Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Vahhâp olan Allah, mümin bir hayır işlediği zaman lütfunda bire on sevap verir. Madem bu senin elinden gelmiyor, hiç değilse bir kimsenin bir hünerini görüyorsan on ayıbını görmezlikten gel, geç git.
Sayfa 265 - Kapı yayınları. Genel Dağıtım Alfa Basım YayınKitabı okudu
ÇAĞDAŞ İNANÇ İLMİHALİ(M) 1. "Yetiş ey gavs, medet ey gavs!" gibi ifadelerle yakarışta bulunmak hiç hoş değildir. Sahabe döneminde böyle ifadeler görülmemiştir. Ancak "Allah'ım falanın hürmetine senden isterim" demek caizdir. (Zorunlu değil) yapacaksak dilimizi buna alıştırmalıyız. Bunun hadisten delilleri vardır. 2.
Reklam
~ Iago : Bağırın, çığlık atın, Tıpkı kalabalık kentlerde geceleyin yangını görenler gibi, Öyle bir bağırın ki dehşete kapılsınlar. / 4 ~ Iago : Yüreğinizden vurdular sizi, ruhunuzun yarısı uçtu elden. / 4 ~ Othello : Şunu bil ki Iago, âşık olmasaydım eğer Desdemona'ya, Denizlerin tüm hazinelerini vereceklerini bilsem de Bekarlığın
Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Savaş Bitti / İsmet Özel
var mı bilen başıma seni saranlar arasında adını mantık mı diyorlar idrak mısın hafıza mı sahici bir şeysen eğer söyle bakalım neydi sevgilinin koynuma kaçtığı tarih yıllardan hangisiydi hangi mevsimdeydik ayın kaçıydı koynummuş madem sevgilinin göz diktiği yer kaçmak için incecik ürperişli gölgesi cismime neden kıydı sor gücün sormaya yetiyorsa
Kur'ân-ı Kerim Allah kelâmıdır. Bu sebeple onu okumak ibadettir. Bir Müslüman'ın, okuduğu âyetlerin mânâsını, hiç değilse açıklamalı bir meålden öğrenmeye gayret etmesi pek münasip olur. Kur'ân-ı Kerim kendisiyle amel edenlere ve sevap kazanacağına inanarak okuyanlara kıyamet gününde şefâat edecektir.
Regaip Kandiliniz mübarek olsun
Regaip Kandili veya Regâib Kandili, Hicri takvime göre Recep ayındaki ilk perşembeyi cumaya bağlayan gece. İslam'daki beş mübarek kandil gecesinden biridir. Kökü "arzulamak, meyletmek" anlamlarına gelen regâib sözcüğü, hadis ve fıkıh literatüründe “bol sevap ve mükâfat, faziletli amel” anlamlarında kullanılır. Receb’in ilk cuma
Reklam
Fedakârlık; değersiz şeyleri reddetmek değil, değerli şeyleri reddetmektir. İyinin hatırı için kötüyü reddetmeye fedakarlık denmez; kötünün hatırı için iyiyi reddetmektir fedakarlık. ‘Fedakârlık’ değer verdiğiniz bir şeyi, değer vermediğiniz bir şey için reddetmektir. Bir sent verip karşılığında bir dolar alırsanız, o fedakarlık değildir, ama
Plato Film Yayınları - Çeviren: Belkıs Çorakçı DişbudakKitabı okudu
Birkaç Söz
Faiz ve riba konusundaki bu araştırmanın gayesi imkân nispetinde meseleyi tarafsız bir biçimde ve tarihi gelişme süreci içinde ele alıp İslâm toplumundaki tezahürlerini incelemek, bunun tenkit ve tartışmasını yapmaktır. Esasen karmaşık ve anlaşılması zor olan bu meselenin inanç konusu olarak ele alınması, bu alanda yapılan inceleme ve çalışmaları
Sayfa 11 - Dergah Yayınları, 3. Baskı - Ocak 2010
Güncel yaşamlarında kameralar önünde Allah korkusu pazarlayanlara gelsin!
LİBYA HALK EDEBİYATINDAN Eve giren adam; evde tek başına yaşayan eşini ağlar halde gördü ve ağlamasının sebebini sordu? -Kadın: Evimizin önündeki ağaca konan kuşlar beni türbansız görebiliyor ve bu durumda Allah'a karşı günak işlemiş olabilirim; onun için ağlıyorum dedi. -Adam: Karısının Allah korkusu duyarlılığından çok etkilendi; karısını
seçim bizim.
Gölgeni saklayamazsın. Muktedir olduğun tek şey ya günah veya sevap işlemek. Her şey kayıt altında, hiç değilse vicdanımızda.
