında da çiçek açtırmayın." Ben bunu yaşadım ve çokta sinir oldum. Yaşarken -kim olursa olsun- acısı ve yarası olduğunuz insanların mezarında size gözyaşı dökmek bile hak değil ki daha mezarına çiçek koymak? Hayırdır öldürdüğünüz mutluluklarını bir çiçekle mi kapatmaya çalışıyorsunuz?
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Reklam
Mutlu olan ölüm: ölmemek
Ölüm kelime olarak o kadar karşıma çıktı ki birkaç gün önce gerçeğe dönüştü. Bu bir ipucu muydu bilemedim. O kitabı tamamlamayı düşünüyordum ama şimdi kapağını bile göresim yok. Oy kullanma listesinde adı vardı ama kendi yoktu. Geçen ki seçimde müşahir olmuştuk ve kendileri akşama kadar bizimle kalmıştı; o zaman şiddet olayları baya yaşandı ve
O gün dürüstçe söyleseydim dimi ama öyle olmadı işte. Terapistime anlattım. Orası beni ilgilendirmez sen istedin ben anlattım ama sana fazla gelmiş dedi. Çekirdek kıskançlık anın canlanmış dedi. Dur doğru düzgün anlatayım, o gece o umreden döndü giderken de dönerken de halı bı garipti. Ne hissettiğini dinlemek istedim. Senin sayende harika bir ay
Karalama2
...?...?/1989... Kendini haddinden fazla duyumsadığı için acıya ve korkuyuda haddinden fazla duyarlı arkadaşım için, burası tam bir cehennemdi. Her şeyiyle farklıydı Ankara'dan. Çok kültürlü, birçok etnik gruptan oluşan, bu etnik grupların bir nevi kabileci bir tutumla diğerleriyle arasına sınırlar koyarak birbirinden ayrıştığı, etnik
Kitap sahibine yürekten süzülen bir mektup. -Sevgili dost ,arkadaş ,can yoldaş ve yüzünü dahi hiç görmediğim can ahmed arif sevdalısı ; Biz bu topraklarda acılarla büyüdük. Geçenlerde bir yazımda ; ”biz mutluluğu yazmayı beceremeyiz kalemimiz hüzün ağlar " demiştim..Bir çok fotoğraf gördük ve yüreğimiz acılara aktı geçti. Her fotoğraf karesi
Reklam
06.02.2023 04.17
O geceyi anlatmaya çalışmak ne kadar doğru bilmiyorum, ya da ne kadar kendimi ifade ederim onu da bilmiyorum. Bazı acılara sözler anlam yüklemiyor, tesirsiz kalıyor. 2022'de Haziran ayında öğleleyin yatak alttan üstte doğru sıçradı tabi bu durum bana normal gelmedi. Herkesin dilinde bi maraş depremi vardı zaten, hep ne zaman olacak
NESLİ TÜKENEN DİNAZORLAR MİSALİ ÖZEL BİR NESİL..!
Hepsi şahsına münhasır özel üretilmiş, yokluklar içinde yetişmiş yaralı bir nesil… KİM BUNLAR? 1950 ile 1970 yılları arasında bu dünyaya merhaba demiş en genci 50, en delikanlısı 70 yaşında HALA 18’LİK DELİ TAYLAR GİBİ İDEALLERİNİN PEŞİNDEN KOŞAN HESAPSIZ BİR NESİL..? Hiçbirinin altına hazır bez bağlanmamış… Höllük üzerinde yatmış, şeker
Karalama1
Son yıllarda çok kitap okuduğumdan olsa gerek, yazarlara özendiğim zamanlar oluyor. Bir şeyler anlatma, ahkam kesme, bir şeyleri tanımlama, o şey hakkında yargılarda bulunma ve o şey hakkında hüküm verme ihtiyacı mı desem bunun adına, bilemiyorum. O kadar anlatılmaya, tanımlanmaya, hakkında yargılarda bulunulup, hüküm verilmeye muhtaç konu varki,
422 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.