Merhaba, bugün çok ilginç bir kitap hakkında inceleme yazacağım. Kitabı birkaç gün içinde okudum ve hiç sıkılmadım. Yazarların çok fazla araştırma yaptığını, pek çok pencereden olaya yaklaştığını rahatlıkla söyleyebilirim. Kaynakça için tekrar baktığımda 16 sayfayı bunlara ayırdığını gördüm. Gerçekten muazzam.
Kitabımızın ismi “Makineler her
...
Neler olurdu hiç düşündünüz mü herkes bir kalbi koruyabilse? Dünya daha yaşanabilir bir hale gelebilir.
Ama işte her kalbi kırılmaktan koruyamıyoruz başka bir deyişle koruyabileceğimiz bir kalbi kolay kolay bulamıyoruz ne yazık ki..
Sevgi, aşk, dostluk, kardeşlik, birliktelik.. Kitap bu gibi kavramlar üzerinden oluşuyor. Kemal Sayar'ın diğer kitaplarına göre dilini ve çoğu bölümünün konusunu daha bilimsel buldum. Ama bu beğenmek için bir engel değil.. :)
Kemal Sayar çok değerli bir psikiyatrist ve yazar. Kitaplarını okurken kendimi terapide gibi hissediyorum ve açıkçası baya feyz alıyorum :))
Ben çoğu kişisel gelişim kitaplarını samimi bulamıyorum. Okuduğum nadir yazarlar var. Kemal Sayar'ın samimiyetine ise bayılıyorum.
Kitabını da Yunus Emre'nin şu sözleriyle bitiriyor:
"Yunus bu sözleri çatar, halka marifet satar
Kendüsi ne kadar dutar, söylediği yalanı gör."
Adam kendine dürüst bir kere... :D
Ben yazarın kitaplarını çok keyif alarak okuyorum ve herkese de tavsiye ediyorum. Tam buhran anlarında okunacak kitaplar..:) Bu kitabı da şiddetle tavsiye ederim. Keyifli okumalar... :)
Kitabın ismini, kapağını gördüğünde " içinden bir aşk hikayesi çıkacak" demiştim çıktı da :-)
Bir garip Aşk hikâyesi...
Bu güne kadar verdiğiniz sözlerin yaşamınızı nasıl etkilediğini hiç düşündünüz mü?
Peki ya, verdiğiniz sözler de sınır tanımazlardan mısınız?
Şebnem baktığı pencereden İstanbul'un tüm güzelliği ile karşı
Hiç düşündünüz mü; deniz kızı var da, neden deniz erkeği yok? Çünkü denizcilerin hepsi erkektir. Eğer, kadınlar da denizde aylarca gezinselerdi, erkeğe benzetecekleri bir canlı bulurlardı.
Kör olduğunuzu düşündünüz mü hiç? Hiçbir şey göremediğinizi, birdenbire? Etrafınızdaki her şeyin silindiğini? İşte o manzara gerçekten de siyah mıdır acaba? "Kör karanlık" diye ifade ederiz, "gecenin körü" deriz falan ya hani, peki ya körlüğün rengi gerçekten de siyah değilse? Gerçek körlüğün, beyaz bir gecede gelmediğini kim
Gökhan Özcan ile tanışalı çok olmadı ancak yazılarını ilgiyle takip ediyorum. Yıllar öncede üslûbu aynı mıydı merak ettim ve bu ilginç sorularla dolu yazıya denk geldim.
İstediğiniz sorudan başlayabilirsiniz, buyrunuz :D
1.Bugün dindar bir yetişkinsiniz, peki bu kimliğiniz sizin küçükken misket oynamanıza engel teşkil etmiş miydi?
2.Küçük