Reklam
Ne Dediğimizin Farkında mıyız? Günümüzde kalpleri ifsat edip karartan bozuk düşünceler had safhaya ulaşmış durumda. Böyle bir dünyada müminin en önemli meselesi, elbette imanını muhafaza etmektir.  İmanı muhafaza etmenin belli başlı iki yolu vardır. Birincisi; kalbi zikirle, manevi gıdalarla besleyip Allah Teâlâ’nın emir ve yasaklarına
bebek ve köpek davalarının tahlili
Davaların hukukî değerinden ziyade halk üzerinde meydana getireceği etkiler ön plâna alınmıştı. Bebek davasıyla; kendisine müslümanlığın hamisi sıfatı verilen, peygamberliğinden bahsedilen, evli üç çocuk babası bir başbakanın altmış yaşındaki aşk maceralar, gayrı meşru çocukları, hususî hayatına alet ettiği devlet memurlarının ve devlet imkânlarının ibret verici sahneleri ortaya konulacaktı. Köpek davası ile de; Eliaçık, sevap ve yardım seven bir kişi sanılan Bayar'ın, kendisine Devlet Başkani sifatı dolayısıyla hediye edilen bir köpeği sattırarak elde edilen parayla, sanki kendi şahsî parası imiş gibi, kendi adına çeşme yaptırması, on yıl içinde devlet başkanlığı makamına gelen hediyelerin ne olduğu meydana çıkarılacaktı. Bir ihtilâl mahkemesinin bu konularla ilgilenmesi, dünyanın her yerinde görülen olaylardı. O tarihlerde halkımızın ve basınımızın, bu tip olayları hoş görecek derecede ahlâkî konularda çok ileri bir seviyeye ulaştığını medenî ölçüler ve tolerans bakımından bu kadar yükseldiğini idrak edememiştik. Anlaşıldı ki, halkımızın ve basınımızın bir kısmı; bir başbakanın metresleri ve gayrı meşru çocukları olmasını, polis müdürü muavinlerini kendi evinin kapısında kendi karısı için nöbete koymasını, Cumhurbaşkanlarının köpek satmasını hoş görmekte ve normal karşılamaktadır. Bu da bir kazançtır, hiç değilse öğrenilmiş oldu...
Sayfa 120Kitabı okudu
Ya Sen Olmasaydın..!
Galiba, tek çıkar yol sana durup dinlenmeden yazmak. Hoş, bütün işim, seni düşünmek ya! Bu bok soyu alışkanlıklar, töreler, günah sevap ve ayıplar köleliği olmasa... Bütün tedirginliğimiz bundan. Bundan, yüzünü hayalledikçe ağzımın acılaşması. Şiirimdeki korkunç çırpınış, doymazlığım ve ölesiye beni terk etmeyecek hiçlik... Tanrıların beni kandırabilmeleri-ni isterdim yahut ölümün anlamlı bir nen olmasını. Oldum olası idealist değilim. Materyalist felsefe çok şeyler verdi ama doyurmuş, kandırmış değil beni. Ya sen olmasaydın! Büsbütün iğrenç bulacaktım evreni. Saçmalamıyorum ya? Seninle, yüzyılların hayvan ötesi tutukluğuna ve donan insan düşüncesine bir can, bir haysiyet verebiliriz gibime geliyor. Yalansız, riyasız, çıkarsız bir haysiyet. Belki ömrümüz yetmez başarmaya, hiç değilse en zekilere ve teşnelere duyurabiliriz. Şimdi birileri olsa “Boş ver bu iri lafları, yaşayalım” derdi. Yaşamak, burnunu, kulaklarım, gözlerini ve oralarını unutarak yaşaması mümkün mü bizim gibilerin? Ben bütün bu -belki de mânâsız- iç sıkıntılarından senin var olduğunu hatırlayarak sıyrılıyorum. Bir pınar, bir dağ suyu gibi dinlendiriyor, kandırıyorsun. Bu bakımdan gelmiş geçmiş âdemoğulları içinde şüp- hesiz en şanslı durumdayım. Nasıl kıvanıyor, gizliden gizli seviniyorum bilsen... Kimseler yaşayamadı bunu diyorum. Kırılmış, balta yemiş ve sesi kuyularda boğulmuş biriyim, doğru. Ama seni tanıyorum. Kimselerin tanıyamayacağı, belki kabataslak bakıp içinden geçireceği seni...
Sevgili Canım, Galiba, tek çıkar yol sana durup dinlenmeden yazmak. Hoş, bütün işim, seni düşünmek ya! Bu bok soyu alışkanlıklar, töreler, günah sevap ve ayıplar köleliği olmasa... Bütün tedirginliğimiz bundan. Bundan, yüzünü hayalledikçe ağzımın acılaşması. Şiirimdeki korkunç çırpınış, doymazlığım ve ölesiye beni terk etmeyecek hiçlik...
1. Hiç kimse bir başkasını Allah'a yaklaştırmaktan söz edemez. Çünkü insana Allah'tan daha yakın hiçbir varlık yoktur. "Ben sizi Allah'a yaklaştırıyorum" sözü, eğer dil sürçmesi değilse küfürdür. Tebliğ ve irşat adamı, insanı Allah'a yaklaştıran değil, Allah'ın insana en yakın varlık olduğunu duyuran ve belleten adamdır. 2. Hiç kimsenin Allah ile kul arasında jandarmalık, bekçilik, vekillik yapma hak ve yetkisi yoktur. Bu zorunluluğu ifade eden birçok emir, Hz. Peygamber'e bile yöneltilmiştir. Kur'an, din hayatının omurga noktalarından biri olan bu inceliği daha ilk buyruklarında gündeme getirerek insanlığı dikkatli olmaya çağırmıştır. Çünkü bu emrin çiğnenmesi, dini saltanat aracı yapan bir sınıf doğurarak engizisyona kapı açar. Engizisyon, Allah ile kul arasına girmeyi meslek edinen ve bunu 'din' diye pazarlayan zihniyetlerin ürünüdür ve insanlığa, tarihin en kanlı zulümlerini musallat etmiştir. Engizisyon, şirkin yani Allah'a ortaklar üretmenin saltanat aracı yapılmasının sonucudur. Bu zehirli saltanat süreci, önce küçük komisyonculuklarla başlar: Birisi için dua etmek, ölülere sevap için mezarda okumak, günah işleyenler için af dilemek, ölülere rahmet aracılığı yapmak, Allah'a yaklaştırma işlevleri üstlenmek. Bu pis kokuların arkasından engizisyonun kanlı suratının çıkacağını bilmek gerekir. Çünkü bu unutkanlık ve umursamazlık insanlığa çok pahalıya mal olmuştur.
78 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.