İlginc ve güzel bir kitap daha . Çingenelere farklı açıdan bakan bir yazar.Çingenelere bu açıdan hiç bakmamıştım .
Başrolun 12 yaşında dillere destan bir güzelliğinin olması insanlara kendisini coğu özelliğiyle hayran bırakması Soyluların Evinden geliyormuş havası veren asilliği zerafeti aslında bundan ziyade Preciosa ' nın her konuda kendini geliştirmiş çok güzel dans edebilen dansıyla insanları etkileyebilen çevresine ün salmış Bir çingene kızı olması daha dikkat çekici . Kendisine hayran bırakktığı bir başka mesele hemen hemen her konuda bilgiyle donanması. Öyle mantıklı ve güzel konuşuyor ki çevresi onu olgun bir birey olarak görüyor saygı duyuyor .Kitap Çingene kızı olan Preciosa ve ona aşık olan şövalye Andres arasındaki aşkı konu alıyor . Andres aşkı için asilliğinden vazgeçmiş cingene hayatı yaşamaya başlayacaktır ve preciosanın dünyasına girecektir. Sonrasında ekilen tohumlar ve filizlenen çiçekler yani aşk başlıyor :)
Çingene KızıMiguel de Cervantes · Notos Kitap Yayınevi · 2020215 okunma
"Râfi b. Hadîc der ki: 'Resûlullah (s): 'Sizin için en çok küçük şirkten korkuyorum.' buyurdu. Ona: 'Ey Allah'ın Resûlü! Küçük Şirk ne?' diye sorulunca da şöyle buyurdu: 'Riyâdır!' Herkesin ameliyle huzura çıktığı günde böylesi riyakârlara: 'Kime gösteriş yaptıysanız gidip mükafatınızı onlardan isteyin.'
Kendimi evliliğe hazır hissettiğimde doksanima basmış olacağım ve iş işten geçmiş olacak. Kim gömecek beni? Ailenin en genciyim, işte insanlar bu yüzden çocuk doğuruyor.
ben bu kitabı 2022 yılında almıştım, aldıktan sonra bune ya diyip rafa koyup daha da yüzüne bakmamıştım. cinsel açıdan bazı cümleler ve sayfalar midemi bulandırdığından kaynaklı kitabı okumama kararı almıştım. böyle çoğu kişinin düşüncesini de merak etmiyor değildim ve herkes de berbat olduğundan bahsedip okumayı bıraktığını söylemişti.
biraz
(A)- Büyümeleri lazım.
(S)- Belki de sen büyüksündür.
(A)- Hiç bu açıdan bakmamıştım. Fakat yine her durumda hala küçükler.
(S)- Evet, haklısın. Bu olgunluk ve insancıl tutum senin karşındaki insanlara çok fazla. Boş ver...
(A)- Öyle tabii ya...
Söyleşi tarzında akıp giden güzel bir eser ortaya koymuş yazar. Anlamsız gelen bir çok şeyin anlaşılması için nasıl bakılması gerektiği konusunda ışık tutuyor benliğimize. Her cümlesinde insanı durup düşündüren ve evet aslında hiç bu açıdan bakmamıştım diyeceğiniz yerler sıklıkla olacaktır. Mitolojiye ilgisi olan herkes okumalı bu eseri, yeni kitaplar ve yeni düşünceler arayanlar içinde kaçınılmaz olacaktır eseri okumak. Umut dolu kitaplara, keyifli okumalar...
Lise 1 yılında sınav için okumuştum hatırladığım tek şey çok keyif alarak okuduğumdu. 8 yıl sonra tekrar okumak istedim ve iyi ki okumuşum. Size kitabı kabaca şöyle anlatmak isterim. Arkadaşlarınızla hayata dair konular hakkında sohbet etmek istersiniz, derin mevzuları yorumlamak istersiniz ama bu sohbetin değerini anlamayan ya da kafası başka yerlerde arkadaşlarınız olduğundan dolayı bu sohbetin tadını çıkaramazsınız. İşte bu kitap tam da bu görevi yerine getirmek için yazılmış bence.
Sanki oturmuş Şevket Rado ile sohbet ediyorsunuz.
Bütün yaşlara hitap eden, keyifli bir kitap. Bazı bölümlerde “ya ben hiç bu açıdan bakmamıştım” diyeceğinizi önceden söylemek isterim.
İyi okumalar diliyorum.
Eşref SaatŞevket Rado · Bilge Kültür Sanat · 20232,869 okunma
İnsan olmak… çok zor bir kavram aslında bence. Çünkü insan olmanın bir hayvandan farklı zorlukları olduğunu muhtemelen biliyoruz. Biz insanlar hayatın anlamını, qayesini ararız, öldüğümüzde nereye gideceğimizi çözmeye çalışırız ama kendimizi anlamaya, kendi içimizi görmeye çalışmayız. Bu kitap da aslında kendini bir insan gibi anlamayı öğretiyor. İnsanlararası farklı ilişki türlerine- erkek-kadın, anne-baba-çocuk gibi ilişkilerie psikolojik açıdan bakma şansını elde ediyoruz kitap sayesinde. Bu kadar kısa bir kitabı 12 günde okumamın sebebi ise psikolojik terimlerin olması yanı sıra kitapdakı bilgilerin sindirilebilmesiydi.
Spoiler:
Yazarın kaynak olarak sonda gösterdiği Gustav Jung’un kolektif bilinçdışı felsefesi de önceden Mark Wolynn “Seninle başlamadı” kitabının esaslandığı bir felsefe olduğu için bana yabancı gelmedi. Kolektif bilinçdışı dediğimiz şey nesillerden nesillere , atalarımızdan bize gelen fobilerin kalıtsal olduğunu savunan bir görüş.
Kısacası benim kedi fobimin bir açıklaması da buymuş. :)
Kitapta söz edilen değersizlik duygusu gibi bazı konularda bir aydınlanma yaşadım, çünkü bu konuya hiç bu yönden bakmamıştım.
İnsan OlmakEngin Geçtan · Metis Yayınları · 201922,7bin okunma
Maria Puder...Hepimizin bildiği Kürk Mantolu Madonna o.
Kitabı okuyanlar Maria Puder'in karakteri hakkında bilgi sahibidir az çok.Ama sevgili @bambiburcin bir roman kahramanını adeta ete kemiğe bürüyor, karşısına oturtup konuşuyor onunla.Bu nasıl bir karakter tahlilidir dedirtti bana adeta.
Maria Puder hayat kadar canlı, gerçek ve güçlü...Küçük yaşta yaşadığı zorluklar ve içinde bulunduğu yalnızlık, kimsesizlik nedeniyle de bu boşluğu aşk ile doldurmayı amaçlamış bir kadın.Kitabı okuyanlar bilir ;aşkı buluyor evet , sonu güzel bitmese de aşkı iliklerine kadar yaşıyor kendince.Bu kitapta yazarla yaptığı sohbete bakılırsa bizim ona acıdığımız kadar acınacak bir halde görmüyor kendini.Aslında hiç bu açıdan bakmamıştım diyorsunuz okudukça.
Kitapta , bir roman kahramanı olan Maria aracılığıyla gerçek Marialara sesleniyor aslında yazar, kimi yönden onun gibi olmayın diyor kimi yönden de onun gibi olun...
Keyifli bir kitaptı ve okuyucuya kesinlikle dokunan ve katkı sağlayan...
Yazarın; " En önemsiz kitap bile bir fark yaratır, bir daha da dönüşü olmaz." düşüncesi ile yazdığı bu eserde bir dileği var ;
Kürk Mantolu Madonnayi okuduktan sonra hayatı eskisi gibi olmamış, "Umarım sizin de hayatınıza dokunan romanlar ,karakterler olur, bu mutluluk herkese nasip olur." diyor.
Çünkü ne diyordu Maria Puder ; Bir kere bildin mi , bir daha bilmemek imkansız."
Birçok davranışımızın ve tepkilerimizin altında yatan duyguyu ve nedeni olduğu gibi açıkça anlatan, sıklıkla durup kendinizden bir şeyler bulduğunuz ve size durup düşünme ihtiyacı hissettiren, kendimizde fark etmediğimiz pek çok detayı ve nedenlerini öğrenme, sorgulama ve kabullenme süreçlerini yaşatan, birçok kez "vay be hiç bu açıdan bakmamıştım" dedirten muhteşem bir kitap...
Aile yapımızın, ilişkilerdeki tutumlarımızın, sorumluluklarımızdan kaçmamızın hayatımıza etkileri; öfke ve düşmanlık duygularımızın, değersizlik hissimizin, kaygılı ve yalnız hissetmemizin sebepleri gibi insan olmayı birçok yönden ele almış başarılı ve deneyimlerle dolu bir kitap.
!Bir oturuşta okunabilecek bir kitap değil. Çünkü kitabı okurken Engin Geçtan'ın tüm birikimini, deneyimini, tecrübesini bu kitapta bir araya getirdiğine rahatlıkla tanık olabilirsiniz. Her paragraf, her satır, her cümle kendinizle ya da çevrenizdekilerle ilgili bir tespit içeriyor.
İnsan OlmakEngin Geçtan · Metis Yayınları · 201922,7bin okunma
İnsan ömrü, birkaç yüzyıl içerisinde 48 yıldan 78 yıla yükseldi.
…
Kadın-erkek, her yaştan insanın kozmetik kullanımındaki artışını da yaşlılık dönemindeki bu ciddi uzamaya dair farkındalıkla açıklamak mümkün. Dahası insan daha önce hiç olmadığı kadar kendisine maruz kalarak yaşıyor.
…
İnsan ömrünün uzamasına hiç bu açıdan bakmamıştım. Farklı bir anlayış kazandırdı.